'Koronavirüs Pandemisi'

Avusturya’da Esnaf İsyanda: “Vadedilen Desteklerden Tek Kuruş Almadık”

Avusturya’da koronavirüs salgınının ekonomik etkilerini azaltmak için hayata geçirilen Zorluk Fonu’nun ikinci aşaması açıklandı. Fakat hesaplama modeli karmaşık ve para şirketlere geç ulaşıyor. Avusturya’da esnaf hükümet tarafından yalnız bırakılmış hissediyor.

Avusturya'da koronavirüs tedbirleri kapsamında maske zorunluluğu var. Fotoğraf: Max Pelikan / Shutterstock.com

Avusturya’da koronavirüsün ekonomi, sağlık ve iş piyasasında yol açtığı zorluklarla mücadele etmek için 38 milyar Avro’luk yardım paketi açıklandı. Bu paketin içerisinde acil yardım ödemeleri, Zorluk Fonu (Härtefallfonds-HFF), korona yardım fonu, kredi garantileri ve vergi ödemelerinin ertelenmesi gibi tedbirler yer alıyor.

Bu haftanın başında paketin içerisinde yer alan Zorluk Fonu’nun ikinci aşamasının müjdesini veren Avusturya Maliye Bakanı Gernot Blümel’in açıklamaları ülkedeki esnafı rahatlatmaya yetmedi. Avusturya’da dükkanların kapatılmasında ikinci aya girilmesine rağmen esnaf yardımı yetersiz ve aşırı bürokratik buluyor.

Avusturya’da Esnaf İçin Zorluk Fonu Desteği

Zorluk Fonu’nun ilk açıklanan yardım paketi küçük esnaf için 500 ile 1000 Avro arası destek sunmayı hedefliyordu. Bu fonun ikinci aşamasında aylık maksimum 2.000 Avro olmak üzere, toplamda 6.000 Avro’ya kadar mali yardım planlanıyor. Avusturya’daki küçük esnaf bu yardımı yeterli görülmüyor. 

Vorarlberg’te bir restoran işleten Sinan Şahinoğlu, işletmesini geçtiğimiz sene temmuz ayında devralmış. “Koronavirüs krizine kadar işlerimiz iyiydi. Hatta yerimiz yetmediği için yan dükkanı alıp genişletmeyi düşünüyorduk. Salgınla birlikte beş haftadır kapalıyız.” diyen Şahinoğlu, Zorluk Fonu’nun ilk aşamasına başvuru yapmış. Başvuru sonrasında 500 ila 1.000 Avro arasındaki yardımın çok hızlı bir şekilde ödendiğini belirten Şahinoğlu, ikinci aşamada bürokratik engellerin çoğaldığını söylüyor: “Zorluk Fonu’nun ikinci aşamasına başvurumu bu hafta yapacağım. Fakat bu fon esnafın mağduriyetini gidermek için yeterli olmayacak. Aylık 25.000 Avro cirosu olan bir restorana aylık en fazla 2.000 Avro destek veriyorlar. Sizce bu yeterli mi?”

Şahinoğlu, dükkanlarını kapatmak zorunda kalan esnafın, evlerinin geçimi konusunda sıkıntıya düştüğünü söylüyor. Sinan Bey işletmesindeki 8 personelden 6’sını işten çıkartmak zorunda kalmış, 2’sini ise kısa süreli çalışma (Kurzarbeit) modeline kaydetmiş.

Avusturya hükümeti ülkede gastronomi dükkanlarının 15 Mayıs’ta açılacağını duyursa da Sinan Bey açısından oluşan mağduriyetin dükkanların açılmasıyla giderilmesi mümkün değil: “Gastronomi işletmeleri açıldığında 50 kişilik yeriniz varsa, bu kapasiteyi düşürmeniz gerekecek. Oysa işletmemizi müşteriyle doldurmamız lazım ki, geçen ayların finansal zorluklarını da giderelim. Ayrıca restoranlar açıldığında müşterinin geleceğini de zannetmiyorum. İnsanlar dışarda yemek yemekten korkuyorlar. Bu korkunun ortadan kalkması birkaç ayı bulur. Bizim için kriz bizim için 8-9 ay daha devam edecek gibi gözüküyor.”

“Koronanın Etkisi En Fazla Turizm Sektöründe Hissedildi”

Ülkede Zorluk Fonu yalnızca küçük işletmeler için geçerliyken; 10 ve daha fazla personele sahip firmalar için finansal destek süreci farklı. Bu işletmelere devlet garantörlüğünde kredi imkanı sunuluyor.

Koronavirüs krizinden en fazla etkilenenlerden biri de Viyana’da 14 çalışanıyla birlikte turizm sektöründe hizmet veren Travelingo seyahat acentası. Şirket Müdürü Yasin Aktaş, turizm sektörünün diğer sektörlere kıyasla daha ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıya kaldığını söylüyor: “Avusturya’da dükkanların kapanmasının ardından bütün ticari işletmeler zorluk yaşadı. Fakat turizm sektörünün durumu farklı. Bir berber, dükkanını kapattığında bir sonraki gün dükkana gelecek müşterilerini kaybeder. Ama bir seyahat acentası, bir sene önce yaptığı bütün rezervasyonlarını kaybeder. Giderler aynı kalmakla, bir anda tüm gelirleriniz gidiyor. Yani gelirimiz sadece gelecek için değil, geriye dönük olarak da azaldı.”

Travelingo  kriz sonrası kaldığı yerden devam edebilmek için bütün çalışanlarını kısa süreli çalışma modeline (“Kurzarbeit”) kaydettirmiş. Fakat Aktaş, sorunun bu şekilde çözülmediğini belirtiyor: “Şu an bir satışımız yok, ama biz hâlâ çalışmak zorundayız. Müşterilerimizi bilgilendirmek, bilet iptalleri yapmak, havayolu şirketleriyle düzenli olarak görüşüp müsterilerimize gereken bilgileri aktarmakla mükellefiz. Yani gelirimiz yok, ama işimiz çok. Buna rağmen, tüm müşterilerimizle proaktif şekilde irtibatta kalıp, farklı kanallardan bilgilendirme yapıyoruz.”

“Yıl Sonuna Kadar Kendi Başınıza Ayakta Durmak Zorundasınız”

Avusturya’da finansal destek ve kısa süreli çalışma (Kurzarbeit) düzenlemeleriyle ilgili sürecin oldukça yavaş ilerlediğini belirten Aktaş, “İşletmeler kapandığında hükümetin hızlı ve efektif bir destek sağlayacağı bildirilmişti. Ama işlemler çok uzun sürüyor. Şirketi kapatmak zorunda olduğumuz günden bugüne kadar devletten henüz tek bir kuruş almadık.” diyor.

Yasin Bey, firma büyüklüğü ve çalışanlarının 9’un üzerinde olması nedeniyle Zorluk Fonu’ndan faydalanamıyor. Avusturya’da orta ölçekli işletmelere likidite anlamında destek sağlanması için kredi imkanı sunuluyor. Ayrıca geçen hafta oluşturulan yeni Avrupa Birliği Garanti Fonu kapsamında yüzde 100 devlet destekli garantiler söz konusu. Bu fonun detayları henüz açıklanmasa da Yasin Bey işlemlerin çok uzun sürdüğünü vurguluyor: “Şirketlerin kira, elektrik faturası gibi sabit giderleri konusunda bir destek duyuruldu. Ama bu desteğin ancak yıl sonunda verilmesi planlanıyor. Yani yıl sonuna kadar kendi başınıza ayakta durabilmeniz lazım.”

5 haftadır şirketin kapalı olduğunu belirten Yasin Bey, şu ana kadar devletin likidite desteklerinden faydalanamadıklarını söylüyor: “38 milyar Avro’luk bütçe ayrıldı. Ama şirketler bundan hızlı bir şekilde faydalanamıyor. Tedbirler daha seri bir şekilde uygulanmazsa özellikle korona öncesi sağlıklı olmayan şirketlerin, ayakta kalamabilmesi oldukça zor. Travelingo olarak biz gereken adımları en kötü senaryoları baz alarak, hizmet kalitemizi düşürmeden atmaya çalışıyoruz.”

admin

Lisans eğitimini Münster Üniversitesinde Sosyoloji ve Siyaset Bilimi bölümlerinde çift anadal olarak tamamlayan Kandemir, Duisburg-Essen Üniversitesinde sosyoloji yüksek lisans eğitimini sürdürmektedir. Ağırlıklı çalışma alanları göç sosyolojisi ve ulusaşırı Türk toplulukları olan Kandemir Perspektif dergisi editörüdür.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler