Almanya’da Sokakta Başörtülü Kadınlara Daha Az Yardım Ediliyor
Kısa süre önce Almanya’da gerçekleştirilen bir tren istasyonu deneyine göre, günlük hayatta başörtülü bir kadına Alman kökenli bir kadına nazaran daha az yardım ediliyor.
Pensilvanya Üniversitesi’nden Siyaset Bilimci Nicholas Sambanis ve ekibi bir kadının dış görünüşü ile sokaktaki insanların ona yardım etme olasılığı arasındaki bağlantıyı ortaya koyan bir araştırma yaptı. Sonuçlar Almanya’da insanların açık tenli, Alman kökenli bir kadına, dış görünüşünden göçmen kökenli olduğu anlaşılan bir kadına göre daha sık yardımcı olduğunu ortaya koyuyor.
Sosyal deney şeklinde gerçekleştirilen araştırmada tren istasyonunda bir adam içtiği kahvenin bardağını peronda yere atıyor. Aynı peronda tren bekleyen genç bir kadın ise adamı yere attığı çöpü alması hususunda uyarıyor. Bu hareketle olaya şahit olan insanlarda kadın hakkında “bizim değer yargılarımızı paylaşan medeni bir insan” izlenimi uyandırmak amaçlanıyor. Ardından genç kadın kendisine gelen bir aramayı cevaplamaya çalışırken elindeki içi portakal dolu poşeti yere düşürüyor. Bu noktada araştırmada yere saçılan meyveleri toplamak için kaç kişinin kadının yardımına koşacağını kayıt altına alıyor. Ayrımcılıkla ilgili bu sosyal deneyde yere çöpü atan erkek rolünü açık tenli bir Alman, onu uyaran kadın rolünü ise açık tenli bir Alman, Türk, Arap veya Kürt asıllı oyuncular üstleniyor.
Müslüman Kadın İki Kat Çaba Sarfetmeli
Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) adlı ABD Ulusal Bilimler Akademisi dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre insanlar Alman kökenli kadınların yüzde 84’üne yardımcı olurken, başörtülü kadınlarda bu oran yüzde 73’te kalıyor.
Kadının adamı yere attığı çöp konusunda uyarmadığı ve kayıtsız kaldığı durumlarda ise genel olarak yardımcı olan kişi sayısında azalma yaşanıyor. Buna göre yardım edilme oranı Alman kökenli kadınlarda yüzde 73’e, başörtülü kadınlarda ise yüzde 60’a düşüyor. Ayrıca başörtülü bir kadın, yere çöp atan kişiyi uyarsın veya uyarmasın her iki durumda da Alman kökenli kadına oranla hep daha az yardım görüyor. Sambanis bu durumu, “Müslümanlara yönelik önyargıların son derece güçlü olduğunu ve iyi vatandaşlık davranışları ile bunun üstesinden gelinemeyeceğini tespit ettik.” şeklinde açıklıyor.
Buna karşılık yere çöp atan adamı uyaran başörtülü kadının, bu duruma kayıtsız kalan başörtülü kadına oranla daha fazla yardım gördüğü belirtiliyor. Yine de yere atılan çöp karşısında kayıtsız kalan açık tenli bir Alman kadınla, adamdan yere attığı çöpü alıp çöp kutusuna atmasını söyleyerek iyi bir vatandaşlık örneği sergileyen başörtülü kadın aynı oranda yardım görüyor. Bu başka bir deyişle Müslüman kadının beyaz bir Almanla aynı muameleyi görmek için iki kat fazla çaba sarf etmesi gerektiğini anlamına geliyor.
Dinî Aidiyet Önemli Rol Oynuyor
Araştırmacıların dikkatini çeken başka bir husus ise başı açık ve giyim kuşamı Almanlara benzeyen veya haç takan göçmen kökenli kadınlara, Alman kökenli kadınlarla aynı oranda yardım edildiği. Bundan hareketle göçmenlere yapılan muamelede dinî inancın etnik kökene nazaran daha önemli bir rol oynadığının vurgulandığı araştırmada “Tek başına etnik kökene dayalı bir ayrımcılık gözlemlemedik.” deniyor. Ancak başörtülü kadına yardım etmeyen kişilerin, ona Müslüman olduğu için mi, yoksa dış görünüşü dolayısıyla başarısız entegrasyon gözüyle baktıkları için mi yardım etmedikleri sorulmuyor.
Söz konusu sosyal deney Kuzey Ren Vestfalya, Saksonya ve Brandenburg eyaletlerindeki 29 tren istasyonunda temmuz ve ağustos 2018’de üç haftalık süre içerisinde 1600 defa tekrarlandı. Araştırmaya sosyal deney olduğundan habersiz 7142 kişi katılım sağladı. Deney için Almanya’nın seçilmesine gerekçe olarak ise katı toplumsal kurallara sahip ve Birleşmiş Milletler 2017 verilerine göre Avrupa’daki en geniş göçmen nüfusu barındıran ülke olması gösterildi.(mk)