'Hanau Saldırısı'

Almanya’da Hanau Kurbanları Anıldı: Filmler, Protestolar ve Açıklamalar

Almanya, Hanau’daki ırkçı saldırıda hayatını kaybedenleri anıyor. Kısa filmler, protestolar ve açıklamalarla binlerce kişi ırkçılıkla daha etkin mücadele talebinde bulunuyor.

©Perspektif

19 Şubat 2020 tarihinde Hanau şehrinde ırkçı bir terörist tarafından gerçekleştirilen saldırının kurbanları Almanya’da anılıyor. Siyasi aktörlerin yanında sivil toplum kuruluşları ve dinî cemaatler de anma törenlerinde hazır bulunuyor.

Almanya Şansölyesi Angela Merkel, haftalık podcast yayınında, “Hanau saldırısı ırkçı nefretle işlenmiş bir cinayetti” ifadelerini kullandı. “Katil öldürülenleri tanımıyordu. Sadece onlardan görünüşleri, ailelerinin kökeni ya da ailelerinin göçmen olması nedeniyle nefret ediyordu. Hanau’daki anma töreninde ailelerle yaptığım görüşmeleri ve onların hayata nasıl devam edecekleriyle ilgili endişelerini asla unutmayacağım.” diyen Merkel, “Almanya’da barış içinde yaşamak isteyen kimseler olarak ırkçıların nefretine karşı birlikte duracağız.” dedi.

Saldırının gerçekleştiği Hessen Eyalet Meclisi Boris Rhein (CDU) aşırı sağcılıkla mücadele çağrısında bulundu ve kurban ailelerine seslendi. “Unutmayacağımıza söz veriyoruz.” diyen Rhein, parlamentoda ailelerin hikâyesinin daima bir yeri olacağını temin etti.

Müslüman Cemaatlerin Irkçılıkla Mücadele Talebi

Almanya’daki İslami cemaatler de hem anma törenlerine bizzat katılıp, hem de açıklamalarla ırkçılıkla daha etkin mücadele çağrısı yaptılar.

Almanya Müslümanları Koordinasyon Konseyi (KRM) yaptığı açıklamada, Almanya’da Müslümanlara ve Müslüman kurumlara yönelik geçtiğimiz sene 900 suç eyleminin gerçekleştiğini vurguladı. “Göçmenlere, Yahudilere, Sinti ve Romalara, Müslümanlara ve diğer azınlıklara yönelik saldırılar, sadece Almanya’daki göçmenlere değil, ülkenin toplumsal ve siyasi düzenine yöneltilmiştir.” denilen açıklamada şu ifadelere de yer verildi: “Saldırganın motivasyonu ırkçı yabancı düşmanlığı olsa da, bu saldırıların kurbanları yabancı değildi. Onlar bizim içimizden insanlardı.”

“Hanau’dan Sonra Sorumlular Tespit Edilmedi”

İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş, “Hanau’daki korkunç katliam sonrasında hâlâ çok sayıda soru cevaplanmış değil. Bu durum oldukça acı verici. Aynı zamanda hukuk devletine olan güven de ağır bir imtihana tabi tutuluyor, özellikle de Hessen’de.” açıklamalarında bulundu. Kurbanların ailelerinin, yakınlarının ve dostlarının acılarını paylaştıklarını söyleyen Altaş, Hanau’daki anma törenine de katıldı. Altaş saldırının ardından cevaplanmamış sorulara dikkat çekti:

“Böyle bir olay nasıl gerçekleşebildi? Failin neden silah ruhsatı bulunuyordu? Eylemin olduğu akşam kurbanlar polise neden ulaşamadılar? Nargile kafenin acil çıkış kapısı gerçekten de polisin talimatıyla mı kapalı tutuluyordu? Fail hangi çevrelerle ilişki içerisindeydi? Aileler bugün güvende mi? Emniyet birimleri hangi önlemleri aldılar? Neden kurbanların geride bıraktıkları kimselere sahip çıkılmadı? Hanau’dan sonra geçen bir yıl içerisinde hiçbir sorumlu tespit edilebilmiş değil; siyaset ve emniyet birimleri kendilerini temize çıkarıyor, sorumluluğu üstlenmiyor, yanlışlıkları ise ancak gazeteciler ifşa ettikten sonra düzeltiyorlar. Bu tam bir fiyaskodur. Irkçılıkla ve aşırı sağla mücadele bu şekilde kazanılamaz.”

“Böyle Bir Şey Bir Daha Asla Yaşanmamalı”

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) de bıraktıkları çelenkle, saldırıda ölenler için derin üzüntü ve yaslarını ifade ettiklerini ve hatıra ağaçları dikerek hayatını kaybedenlerin isimlerini canlı tutmaya çalışacaklarını açıkladı. Aynı açıklamada, çeşitli siyasi, medya ve sivil toplum aktörlerinin sözlü gerginlikleri ve komplo teorilerinin bu cinayet eylemine yol açtığı ifade edildi. “Hessen Eyalet Meclisindeki Araştırma Komisyonundaki siyasi sorumlular ve yöneticiler, eksiksiz ve şeffaf bir aydınlatma ile (saldırının) sonuçlarının ortaya çıkartılmasından sorumludur.” denildi.

Hanau kurbanlarını anmak için Hessen İslam Konseyi, Hanau İslam Cemiyeti ile birlikte bir kısa film yayınladı. “Böyle Bir Şey Bir Daha Yaşanmamalı” ismini taşıyan filmde 8 yaşındaki Mia’nın ırkçılık hakkında babasına sordukları yer alıyor. Filmle ilgili açıklama yapan Hessen İslam Konseyi Başkanı İbrahim Gülsever, Hanau saldırısının ele alınmasının toplumsal bir görev olduğunu belirtti. Hanau’nun Almanya’daki ilk ırkçı cinayet olmadığını, ama son olmasını ümit ettiklerini belirten Gülsever, “Bu nedenle talebimiz şu: Böyle bir şey bir daha asla yaşanmamalı.” dedi.

admin

Lisans eğitimini Münster Üniversitesinde Sosyoloji ve Siyaset Bilimi bölümlerinde çift anadal olarak tamamlayan Kandemir, Duisburg-Essen Üniversitesinde sosyoloji yüksek lisans eğitimini sürdürmektedir. Ağırlıklı çalışma alanları göç sosyolojisi ve ulusaşırı Türk toplulukları olan Kandemir Perspektif dergisi editörüdür.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler