Çin’de Dinî Azınlıkların Toplu Dua ve İbadetlerine Başvuru Şartı
Çin'de tüm din mensuplarının dinî ayinlere, ibadetlere ve dua etkinliklerine katılabilmek için "Akıllı Din" adlı bir uygulama aracılığıyla çevrimiçi başvuruda bulunmaları gerekecek. İnsan hakları kuruluşları uygulamadan endişeli.
Çin’in orta kesiminde yer alan Henan eyaletinde tüm dinlerin mensupları bundan sonra dinî ayinlere, ibadetlere ve dua etkinliklerine katılmak için internet üzerinden izin başvurusunda bulunmak zorunda kalacak. Asya’da faaliyet gösteren Katolik basın servisi Ucanews’in haberine göre, “Akıllı Din” adı verilen bir uygulama aracılığıyla kayıt yaptırma zorunluluğu Budistler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar için geçerli olacak.
Azınlıkları İzleme ve Kontrol Etme
“ChinaAid” adlı Hristiyan yardım kuruluşundan alınan bilgilere dayandırılan haberde, başvuru sahiplerinin isim, telefon numarası, kimlik numarası, adres, meslek ve doğum tarihi gibi kişisel bilgilerini vermeleri gerektiği belirtildi. Akıllı telefon uygulamasının, Henan Eyaleti Etnik ve Dinî İşler Komisyonu tarafından geliştirildiği kaydedildi. Çin’deki insan hakları ihlallerine karşı çıkan sivil organizasyonlara göre bu tür girişimler Çin rejiminin dinî grupları ve azınlıkları izleme ve kontrol etme sisteminin bir parçası.
Henan, yaklaşık 100 milyonluk nüfusuyla Çin’in en kalabalık eyaletlerinden biri ve ülkede Hıristiyan nüfusun en yoğun yaşadığı bölgelerinden birini teşkil ediyor. Resmî rakamlara göre eyalette Hristiyan inancına mensup 7 milyon insan yaşıyor.
BM’den Çin’deki Azınlıklara Yönelik İletişim Kanalları
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, BM İnsan Hakları Konseyi’nin 52. Oturumuna katılarak Ekim 2022’de göreve gelmesinden bu yana BM İnsan Hakları Ofisi’nin ilk yıllık raporunun sunumunu yaptı. Türk, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi’nin, Uygur Türkleri ve Tibetliler dahil Çin’deki azınlıkların haklarıyla ilgili endişelerin takibine yardımcı olması için “iletişim kanalları” açtığını ifade etti.
BM İnsan Hakları Ofisi’nin Çin’deki keyfi gözaltılar ve aile ayrılıkları gibi “ciddi endişeleri belgelediğini” belirten ve “somut takip” çağrısında bulunan Türk, Hong Kong’da büyük protestoları körükleyen ulusal güvenlik yasasının etkisiyle ilgili endişeleri de dile getirdi. Türk, “Çin ile ilgili olarak Tibetliler, Uygurlar ve diğer gruplar gibi azınlıkların korunması dahil çeşitli insan hakları konularını takip için bir dizi aktörle iletişim kanalları açtık.” ifadesini kullandı.
Komiser Türk, selefi Michelle Bachelet tarafından ağustosta Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi hakkında yayımlanan rapor konusunda nasıl bir yol izleyeceğine dair ise detaylı bilgi vermedi. Raporda, bölgede Uygur Türklerine ve diğer gruplara karşı “insanlığa karşı suç” işlendiği ihtimaline atıfta bulunuluyordu.
Çin’de Temel İnsan Hakları
BM destekli uzmanlar, Çin’e mahkemelerinin bağımsızlığını artırma, Kovid-19 hakkındaki verileri paylaşma, kömür santrallerinin inşaatını askıya alma ve batı Sincan bölgesindeki insan hakları ihlallerini “derhâl” sona erdirme çağrısında bulunmuştu.
BM destekli düzenlenen bir panelde, uzmanların çağrısı, Pekin’i temel haklara daha iyi saygı göstermeye teşvik edecek bir dizi tavsiye arasında yer almıştı.
Çin, 18 bağımsız uzmandan oluşan ve BM İnsan Hakları Ofisi ile çalışan “Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi” tarafından yayımlanan bazı bulgulara sert tepki gösterirken Pekin, özellikle panelin Sincan, Tibet ve Hong Kong’daki haklar hakkında “yanlış bilgi ve söylentileri” kabul ettiği iddiasını kınamıştı. (AA/P)