Almanya’da Yeni Yılın İlk Gününde Müslüman Mezarlığına Saldırı
Almanya'nın Iserlohn kentindeki Müslüman mezarlığına yeni yılın ilk gecesinde saldırı gerçekleştirildi. Mezarlığın büyük oranda tahrip edildiği bildirildi.
Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletine bağlı Iserlohn kentindeki Müslüman mezarlığı yeni yılın ilk gününde büyük oranda tahrip edildi. Kimliği belirlenemeyen İslam düşmanı kişi ya da kişiler Müslüman mezarlığına gelerek, özellikle mezar taşlarını kırdı.
Hagen savcılığı saldırıyı soruşturmaya başladı. 40 mezarın 30’unun taşlarının parçalandığı saldırı ile ilgili henüz bir ipucu elde edilemedi.
Son Bir Yıl İçerisinde Mezarlığa Yapılan İkinci Saldırı
Müslüman mezarlığına yapılan saldırıyı kınamak ve dayanışma içerisinde olmak adına bugün onlarca kişi Iserlohn’daki Müslüman mezarlığında toplandı. Iserlohn Müslümanlar Birliği Sözcüsü Mustafa Üstün de cemiyetleri adına açıklamalarda bulundu.
Müslüman cemaatler olarak Iserlohn’daki Müslüman mezarlarının saldırıya uğraması münasebetiyle derin üzüntü içerisinde olduklarını ifade eden Iserlohn Müslümanlar Birliği Sözcüsü Mustafa Üstün, “Müslümanların istirahatgâhı mahiyetinde olan mezarlara dahi saygı gösterilmiyor oluşu, toplumumuzda bazı kesimlerin içindeki nefretin ne denli kökleşmiş olduğunu göstermektedir. Bu saldırıyı en sert biçimde kınıyoruz.” dedi.
Ayrıca Üstün, bu saldırının Iserlohn’daki Müslüman mezarlığına yapılan ikinci saldırı olduğunu, ilk saldırının bundan tam bir yıl önce gerçekleştiği bilgisini paylaştı. “Yakalanıp hesap vermeyen saldırganlar cesaret kazanıp saldırılarına devam etmektedirler. Saldırının tekrarlanması bunun en net kanıtıdır. Faillerin bir dahaki sefere daha büyük çaplı saldırılara yeltenmeleri muhtemeldir. Bu sebeple emniyet birimlerine fail veya failleri tespit ederek adalete teslim etmeleri çağrısında bulunuyoruz.” diyen Üstün, Iserlohn şehrinin her dinden ve etnik kökenden insanların iletişim içerisinde bulunduğu bir barış şehri olduğunu ve bunu kimsenin bozmasına müsaade etmeyeceklerini söyledi.
STK’lardan ve Siyasilerden Dayanışma
Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) Iserlohn eyalet Milletvekili ve Iserlohn Belediye Başkan Yardımcısı Thorsten Schick de Müslümanlarla dayanışma içinde olduğunu göstermek için mezarlıkta hazır bulundu. Schick de saldırıdan duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve Müslümanların Işerlohn’un bir parçası olduğunun altını çizdi.
Ayrıca, sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) Genel Sekreteri Paul Ziemiak da saldırıyı kınadı. Ziemiak “Dün gece, memleketim Iserlohn’da Müslüman yurttaşlarımızın mezarlığı tahrip edildi. Bu saldırı hepimize yapılmış bir saldırıdır.” dedi. Ziemiak, Iserlohn Belediye Başkan Yardımcısı Thorsten Schick ile birlikte mezarlığı ziyarete geldi.
Iserlohn Müslüman mezarlığını ziyaret edenler arasında sivil toplum temsilcileri de yer aldı. İslam Toplumu Millî Görüş Ruhr-A Bölge teşkilatından; Bölge Başkanı Abdullah Kodaman, Dış İlişkiler Başkanı Ebu Bekir Gürbüz, Gençlik Teşkilatı Başkanı Ömer Oral ve Iserlohn Cemiyet Başkanı İbrahim Kanlı ziyaretçiler arasındaydı. Mezarlığı ayrıca, AK Parti İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya, T. C. Düsseldorf Muavin Konsolosu Zeynel Abidin Kılıç, Düsseldorf Din Hizmetleri Ateşesi Hakkı Gür de ziyaret etti.
Müslümanlara Yönelik Saldırılar
Almanya’da 2020 yılında Müslümanlara ve onlara ait kurumla kuruluşlara en az 901 saldırı kayda geçti. Saldırılarda 48 kişi yaralandı, 77 olayda ise camilere yönelik saldırı yapıldı. Almanya’da 2019’da Müslümanlara ve onlara ait kurum, kuruluşlara yönelik 950 saldırı kayda geçerken, bu sayı 2018’de 910, 2017’de 1075 olarak gerçekleşti. 2021’in ilk dokuz ayında ise Müslümanlara yönelik 336 saldırı gerçekleştirildi. Bu suçların büyük çoğunluğu aşırı sağcılar tarafından işlendi.
Müslümanlara yönelik saldırılar kapsamında “adam yaralama”, “hakaret”, “halkı kışkırtma”, “tehdit”, “ağır bir suç işlemeye hazırlık yapmak”, “silah yasasını ihlal etme” gibi suçlar işlenirken; camilere yönelik ise “mala zarar verilmesi” ve “duvarlara yazı yazılması” şeklinde saldırılar gerçekleşti. Uzmanlar, çoğu kişinin şikayette bulunmaması nedeniyle birçok suçun kayda geçmediğine ve gerçek sayıların daha yüksek olabileceğine işaret ediyor. (AA, P)
[…] Kaynak: Perspektif […]