Almanya’da Yeni Sosyal Piyasa Ekonomisi İnisiyatifi (Initiative Neue Soziale Marktwirtschaft-INSM) isimli kuruluşun yaptığı araştırma Almanya’daki okulların ülke genelinde özellikle okul kalitesi,
entegrasyon ve eğitimsizlik alanlarında gerilediğini gösteriyor.
15 Ağustos’ta Berlin’de tanıtılan
INSM Eğitim Monitörü 2018 (Alm. “INSM-Bildungsmonitor”) Almanya genelindeki okullarda katılım, refah ve dijitalleşme alanlarındaki gelişmeleri ele aldı. Eyaletlere göre yapılan karşılaştırmada okullarda birçok alanda gerileme kaydedilirken,
entegrasyonun getirdiği zorlukları göz önüne alarak eğitim ve öğretimde daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiği belirtiliyor. Geçtiğimiz yıllara kıyasla yabancı öğrenciler arasında okulu herhangi bir diploma almadan bitirenlerin oranında artış yaşandığını ve böylece eğitim alanında entegrasyonun gerilediğini gösteren araştırma öneriler sunuyor.
“Tüm Eğitim Seviyelerinde Çaba Gerekli”
Alman okullarında göçmen kökenlilerin sayısının gittikçe arttığını gösteren araştırmaya göre 2017 yılında göçmen kökenliler toplumun yüzde 23,6’sını oluşturuyor. Araştırmaya göre 15 yaş altı göçmen kökenli çocuk sayısının artışı, bu grubu eğitim sistemine entegre etmek için önümüzdeki birkaç yıl içinde tüm eğitim seviyelerinde çaba gerektiği anlamına geliyor. Araştırma ayrıca eğitim sisteminde bireyin başarısının sosyo-ekonomik statüsünden bağımsızlaştırması gerektiği çağrısında bulunuyor. Yine çalışmaya göre göçmen kökenliler Alman toplumuna kıyasla daha düşük bir eğitim seviyesine sahip, öte yandan ekonomik açıdan göçmen kökenlilerin iş piyasasına olabildiğince iyi entegrasyonunu sağlamanın iki taraf için de faydaları var.
“Çeşitlilikle Başa Çıkmak”
Araştırma göçmen kökenlilerin eğitimdeki entegrasyonlarını başarılı bir şekilde sağlayabilmek için göçmenlerin hızlıca Almanca öğrenmeleri, bunun için en yakın zamanda zorunlu dil kurslarının sunulması ve iltica prosedürlerinin hızlandırılması çağrısında bulunuyor. Kalifiye gerektirmeyen mesleki eğitimlerin sunulması ise göçmenlerin mesleki niteliğine destek sağlayabilir. Çocukların
entegrasyonu için en iyi yöntem günlük hayatta yerli çocuklarla irtibatta olmaları; bunun için ilkokulda göçmen kökenlilerin normal sınıflara katılımı sağlanırken dil eğitimi ve destek de verilmesi tavsiye ediliyor. Bu durum sosyal hizmet uzmanları, dil öğretmenleri ve psikologlar için ek finansal ihtiyaç ve bütçe demek.
Araştırmada
öğretmenlerin göçmen kökenli öğrencilere karşı ön yargılara dayalı bir yaklaşım sergilemesinin öğrencilerin öğrenme sürecini engellediği ve bunu önlemek için öğretmenlerin “çeşitlilikle başa çıkmak ve duyarlılık” eğitimi almaları öneriliyor. Ayrıca göçmen kökenli öğretmenlerin göçmen kökenli öğrencilerin başarısını pozitif yönde etkileyeceği belirtiliyor.
(kz)