Hanau Saldırısının Kronolojisi: Irkçı Cinayetler Nasıl Gerçekleşti?
19 Şubat 2020 tarihinde Almanya'nın Hanau kentinde 9 kişi öldürüldü. Hanau'da gerçekleşen ırkçı terör saldırısı ve saldırının ardından yaşananlara dair kısa bir kronoloji.
Irkçı terörist Tobias R. 19 Şubat 2020’de, Almanya’nın Hanau şehrinde 9 insanı ırkçı saiklerle öldürdü: Ferhat Ünvar, Hamza Kurtović, Said Nesar Hashemi, Vili Viorel Păun, Mercedes Kierpacz, Kaloyan Velkov, Fatih Saraçoğlu, Sedat Gürbüz ve Gökhan Gültekin.
Saldırıyla ilgili birçok sorunun cevabı hâlâ verilememiş olsa da o gece yaşananları soruşturma dosyası ve tanıkların anlattıklarıyla tasvir etmek mümkün. Mediendienst Integration tarafından hazırlanan kronoloji, 19 Şubat gecesi hakkında birçok arka plan bilgisi sunuyor:
19 Şubat 2020 Öncesinde Olanlar
Tobias R. 2013’de ilk silah ruhsatını aldı. 2014’ün mart ayında Münih’de bir atış kulübüne üye olan Tobias R. burada atış eğitimlerini tamamladı.[1] Medyada çıkan haberlere göre 2019’un temmuz ve eylül aylarında, Slovakya’da başka atış eğitimleri de aldı.[2] Tobias R.’nin 2002 yılında şizofren psikoz tanısıyla kısa süreliğine psikiyatri kliniğine kaldırıldığını ise silah sahibi olma izni veren yetkili kurumlar bilmiyordu.[3]
2019’un kasım ayında Tobias R. Federal Başsavcılığa ve Hanau Savcılığı’na komplo teorilerinden oluşan bir suç duyurusunda bulundu[4]. Hanau saldırısından yaklaşık 2 hafta önce Tobias R. komplo teorileri ve ırkçı eğilimlerle dolu sözde “manifestosunu” kendi internet sitesinde yayımladı.[5]
19 Şubat 2020’de Yaşananlar
Saat 21.55: Suikastçı Tobias R., La Votre Barı’nın girişinde ve Midnight isimli nargile barda birden çok müşteriye ateş açtı. Üç kişiyi öldürdü.[6]
Saat: 22:00 suları Terörist üç kişiyi öldürdükten sonra arabasıyla Kurt-Schumacher-Meydanı’na, Kesselstadt tarafına doğru hareket etti. 22 yaşındaki Vili Viorel Paun suikastçının peşine düştü.[7]
22.05 suları: Saldırgan otoparkta ilk önce, suikastçıyı takip ettiği düşünülen Vili Viorel Păun’u aracı içinde vurarak öldürdü. Ardından “Arena Bar” ve bitişiğindeki “7/24” isimli büfede beş kişiyi daha ateş ederek katletti.[8]
22.30’dan sonra: Çevreden gelen ihbarlar üzerine polis failin aracını tespit etti ve aracını evinin yakınlarında park hâlinde buldu.
00.30’dan sonra: Haber kanalları canlı yayın yapmaya başladı. Bild muhabirleri olayın muhtemelen Ruslarla bağlantılı bir mafya çatışması olduğu iddiasında bulundu. [9]
03.00-04.00 saatleri arasında polis özel harekât komandoları failin Hanau’daki evine baskın düzenledi. Fail ve annesi ölü olarak bulundu. Baba ise sağ ve hiçbir zarar görmemiş durumda evdeydi. [10]
04.00: Federal Başsavcılık soruşturmayı üstlendi. [11] Failin ardında yazılı bir “manifesto” ve internet ortamında bir video bıraktığı ortaya çıktı. [12]
Saldırı sırasında biri kadın sekizi erkek toplam dokuz insan öldürüldü. Çoğu ağır yaralı olmak üzere ikisi kadın, beşi erkek yedi kişi de yaralandı. Bunlardan başka, fail annesini ve kendisini de öldürdü. Yetkili kurumlar bu olayı “eşi görülmemiş ırkçı bir terör saldırısı” olarak nitelendirdi. [13]
19 Şubat 2020’dan Sonra Olanlar
21 Şubat 2020’de İçişleri Bakanı Horst Seehofer (CSU) radikal sağcılığı “Ülkedeki en büyük tehlike” olarak nitelendirdi.[14]
29 Şubat 2020’de İçişleri Bakanı Seehofer Hanau Saldırısı’nın bir sonucu olarak “Müslüman Karşıtlığına Karşı Bağımsız Uzmanlar Konseyi” kurulduğunu açıkladı. Bilirkişi ekibi eylül ayında göreve başladı.[15]
Mart 2020: Saldırıdan kısa süre sonra “19 Şubat Hanau Girişimi” kuruldu. Kurbanların isimlerinin unutulmaması girişimin en önemli hedeflerinden biriydi.[16]
28 Mart 2020: Medya, Kriminal Polis Ofisi’nin elde ettiği ara sonuçları kamuoyu ile paylaştı. Buna göre Tobias R.’nin suç işlemedeki temel güdüsünün “ırkçılık” olmadığı iddia edildi. Kurbanlarını daha ziyade kendi komplo teorisine dikkat çekebilmek için seçmişti.[17] Yetkili kurumlar ise medya haberlerini yalanladı. Hükûmete göre, saldırının “ırkçı, radikal sağcı nedenlerle” gerçekleştirildiğinden şüphe etmeyi gerektirecek “hiçbir makul neden” yoktu. [18]
Nisan 2020: Saldırının gerçekleştiği mekânlardan biri olan “Arena Bar & Cafe”nin pencereleri kırıldı.[19]
Mayıs 2020: 19 Şubat Hanau Girişimi, saldırıya uğrayanlar, mağdur yakınları ve aynı zamanda konuya ilgi duyanlar için Hanau’da bir başvuru merkezi açtı. Merkezin adı: “Unutkanlığa Karşı 140m2”. [20]
Mayıs 2020: Hükûmet yetkilisinin açıkladığı verilere göre saldırıdan zarar görenlere yardım ödemeleri yapıldı. Buna göre hükûmet “[Hanau saldırısında] ölenlerin yakınlarına ve yaralananlara olmak üzere 53 kişiye 1 milyon avronun üzerinde ödeme yaptı. Ölenlerin eşleri, çocukları ve ebeveynlerinin her biri 30.000 avro; eşleri 60.000 avro tazminat aldı”.[21]
Haziran 2020: Frankfurt Barış Köprüsü’nün altına saldırı kurbanlarının grafitisi çizildi.
Medyaya yansıyan haberlere göre saldırganın silah ruhsatını uzatma talebi doğru bir şekilde denetlenmemiş ve değerlendirilmemişti. Haberlerde, “Uyuşturucu Maddeler Kanunu’nun ihlali ve kundakçılık nedeniyle Bavyera eyaletinde Tobias R.’ye karşı açılmış davaların ve hakkında konulan şizofren tanısının saldırganın güvenilirliğine engel teşkil etmesi gerektiği belirtildi. [22] Silah ruhsatını uzatma başvurusunda failden sağlık raporu talep edilmedi. Yetkili kurumlar, hukuki bir yanlışlık yapıldığını kabul etmiyor ve failin başvuru sırasında Münih’de yaşadığı ancak ikâmet bildirisinde bulunmadığına dikkat çekiyorlar.[23]
Eylül 2020: Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier öldürülenlerin yakınlarını Bellevue Sarayı’nda kabul etti. [24]
Ekim 2020: Mölln, Hanau ve Halle’deki ırkçı ve Yahudi karşıtı saldırılardan sağ olarak kurtulanlar ile bu saldırılarda ölenlerin yakınları Berlin’de düzenledikleri “Festival of Resilience” ile dayanışma gösterisinde bulundu. [25]
Kasım 2020: Saldırıda öldürülen Ferhat Ünvar’ın annesi Serpil Ünvar Hanau’da ırkçılık karşıtı bir eğitim girişimi kurdu [26].
25 Kasım 2020: Hükûmet radikal sağcılığa ve ırkçılığa karşı 89 maddeden oluşan tedbir planını açıkladı ve bu planı uygulamaya koymak için 2024’e kadar 1 milyar Avronun üstünde bütçe ayırdığını söyledi.[27]
Kasım 2020: Saldırıdan sağ kurtulanlar Hanau Polisi hakkında suç duyurusunda bulundu: İki kişinin vurulduğu Arena-Bar’da acil durum çıkışı kilitliydi. Eğer acil çıkışından kaçabilselerdi belki de hâlâ hayatta olacaklardı. Suç duyurusuna göre acil durum çıkışı polis kararı ile kilitli tutulmaktaydı.[28]
Aralık 2020: Medya haberlerine göre Hanau suikastçısının babası son aylarda birden çok ırkçı ihbarda bulunmuştu. Kurbanlar için düzenlenen anma yerlerinin kapatılmasını istemiş ve oğlunun suç işlediği silahları da başsavcılıktan geri talep etmişti. Saldırıdan sağ olarak kurtulanlar ve öldürülenlerin yakınları kendilerini failin babası yüzünden tehdit altında hissetmeye devam ediyor. [29]
Aralık 2020: Frankfurt Barış Köprüsü’nde kurbanlar için yapılan grafitinin üzeri bilinmeyen kişilerce boyanarak graffiti ortadan kaldırıldı.[30]
Ocak 2021: Saldırı gecesi polis acil çağrı merkezinde sorun olduğu ortaya çıktı. 21:55 ve 22:09 saatleri arasında polis acil çağrı merkezine ulaşmış beş kayıt vardı. Fakat haberlere çıkan çok sayıda görgü tanığı, defalarca denemelerine rağmen polis acil çağrı merkezine ulaşamadıklarını belirtti. Gelen çağrıların yönlendirildiği bir santral yoktu. Buna ek olarak polis acil çağrı merkezine ulaşmayan başarısız arama girişimleri de kayıt altına alınmamış ya da kaydedilmemişti.[31]
Ocak 2021: Federal Başsavcılığın açıklamalarına göre soruşturmayı yürütenler 2021 yılının başına kadar suikastçının babasının eyleme dahil olduğu ya da oğlunu bu suça teşvik ettiği konusunda bir ipucu bulamamışlardı. Failin bir suç ortağı ya da yardımcısı olduğuna dair bir delil de yoktu.[32]
Şubat 2021: Almanya’da radikal sağcı olduğundan şüphelenilen ya da gerçekten öyle olan 1200’den fazla kişinin silah ruhsatı bulunuyor. Bu durum hükûmetin Sol Parti’nin soru önergesine verdiği cevapla ortaya çıktı. Bu sayı son yıllarda ciddi ölçüde arttı. [33]
Şubat 2021: Medyada çıkan haberlere göre Hanau Savcılığı failin babasına yönelik suçlamaları geri çekti. Suçlamanın gerekçesi, Hanau kurbanlarını anma yürüyüşündeki katılımcıları ırkçı hakaretlerle aşağılamasıydı.[34]
19 Şubat 2021: Hanau şehri ırkçı saldırının kurbanlarını anmak için dijital bir anıtı hayata geçirdi.
Mart 2021: Hanau kurbanlarının avukatları güvenlik güçlerine karşı ağır iddialarda bulundu. Hessen İçişleri Bakanlığına gönderilen bir yazıda “Failin Hanau’daki cinayet eylemlerinin kurumların kendi görevlerine aykırı hatalar nedeniyle kolaylaştırdığı ya da engelleyemediği” belirtildi.
Haziran 2021: Hessen Eyalet Başbakanı Volker Bouffier (CDU), kurbanlardan Vili Viorel Păun’u “sivil angajmanı” nedeniyle vefatının ardından madalyayla onurlandırdı. 22 yaşındaki Vili Viorel Păun faili durdurmak için onu izlemiş, daha sonra da ırkçı fail tarafından arabasında vurulmuştu.
Temmuz 2021: Hanau polisine yönelik, saldırı gecesi acil hattının cevap veremiyor durumda olmasıyla ilgili iddialar sonucunda soruşturmanın açılmayacağı belirtildi.
7 Temmuz 2021: Hessen Eyalet Meclisi, Hanau’daki cinayetler için bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını onayladı.
14 Temmuz 2021: Hessen Eyalet Meclisi’nin Araştırma Komisyonu çalışmalara başladı.
26 Ağustos 2021: Hanau Savcılığı, cinayet mahallindeki kapalı acil çıkış kapısı ile ilgili soruşturmasını, yeterli suç şüphesi olmadığı gerekçesiyle kapattı.
Ekim 2021: Vili Viorel Păun’un ailesi Hanau’daki polis acil hattının saldırı gecesi erişilemez oluşuyla ilgili resmî soruşturma açılmasını talep etti.
Kasım 2021: Savcılık, saldırıdan sonra polislere yönelik “yardımda bulunmamak” iddiası ile soruşturma açılması isteğini reddetti.
Aralık 2021: Saldırı esnasında olay mahallinde kilitli olan acil çıkış kapısı tartışmalara yol açtı. Savcılık soruşturmayı kapattı. Hazırlanan bir rapor, acil çıkış kapısı kilitli olmasaydı kurbanların hayatlarını kurtarabileceğini ortaya koydu. Federal Savcılık, Hanau saldırganının yardımcı ya da işbirlikçisinin olmadığı görüşünü açıkladı. Saldırganın muhtemel destekçilerine yönelik açılan soruşturma kapatıldı.
Şubat 2022: Bir psikiyatr, Hanau saldırganının psikolojik hastalığının çok zor fark edilen bir hastalık olduğunu belirtti.
19 Şubat 2022: Hanau saldırısının ikinci yıldönümünde Hanau Mezarlığında bir anma töreni düzenlendi. 100 kişinin davetli olduğu törene Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser (SPD) de katıldı.
Nisan 2022: Hanau saldırganının daha önce herhangi bir düzen bozma eylemi nedeniyle belediyede kaydı olmadığı belirtildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Claus Kaminsky (SPD) “Sadece çok hızlı araç sürdüğü için hakkında açılmış bir dosya var.” ifadelerinde bulundu.
16 Mayıs 2022: Hanau’daki ırkçı saldırının öncesinde Hessen Anayasayı Koruma Dairesinde saldırgana dair herhangi bir delil bulunmadığı belirtildi.
18 Mayıs 2022: Federal Savcılık da saldırı esnasında kapalı olan acil çıkış kapısı ile ilgili soruşturmaları yeterli suç şüphesi olmadığı gerekçesiyle kapattı.
Eylül 2022: Cinayetler esnasında kapalı olan acil çıkış kapısı hakkındaki tartışmalar sürdü. Saldırıdan kurtulanlardan biri söz konusu acil çıkış kapısının her zaman kapalı olduğunu belirtti.
Ekim 2022: Araştırma Komisyonu, eğer acil çıkış kapısı açık olsaydı olay yeri olan Arena-Bar’ın içindeki maktüllerin saldırı öncesi kaçabileceği yönündeki raporu tasdik etti.
21 Kasım 2022: Saldırı gecesi polisin saldırganın evine hızlı bir şekilde girmesiyle ilgili bir nedeni olmadığı belirtildi. Dönemin polis şefi Hessen Eyalet Parlamentosu’nun Araştırma Komisyonu’nda verdiği ifadede, “Ana amaç başka hiç kimsenin, herhangi bir sivil ya da polisin yaralanmaması ya da öldürülmemesiydi.” dedi.
Hanau Saldırısı ile Alakalı Yaklaşık 120 Soruşturma Var
Frankfurt Savcılığı İnternet Suçları ile Mücadele Merkezi (ZIT), Hessen Eyalet Kriminal Dairesi ile iş birliği yaparak, hâlihazırda devam eden “Hanau’daki şiddet eylemiyle ilişkili nefret yorumları” davasına yüzden fazla yorumu dahil etti ve adli incelemeye tabi tuttu.
Bu soruşturmalar Hanau’daki şiddet eyleminden hemen bir gün sonra başlatıldı. Bu, ZIT’in sivil toplum alanında iş birliği yaptığı ortaklarının, saldırının hemen sonrasında Twitter ve Facebook gibi platformlarda yapılan ve adli inceleme gerektiren yorumları kısa sürede ihbar etmesiyle gerçekleşti:
- 120’ye yakın davada Ceza Hukuku’nun 140. maddesi uyarınca şiddet eylemlerini tasdik şüphesi ile; birkaç davada Ceza Hukuku’nun 130. maddesi uyarınca halkı kışkırtma şüphesi ile soruşturma başlatıldı.
- Açılan soruşturmaların yaklaşık olarak 50 tanesinde, cezai işlem gerektiren yorumların sahipleri tespit edilebildi. Bu soruşturma süreçleri ilgili yerel savcılıklara devredildi.
- Hessen şüphelilerine karşı toplamda 9 ön soruşturma bizzat ZIT tarafından yürütüldü[35].