Manş Denizi’ndeki Göçmen Ölümleri Protesto Edildi
Manş Denizi’nden geçmeye çalışan çok sayıda göçmenin ölmesinin ardından Birleşik Krallık'ta hükûmetin göç politikası protesto edildi.
Manş Denizi’nde düzensiz göçmenleri taşıyan teknenin batması sonucu en az 27 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından, Birleşik Krallık’ın başkenti Londra’da hükümetin göç politikası protesto edildi.
İçişleri Bakanlığı önünde toplanan göstericiler, ölümlerde İngiltere’nin de sorumluluğu olduğunu savundu.
“Manş Denizi’ndeki Ölümlerden Birleşik Krallık da Suçlu”
“Birleşik Krallık da Suçlu”, “Sınırlar Öldürüyor”, “Kimse Yasadışı Değil” yazılı döviz ve pankartlar taşıyan göstericiler, İngiltere’nin göç politikasını değiştirmesini istedi. Yapılan konuşmalarda, alınan önlemlerin göçmenleri durdurmak yerine ölümlerine neden olduğu belirtilerek, “Bu bir göç krizi değil; bir insanlık krizi, bir merhamet krizi, bu bir insan yapımı kriz.” denildi.
Eylem sırasında bazı göstericilerin yolu trafiğe kapattığı görüldü. Protesto sonrasında bazı eylemciler, polis tarafından durdurularak gözaltına alındı.
Macron’dan Acil Toplantı Çağrısı
Fransa’dan Manş Denizi üzerinden İngiltere’ye geçmeye çalışan ve düzensiz göçmenleri taşıyan teknenin batması sonucu, aralarında 5 kadın ve 1 kız çocuğunun bulunduğu en az 27 kişi hayatını kaybetmişti.
Olayla ilgili 4 kişi gözaltına alınırken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yaptığı açıklamada, Avrupa Birliğini (AB) “göç sorununa” ilişkin acil toplantı yapmaya çağırmıştı.
AB Sınır Güvenliği Ajansı Frontex’in imkanlarının derhal güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Macron, “Fransa, Manş Denizi’nin mezarlığa dönüşmesine izin vermeyecek.” demişti.
Başbakan Johnson’dan 5 Maddelik Plan Önerisi
Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, Manş Denizi’nde 27 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından göç kriziyle başa çıkmak için Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a beş maddelik planın yer aldığı mektup gönderdi.
Johnson mektubunda, göçmenleri taşıyan bot ve teknelerin Fransa’dan ayrılmasını önlemek için ortak devriye ve iade anlaşmasını içeren planın geçişler üzerinde “anında önemli bir etkisi” olacağını savundu. İnsan kaçakçılığı yapan suç çetelerinin işlerine balta vuracağını öne sürdüğü planın Fransa’nın da çıkarına olacağını kaydeden Johnson’ın mektubundaki maddeler şöyle sıralandı:
“Daha fazla teknenin Fransız sahillerinden ayrılmasını önlemek için ortak devriyeler icra edilmesi, radar gibi daha gelişmiş teknolojilerin kullanılması, ülkelerin birbirinin karasularında karşılıklı deniz devriyesi ve havadan gözetleme yapabilmesi, Manş Denizi’nin her iki tarafında daha fazla gözaltı ve soruşturma yapabilmek için gerçek zamanlı istihbarat paylaşımı, İngiltere-AB iade anlaşmasının yanı sıra Fransa ile de ikili bir iade anlaşması üzerinde acil çalışma.”
İadelerin hızlı bir şekilde yapılması durumunda “insanların hayatlarını insan tacirlerine teslim etmelerinin önemli ölçüde azalacağını” savunan İngiliz Başbakan, “Bu adımları atarak ve mevcut işbirliğimizi geliştirerek yasa dışı göçle mücadele edebileceğimize ve dün gördüğümüz yıkıcı kayıpları daha fazla ailenin yaşamasını engelleyebileceğimize eminim.” dedi. (AA/P)
