Almanya’da “NSU 2.0” ile İlgili Soruşturmada Bir Kişi Gözaltına Alındı
Almanya’da 2018’den bu yana çok sayıda kişiye, "NSU 2.0" imzası bulunan anonim aşırı sağcı tehdit mektuplarının gönderilmesine ilişkin açılan soruşturma kapsamında, aşırı sağcı bir Almanın gözaltına alındığı bildirildi.
Almanya’nın Hessen Eyaleti Kriminal Dairesi ve Frankfurt Savcılığınca yapılan ortak açıklamada, “NSU 2.0” tehdit mektuplarına ilişkin soruşturma kapsamında başkent Berlin’de bir evde arama yapıldığı belirtildi.
Açıklamada, bu çerçevede hakkında tutuklama emri bulunan 53 yaşındaki işsiz bir Alman vatandaşının gözaltına alındığı belirtilerek bu kişinin aşırı sağcı suçlar dahil birçok suçtan daha önce hüküm giydiği kaydedildi.
Zanlının Ağustos 2018’den bu yana “NSU 2.0” imzasıyla bir dizi kışkırtıcı, hakaret ve tehdit edici mektuplar göndermekle suçlandığı aktarılan açıklamada, bu mektupların aralarında milletvekilleri ve Frankfurt’taki bir avukatın da bulunduğu kamuoyunda göz önünde bulunan çok sayıda kişiye gönderildiği belirtildi.
Açıklamada aramada el konulan veri taşıyıcılarının incelemesinin sürdüğü, zanlı hakkında halkı kışkırtma, anayasaya aykırı örgütlerin sembollerini kullanma, tehdit ve tahkir suçlarından soruşturmanın devam ettiği kaydedildi.
Hessen Eyaleti İçişleri Bakanı Peter Beuth, “NSU 2.0” imzalı 115 mektubun kamuoyunca bilinen 32 kişiye ve 60 kuruma gönderildiğini bildirmişti.
NSU 2.0 Tehdit Mektupları
Almanya’da 10 kişiyi katleden Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasının müdahil avukatlarından Seda Başay-Yıldız da 2018 ve 2019 yıllarında “NSU 2.0” imzalı ölüm tehdidi içerikli mektuplar almıştı.
Yapılan soruşturma kapsamında mektuplar gönderilmeden kısa bir süre önce Frankfurt’taki bir karakolun bilgisayarından avukatın bilgisayarına girilip özel bilgilerin çalındığı tespit edilmişti.
Mektupların ardından inceleme başlatan Hessen Eyalet İçişleri Bakanlığı, 40 polis hakkında aşırı sağ saikli suçlarla ilişkileri oldukları gerekçesiyle soruşturma başlatmış, 5 polis açığa alınmıştı.
Ancak aradan geçen iki buçuk yıla rağmen suçlular tam tespit edilmemişti. (AA)