Almanya’da “Ülkücü Hareket”e Yasak Talebi Mecliste Kabul Edildi
Almanya’da Federal Meclis, ülkücü harekete bağlı derneklerin yasaklanmasının incelenmesiyle ilgili verilen önergeyi kabul etti. Önergede ismi geçen Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) önergeye tepkili.
Alman Federal Meclisinde hükümeti oluşturan Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ve Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ile muhalefetteki Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller Partisi’nin verdiği “Milliyetçiliğe ve ırkçılığa karşı çıkmak, ülkücü hareketin etkisini bastırmak” başlıklı önerge görüşüldü.
Kabul edilen önergeyle federal hükümete ülkücü hareketin Avrupa’da etkisinin bastırılması için önlemler alınması, faaliyetlerinin Almanya’da yakından takip edilmesi, derneklerinin yasaklanmasının incelenmesi, kamuoyunun ve kurumların ülkücü hareketin hedefleri hakkında bilgilendirilmesi, internet üzerinden propagandaya karşı çıkılması için tüm yasal imkânların kullanılması çağrısında bulunuluyor.
Almanya’da dernekleri kapatma yetkisi kendisinde olan İçişleri Bakanlığı’nın, bu konuda nasıl bir tutum sergileyeceği konusunda herhangi bir açıklama yapılmadı.
Akademisyenler ATİB’i Değerlendirecek
Önergede ismi geçen ve Anayasayı Koruma Dairesinin 2019 raporunda “Türk Aşırı Sağcılığı – Ülkücü Hareket” başlığı altında incelenen Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) Genel Başkanı Durmuş Yıldırım, önergeden endişe ve üzüntü duyduklarını belirtti. Perspektif’e konuşan Yıldırım, “ATİB’in hiçbir aşırılıkla ilgisi yok. Dinî ve kültürel bir teşkilat olarak ATİB, kurulduğu günden bu yana hiçbir şiddet eylemine katılmamış, birlikte yaşamı ve anayasal değerleri savunmuş bir kuruluş. Kimden gelirse gelsin her türlü ırkçılığa, ayrımcılığa ve teröre karşıyız. Federal Meclis’e verilen önergedeki ithamları reddediyoruz. Hiçbir şekilde tasvip etmediğimiz bu ithamlarla mücadelemizi sürdüreceğiz.” açıklamalarında bulundu.
Yıldırım ayrıca ATİB’in kuruma yönelik iddialarla ilgili bir çalışma grubu oluşturduğunu, bir akademisyenler grubunun oluşturularak ATİB hakkında inceleme yapılmasına hazır olduklarını ifade etti: “Biz şeffaf ve açık bir kurumuz. Söz konusu yasak önergesiyle ilgili hem hukuki açıdan çalışmalarımızı sürdürüyor, hem de bağımsız bir akademisyen grubuna kurumsal açıdan bu iddiaların ne kadar tutarlı olduğunun araştırılması için görüşmelerimizi sürdürüyoruz.” (AA, P)