'Müslüman Karşıtı Irkçılık'

Marwa el Sherbini Kim ve Nasıl Öldürüldü?

Marwa el Sherbini, 1 Temmuz’da Almanya’daki Dresden Mahkemesinde bir ırkçı tarafından bıçaklanarak öldürüldüğünde sadece 31 yaşındaydı. Müslüman karşıtı ırkçılığın en acı kurbanlarından olan Marwa el Sherbini kim ve nasıl öldürüldü?

Marwa el Sherbini, eşi Elwy Okaz ve oğulları Mustafa | Çizim: Motionist

Mısırlı bir eczacı ve voleybol oyuncusu olan Marwa el Sherbini (Merve El Şerbini) , 2005 yılında, eşi Elwy Ali Okaz’la birlikte Almanya’nın Bremen şehrine gelmişti. Elwy Okaz, 2008 yılında Dresden’deki Max-Planck Enstitüsünde genetik alanında araştırma görevlisi olarak çalışmaya başlayınca aile, oğulları Mustafa ile birlikte Dresden’e taşındı.

21 Ağustos 2008’de, oğlu ile birlikte Dresden’deki bir oyun parkına giden Marwa, orada Rusya’dan Almanya’ya göç etmiş olan Alex Wiens ile karşılaştı. Wiens, yeğeni ile salıncakların ikisinde oturuyordu. Mustafa beklemekten sıkılıp salıncakta sallanmak isteyince, Marwa, Wiens’e, oğlu için salıncakta yer açıp açamayacağını sordu. Bunun üzerine hakaret ve küfürlerle karşılaştı. Wiens, Marwa’ya, “İslamcı” ve “terörist” diye bağırdı. Mustafa’yı göstererek, “oğlunun da büyüdüğünde onun gibi bir terörist olacağını” söyleyerek ekledi: “Eğer salıncakta sallanacak olursa onu ölümüne sallarım.”

Oyun parkındaki diğer aileler olaya şahit olup, polisi araması için Marwa’ye telefon verdiler. Marwa, Alex Wiens hakkında şikâyetçi oldu. İlk mahkemede para cezasına çarptırılan Wiens, Müslümanlar hakkında hakaretlerine devam etti. Marwa’yi kastederek, “Bunun gibi canavarlara hakaret edilemez, çünkü bunların yaşamaya bile hakkı yok.” dedi. Ayrıca Alman ırkçı partisine sempatisini belirterek, “Ben oyumu NPD’ye verdim. Onlar iktidara geldiğinde bu iş bitecek.” dedi.

“Bizim Dinimiz Müsamaha Dinidir, Alex’e Müsamaha Gösteriyorum”

Wiens kendisine hakaret nedeniyle kesilen para cezasına itiraz edince, 1 Temmuz 2009’da istinaf mahkemesinde ikinci duruşma düzenlendi. Marwa’nin erkek kardeşi Tarek el Sherbini’nin Perspektif’e yaptığı açıklamaya göre Alex Wiens, 1 Temmuz’a kadar tehditlerine devam etmişti. Wiens, Marwa’yi öldüreceğini söyleyen bir tehdit mektubu yazmıştı. Fakat bu tehdit mektubu dikkate alınmadı.

Marwa, kendisinin de şahit olarak davet edildiği 1 Temmuz’daki duruşmaya eşi Elwy Okaz ve o sıralarda 3 yaşında olan oğlu Mustafa ile birlikte gitti. Mahkemede, “Bizim dinimiz müsamaha dinidir, ben de Alex’e müsamaha gösteriyorum.” diyen Marwa, eşi ve oğluyla mahkeme salonundan ayrılırken, Alex Wiens çantasından çıkarttığı 18 santimlik bıçakla Marwa’ye saldırdı. 3 dakikada 16 bıçak darbesi alan Marwa’yi saldırgandan kurtarmaya çalışan Elwy de aynı şekilde bıçak darbeleriyle ağır şekilde yaralandı. Hâkim, daha sonra cinayeti anlatırken Alex Wiens hakkında “çıldırmış gibi saldırıyordu” diyecekti.

Mahkeme salonundakiler, bu vahşi saldırı esnasında şok olmuş, ilk etapta Alex’in elindeki bıçağı fark etmemiş ve alarm düğmesine basmamışlardı. O sırada başka bir dava için mahkemede bulunan bir polis memuru, saldırı seslerini duyup duruşma salonuna girmiş ve Elwy Okaz’ı saldırgan zannederek onu silahla bacağından vurmuştu. Marwa, aldığı bıçak darbeleriyle oracıkta hayatını kaybetmiş, Elwy Okaz da bilincini kaybederek onun yanına düşmüştü. Bütün bunlara şahit olan 3 yaşındaki Mustafa ise, hâkimin ifadesine göre “tek bir ses bile çıkartmadan” anne ve babasının yanında kalakalmıştı. Marwa öldürüldüğünde 3 aylık hamileydi. Otopsi raporunda kalbine, sırtına ve kollarına isabet eden bıçak darbelerinin çok derin olduğu, kendisini savunacak zamanı bile bulamadığı ve olay yerinde kalbine aldığı yarayla iç kanamadan hayatını kaybettiği yazacaktı.

Kişisel Bir Trajedi Mi, Irkçı Bir Saldırı Mı?

Marwa’nin öldürüldüğünü Mısır’daki ailesi ancak ertesi gün, resmî kanallar dışında kendi çabalarıyla öğrendiler. Cenaze 5 Temmuz’da Mısır’ın İskenderiye kentinde defnedildiğinde, Elwy Okaz, Dresden’deki bir hastanede yaşam mücadelesi veriyor, oğulları Mustafa ise yabancı bir bakıcı ailenin yanında kalıyordu.

Almanya’da Marwa el Sherbini cinayeti ilk etapta “kişisel bir trajedi” ve “bireysel bir eylem” olarak değerlendirilip, cinayetteki ırkçı motif önceleri göz ardı edildi. Ancak daha sonra, cinayetin Mısır ile Almanya arasında diplomatik bir mesele olarak ele alınmasıyla ve saldırıyla ilgili detayların kamuoyuna yansımasıyla birlikte Marwa el Sherbini cinayeti, Almanya’daki ırkçılık ile ilgili yeni bir tartışma başlatabildi.

Alex Wiens, 11 Ekim 2009’da “yabancı düşmanı aşırıcı bir motivasyonla” işlediği cinayet gerekçesiyle müebbet hapis cezasına çarptırıldı ve suçun özel ağırlığı tespit edilerek 15 yıldan önce hapisten çıkamayacağına hükmedildi. Bu duruşmaya Alex Wiens yüzünde bir kar maskesiyle, Elwy Okaz ise koltuk değnekleriyle katıldı.

Dresden’de cinayetten sonra mahkeme girişine metal dedektörler konulup güvenlik tedbirleri arttırılsa da bugün, Dresden’deki mahkemeye bir ırkçının çantasında 18 santimetrelik bir bıçağı nasıl sokabildiği sorusu hâlâ cevaplanabilmiş değil. İçeriye girip, “Arap görünüşü” nedeniyle Elwy Okaz’ı “saldırgan” zannederek vuran polis hakkında açılan soruşturma ise durduruldu. Bu durum, ülkede kurumsal ırkçılıkla ilgili eleştirileri de beraberinde getirdi.

Bugün Elwy Okaz ve Mustafa’nın Kanada’da yaşadığı biliniyor.

Elif Zehra Kandemir

Lisans eğitimini Münster Üniversitesinde Sosyoloji ve Siyaset Bilimi bölümlerinde çift anadal olarak tamamlayan Kandemir, Duisburg-Essen Üniversitesinde sosyoloji yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. Ağırlıklı çalışma alanları göç sosyolojisi ve ırkçılık araştırmaları olan Kandemir Perspektif dergisi editörüdür.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler