'Almanya'

Duisburg Wanheimerort Saldırısı: Irkçı Kundaklama ve Unutulan Yedi İsim

Almanya’nın Duisburg kentinde 26 Ağustos 1984 yılında Türk ailelerin yaşadığı bir binaya ırkçı kundaklama saldırısı gerçekleşti. Saldırıda 7 kişi yaşamını yitirdi. Ölenlerin arasında 50 günlük bir bebek de vardı.

Fotoğraf: https://www.inidu84.de/

26 Ağustos 1984 yılında Almanya’da Türkiye kökenli insanların yoğun olarak yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinin Duisburg-Wanheimerort kentinde ırkçı bir kundaklama saldırısı gerçekleşti. Saldırının hedefi Wannheimer Straße 301 adresindeki Türk ailenin yaşadığı bir evdi. Saldırıda, 4 çocuk, 2 genç ve bir yetişkin hayatını kaybetti.

– Döndü Satır (40 yaşında)
– Zeliha Turhan (18 yaşında)
– Rasim Turhan (15 yaşında)
– Songül Satır (4 yaşında)
– Ümit Satır (5 yaşında)
– Çiğdem Satır (7 yaşında) ve
– Tarık Turhan (50 günlük)

Rukiye Satır, Remziye Akkuş, Suat Akkuş, Aynur Satır Akça ve Eylem Satır Özcan bu saldırıdan ağır yaralı kurtuldu. Kundaklama saldırısından sadece iki gün sonra savcılık ve yerel siyasetçiler saldırının siyasi bir arka planı olmadığını duyurdu.

Irkçı Arka Planı Araştırılmayan “Trajedi”

Yerel ve bölgesel basında çıkan haberlerde yangının zemin kattan eski binanın ahşap merdiveni yoluyla tüm binada çok hızlı yayıldığı bildirildi. Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD’nin bünyesinde bulunan WDR, yanmış evin kalan yıkıntıları önünde dört dakikalık bir haber yayınladı. Genelde “trajedi” olarak adlandırılan saldırı hakkında ilgi azaldı ve bir zaman sonra unutuldu.

7 kişinin naaşı Türkiye’ye getirildi. Cenazeler, Adana yakınlarındaki Ceyhun ilçesine bağlı Köprülü Köyde defnedildi. Aile babası Ramazan Satır yangında kurtulmuştu. 1970’lerde Almanya’ya işçi olarak gelen Satır, kundaklama saldırısında eşini, dört çocuğunu, damadını ve torununu kaybetmişti. Cenaze töreni sırasında üzüntüsünden birkaç kez bayılan aile babasına sakinleştirici verilmişti. Satır, daha sonra 1985 yılında Adana’da bir trafik kazasında hayatını kaybetti.

İsimsiz “Yedi Türk”

Stern gazetesinin iki muhabirin katıldıkları cenaze törenine ilişkin ayrıntılı haberi dışında Alman medyasında kurbanların isimleri hiçbir zaman anılmadı. Haberlerde kurbanlar “yedi Türk” veya “yedi Türk vatandaşı” olarak geçiyor, kurbanlar anonim kalıyordu.

1994 yılında bir tesadüf sonucu saldırgan suçunu itiraf etmesiyle yakalanabildi. Saldırgan, 1984 yılında gerçekleştirdiği saldırının yanı sıra göçmen kökenlilerin yaşadığı evleri birçok kez kundaklamış, 1993 yılında sığınmacıların kaldığı yurda da kundaklama girişiminde bulunmuştu. Buna rağmen ırkçılık, göçmenlere karşı nefret suçu ve yabancı düşmanlığı araştırılmadı, aksine reddedildi. Mahkeme failin psikolojik rahatsızlığı sebebiyle cezai sorumluluğu olmadığına karar verdi.

Irkçı kundaklama saldırısında yaşamını yitiren kurbanları anmak ve olay hakkında henüz cevaplanmamış soruları masaya yatırmak için kurulan DU 84 inisiyatifi, bağımsız bir komisyonla kundaklamanın arka planının yeniden araştırılmasını, hukuki açıdan yeniden değerlendirilmesini istiyor. Mağdurlar tarafından kurulan inisiyatif, güvenlik birimlerinin olay hakkındaki soruşturmada ırkçılık ve yabancı düşmanlığını nasıl ele aldığının aydınlatılmasını talep ediyor. Onurlu bir anma kültürü gerçekleştirmek isteyen inisiyatif, olayın ırkçı bir saldırı olarak tanınması için mücadele veriyor. 1980’lerde gerçekleşen saldırıda ırkçılığın karanlıkta kaldığını vurgulayan inisiyatif, bu gibi ırkçı saldırıların açığa çıkarılması için çağrıda bulunuyor.(ey)

Enise Yılmaz

Bochum Ruhr Üniversitesinde hukuk eğitimi gören Yılmaz, Perspektif’in yayın kurulu üyesidir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler