Irkçı Kundaklamalara 30 Yıl Sonra Aranan Adalet
Saarlouis'de bir mülteci yurduna ırkçı saiklerle düzenlenen kundaklama saldırısını gerçekleştirdiği iddia edilen kişinin yargılanmasına 30 yıl sonra başlandı. 1992 yılında gerçekleştirilen ve 5 yaşındaki Ercan'ın ölümüne yol açan bir başka kundaklamanın da yeniden soruşturulmasına karar verildi.
Saarlouis’deki bir sığınmacı yurduna düzenlenen ve bir kişinin ölümüne yol açan kundaklama saldırısının üzerinden 30 yıldan fazla süre geçti. Irkçı saldırının faili olduğu iddia edilen kişinin yargılanmasına 16 Kasım’da başlandı.
51 yaşındaki sanık, Peter S., Koblenz Yüksek Eyalet Mahkemesinde yargılanıyor. Federal Savcılık sanığı, ırkçı saiklerle binayı ateşe vermek amacıyla 18-19 Eylül 1991 gecesi bir bidon benzinle sığınmacı yurduna gitmekle suçluyor. 4 Nisan’da yargılanmasına başlanan sanık ise suçlamaları reddediyor. Davanın 2023 Şubat ayı ortasına kadar devam etmesi planlanıyor.
2 Yıl Önce Ortaya Çıkan Yeni Bulgular
Saarlouis-Fraulautern’de sığınmacıların kaldığı yurt binasına düzenlenen saldırıda, o sırada 27 yaşında olan Ganalı Samuel Kofi Yeboah hayatını yitirmişti. İki kişi kurtulmak için pencereden atlayarak yaralanmış, geri kalan 18 yurt sakini ise zarar görmeden güvenli bir yere kaçmayı başarmıştı. Saarland adli makamları tarafından kundaklamaya dair yürütülen soruşturmalar, failin tespit edilememesi üzerine o dönemde durdurulmuştu. Yaklaşık iki yıl önce, Federal Savcılık ortaya çıkan yeni bulgular nedeniyle davayı devraldı.
Fail olduğu iddia edilen kişinin tutuklanmasının ardından Saarland Emniyet Müdürü Norbert Rupp, eyalet emniyet müdürlüğü adına “polisin o dönem yürüttüğü çalışmalardaki eksikliklerin açıkça soruşturmaların durdurulmasına yol açmış olmasından dolayı” özür dilemişti. Ağustos 2020’de, saldırının gerçekleştiği dönem yürütülen polis soruşturmasını araştırmak üzere bir çalışma grubu kurulmuş, ilk bulgulara göre, bilginin toplanması, değerlendirilmesi ve paylaşılmasında eksiklikler tespit edilmişti.
ARD Podcast: Yeboah Davası
Davanın başlamasıyla eş zamanlı olarak ARD Audiothek’te yer alan “Der Fall Yeboah – Rassismus vor Gericht” (Yeboah Davası – Irkçılık Mahkeme Karşısında) podcast serisi, kundaklama hadisesinin arka planına ışık tutuyor. Saarländische Rundfunk (SR) podcast serisinin saldırılardan kurtulanların adalet taleplerini, polislerin olayları aydınlatmadaki başarısızlığını ve cinayetlerin siyasi boyutunu konu aldığı bilgisini paylaştı.
Serinin ilk üç bölümü, Saarlouis’de yaşananlar ve o dönemki polis soruşturmasını ele alırken, dördüncü bölümden itibaren Koblenz’deki duruşmanın konu alınacağı açıklandı.
Aydınlatılması İstenen Bir Başka Kundaklama
Nasyonel Sosyalist Yeraltı Örgütü’nün (NSU) ırkçı saiklerle işlediği cinayetler hakkında kamuoyunda farkındalık yaratmayı amaçlayan NSU Watch platformu, 32 yıl önce, 17 Kasım 199o’da gerçekleşmiş bir başka kundaklama saldırısını yaptığı paylaşımla hatırlattı. 32 yıl önce bugün 5 yaşındaki Ercan, Allgäu bölgesindeki Kempten’de Türkiye kökenlilerin yaşadığı bir eve düzenlenen kundaklama saldırısında öldürüldü. Saldırı aydınlatılamazken, hayatta kalanlar ve yakınları saldırının olası ırkçı arka planı hakkında onlarca yıl karanlıkta bırakıldı.
Saldırıda hayatını yitiren minik Ercan’ın ailesi, Allgäuer Zeitung gazetesine saldırıyla ilgili bir itiraf mektubu gönderildiğinden haberdar edilmedi. Mektupta, ırkçı isme sahip bir grup suçu üstleniyor ve bunun sadece bir başlangıç olduğunu yazıyordu. Yetkililer mektubu saldırıyı üstlenerek dikkat çekmek isteyen birinin gönderdiği asılsız bir iddia olarak gördüler ve ilgilenmediler.
NSU Watch sosyal medyadaki paylaşımında yetkililerin NSU ve diğer birçok aşırı sağcı eylemde olduğu gibi, Kempten’deki kundaklama ile ilgili soruşturmayı da olayın mağdurlarına yönelik yürüterek, kundaklamaya bina sakinleri arasındaki bir tartışmanın neden olduğu sonucuna vardığını aktarıyor. Soruşturma 1992 yılında sonuç alınamadan sonlandırılıyor.
2019 yılında, yani saldırıdan 29 yıl sonra Münih Genel Savcılığı, basın araştırmaları sonucu yıllar önce Allgäuer Zeitung’a gönderilen itiraf mektubunun ortaya çıkarılmasının ardından soruşturmayı yeniden açtı. Ercan’ın ailesi için, saldırının ırkçı arka planının araştırılması ve saldırının ırkçı bir eylem olarak adlandırılması büyük önem taşıyor. (P)