Alman Medyasında Yönetim Kademeleri Göç Kökenlilere Kapalı
Almanya bir göç toplumu olarak nitelendirilmesine rağmen Alman basın kurumlarında çeşitlilik, toplumun çok gerisinde. Yeni Alman Medya Yapımcılarının araştırmasının verileri medyada göç kökenlilerin yer almasının zor olduğunu ortaya koyuyor.
Almanya’da çeşitlilik her alanda erişilmek istenilen bir hedef. Fakat medya sektöründe çeşitliliğin sağlanması ülkede hâlâ istenen düzeyde değil. Yeni Alman Medya Yapımcıları (NdM) Derneği’nin “Alman Gazeteciliğinde Çeşitlilik” başlıklı son araştırmasına göre medya sektöründe yönetici pozisyonunda göçmen kökenliler yüzde 6,4 oranında kendilerine yer buluyor.
Göçmen Kökenlilerin Alman Medyasındaki Yeri
Rapora göre Almanya’da her dört kişiden biri göç kökenli. Göç kökenlilerin medyada yer aldığı tablolar genellikle terörizm, şiddet, aşiret yapıları, kriminalite ve benzeri konular üzerinden şekilleniyor. Yeni Alman Medya Yapımcıları (NdM) Derneği’nin yaptığı basın açıklamasında Almanya’da medya yöneticilerinin redaksiyonlarda “çeşitlilik” taraftarı olduğu, fakat bu yöndeki stratejilerin uygulanması konusunda açıklık sergileyemediği vurgulandı.
Alman Medyasını Kimler Yönetiyor?
Rapora göre Alman medyasının yönetim pozisyonlarında olan kişilerin kökenlerine bakıldığında 122 en güçlü medya kurumu arasında sadece 8’inin yönetim kademesinde göç kökenli çalışanların olduğu tespit edildi. Bu durum incelenen medya kurumlarının yalnızca yüzde 6.4’sında, yani sadece her yirminci yöneticinin göç kökenli olduğu anlamına geliyor. Bilhassa ayrımcılığa uğrayan gruplar Alman medyasında yönetici kademesinde bulunmuyor.
Medya uzmanı Prof. Dr. Christine Horz, uluslararası bir karşılaştırmada Alman medyasının çok fazla geride kaldığını dile getirdi. Alman medya kurumlarının birçoğunda çeşitliliğin kabul edildiğini, fakat redaksiyonlarda hayata geçirilmediğini söyleyen Horz şöyle dedi: “Çeşitliliğin bir normallik olarak kabul görülmesi hedefleniyor. Bu bağlamda ayrımcılığa uğrayan kesimlerin sorunlarına karşı hassasiyet oluşturma çabası var. Fakat mevcut durumda redaktörlerin belirli konulara ve hikayelere karşı bir bağlantı ve empati kurmaları mümkün değil. Bilhassa devlet kanallarının toplumdaki asıl resmi yansıtmaları şart.”
NdM Derneği Başkanı Konstantina Vassiliou-Enz ise Alman medyasının Almanya’daki mevcut gerçekliği gözden kaçırma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
