Doğu Türkistan’da Müslüman Çocuklar Ailelerinden Koparılıyor

BBC tarafından hazırlanan habere göre, Çin’in Sincan-Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Müslüman ailelerin çocukları henüz 3 yaşına gelmeden ailelerinden alıkonuluyor. Haberde, üç yaşın altındaki binlerce çocuğun Çince konuşmaları, dinlerinden vazgeçmeleri ve Çin Komünist Partisi’ne yönelik olarak sevgi beslemeleri amaçlarıyla ailelerinden uzak tutularak kamplarda eğitime gönderildikleri iddia edildi. 

60’dan fazla aile ile yapılan görüşmelerde, aile üyeleri Sincan’da 100’den fazla çocuğun nasıl kaybolduklarına dair detaylar veriyor. Halka açık belgeler ve yurtdışındaki birçok kişi ile gerçekleştirilen görüşmelere dayanarak hazırlandığı söylenen haberde, ailelerden bazıları çocuklarının kendilerinden yetkililer tarafından koparıldığını ve şu anda nerede olduklarını dahi bilmediklerini söylediler.

Çin makamları dini aşırılıkla mücadele etmek amacıyla kişilerin “mesleki eğitim merkezlerinde” tutulduklarını iddia ediyor. Ancak kanıtlar birçok kişinin dua etmek dahil inancını ifade edebileceği herhangi bir eylemden uzak tutulduklarını ortaya koyuyor. Bu sebeple deniz aşırı ülkelere yerleşen Uygurlara göre evlerine geri dönmek kesin bir gözaltı anlamına geliyor. Haberde aileler Sincan’da yaşayan akrabaları ile iletişime geçmelerinin bile onları tehlikeye düşüreceklerini söylüyor. 

Yatılı Anaokulları İnşa Ediliyor

Haberin devamında ise halka açık resmi belgelere dayanarak hazırlanan bir raporda uzmanlar Müslümanların kitlesel olarak gözaltına alınması amacına yönelik olarak kampların eşi benzeri görülmemiş bir şekilde genişletildiğine değiniliyor. Merkezlerin kapasitelerinin artırıldığını söyleyen uzmanlar çok sayıda yeni yurtların da inşa edildiğinden bahsediyor. 

Çin Hükümeti’nin rakamlarına göre sadece bir yılda Sincan’daki anaokullarına kayıtlı çocuk sayısı yarım milyondan fazla artış gösterdi. Aynı rakamlar ayrıca Uygur ve diğer Müslüman azınlığa mensup çocukların bu artışın %90’ından fazlasını oluşturduklarını gösteriyor. Raporu hazırlayan Dr Adrian Zenz, Uygur nüfusunun yoğun olduğu sadece Sincan’ın güneyindeki anaokullarının inşasına veya genişletilmelerine yönelik olarak 1.2 milyar dolar harcandığını söyledi. Zenz’in raporu, kapasite artırım amacıyla bu inşaat sürecinde çok miktarda yatakhane ilave edildiğini ortaya koyuyor.   

Doğu Türkistan Meselesi ve “Ceza Kampları”

ÇİN 30 Ocak 2019

“Okullar Çocukların Kendi Kültürlerini Unutmaları İçin Kullanılıyor”

Hükümetin  “ebeveynlerin yerini alan okul” ya da sosyal istikrar ve barışı korumaya yardımcı” gibi yatılı okullara yönelik teşvik edici ve olumlaştırıcı propaganda dili kullandığını söyleyen Zenz, bu okulların daha derin bir amaçlarının olduğunu ve yatılı okulların azınlık toplumlarının kendi kültürlerinden uzak yeni bir kültürel yapılanma amacıyla kullanıldığını işaret ediyor. Nitekim bireysel okul düzenlemeleri, çocukların okulda Çince dışında herhangi bir dil kullandığında hem öğrenciler hem de öğretmenlerine yönelik olarak puan temelli ağır cezalar alabilecekleri şekilde hazırlandı. 

Dr Zenz, Çin hükümetinin ebeveynler ve çocuklarını sistematik bir şekilde birbirlerinden uzakta tutarak, orijinal kökleri, kendi dilleri ve dini inançlarından koparılmış yeni bir nesil yetiştirme amacının olduğunu söyledi. 

1 Milyondan Fazla Kişi Kamplarda Tutuluyor

Birleşmiş Milletler tahminlerine göre Uygur ve diğer Müslüman azınlıktan bir milyona yakın kişinin Sincan şehrindeki merkezlerde yasadışı bir şekilde tutulduğuna inanılıyor. İnsan hakları uzmanları bu tartışmalı merkezlerin  “toplama kampı” şeklinde işlediğini iddia ederek, tutukluların kamplarda domuz eti yemeye ve alkol tüketmeye zorlandıklarını açıkladılar. 

BBC’nin çalışması Çin makamlarının şu anda sistematik olarak Müslüman ve muhalif tutukluların çocuklarının da kontrol edildiği ortaya koyuyor. Türkiye’de sürgünde yaşayan birçok Uygur BBC’ye verdikleri röportajlarında, çocuklarının yetkililer tarafından Sincan’da tutulduğunu ve nerede olduklarını dahi bilmediklerini söyledi.(eg)