'Sosyal Medya Sansürü'

Filistin’e Yönelik Sosyal Medya Sansürü Tepki Çekiyor

Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı sosyal medya platformlarını Filistin yanlısı paylaşımları sansürlemekle suçluyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü 2021'de Filistin'e destek veren paylaşımların Facebook ve Instagram gibi sosyal medya platformlarında sansürlendiğini doğrulamıştı.

©Shutterstock.com

Hamas’ın 7 Ekim tarihinde İsrailli sivillere yönelik gerçekleştirdiği saldırıların ardından İsrail Gazze’ye yönelik saldırılarını arttırdı. Abluka altındaki Gazze şeridinde yaşanan son gelişmeler sonrası dünyanın her tarafından sosyal medya kullanıcıları bölgede yaşanan trajediyi platformlarında paylaşarak takipçilerine aktarmaya çalışıyor.

Ancak son günlerde çok sayıda sosyal medya kullanıcısı, İsrail’in Gazze’de sivillere yönelik yoğun bombardımanının ardından paylaştıkları Filistin yanlısı içeriklerin ve hesaplarının askıya alınmasından ya da yasaklanmasından şikayetçi oldu.

X ve TikTok platformlarında Filistin’le ilgili haber ve analiz hesabı olan Mondoweiss, TikTok hesabının geçici olarak kapatıldığını bildirdi. Birçok Instagram kullanıcısı da hesaplarına getirilen kısıtlamalardan ve canlı yayın yapamamaktan şikayetçi oldu. Paylaşımlarına erişimin engellendiğini belirten bazı kullanıcılar ise içeriklerinin Instagram algoritmasını aşabilmesi için farklı taktikler sıraladıkları listeleri takipçileri ile paylaştı.

Filistinli bir dijital haklar grubu olan Arap Sosyal Medyayı Geliştirme Merkezi 7amleh’in icra direktörü ve kurucu ortağı Nadim Nashif, Arab News‘e verdiği demeçte “7amleh, Filistinle ilgili içeriklerin önde gelen çevrimiçi platformlar tarafından nasıl aşırı derecede denetlendiğini ve aşırı derecede incelendiğini defalarca belgeledi” dedi.

Nashif sözlerini şöyle sürdürdü: “Belirli medya platformlarının Filistinlilerin dijital haklarını korumadığına inandığımızda, topluluklarımız aracılığıyla bu platformlar üzerinde baskı oluşturarak sosyal medya platformlarının insan hakları konusundaki rol ve sorumluluklarını kabul etmelerini ve platformlarının ayrımcılıktan uzak olmasını sağlamaya çalışıyoruz.”

Meta: “Bazı İçerikler Yanlışlıkla Kaldırılmış Olabilir”

Öte yandan Meta, taraf tutma ya da Filistinli sesleri susturma bağlamında sansür uyguladığı yönündeki her türlü iddiayı reddediyor. Bir Meta sözcüsü tarafından Arab News’e yapılan açıklamada, “Belirli bir topluluğu ya da bakış açısını bastırmaya çalıştığımız iddiası kesinlikle doğru değil.” dedi. “Politikalarımız, uygulamalarımızda herkese söz hakkı verirken aynı zamanda onlara kendilerini güvende hissettirmek üzerine tasarlanmıştır ve bu politikaları kimin paylaşımda bulunduğuna ya da kişisel inançlarına bakmaksızın uyguluyoruz.”

Sosyal ağ devi kısa bir süre önce hesaplar üzerinde aldığı önlemleri listelediği bir gönderi yayınladı. Gönderide, “bize bildirilen yüksek sayıdaki içerik göz önünde bulundurulduğunda politikalarımızı ihlal etmeyen bazı içeriklerin de yanlışlıkla kaldırılabilmiş olacağını biliyoruz” diyerek bazı gönderilerin yanlışlıkla kaldırıldığını kabul etti.

İlk Sansür Değil

Bu, Meta’nın Facebook, Instagram ve WhatsApp’ı da içeren iştiraklerinin sansür ve “shadow banning” ile suçlandığı ilk olay değil. Gölge engelleme olarak tanımlanan “shadow banning” terimi, bir kullanıcıyı bilgisi dışında bir sosyal medya platformundan veya çevrimiçi bir forumdan engellemek anlamına geliyor ve genellikle bu kişinin gönderileri ve yorumları artık diğer kullanıcılar tarafından görülemez hâle geliyor.

Mondoweiss’in Filistin haberleri direktörü Yumna Patel, Meta ve TikTok gibi sosyal medya devleri tarafından Filistinli seslerin sansürlenmesinin çok iyi belgelendiğini söyledi. Patel, “Bu ihlallerin, şiddetin arttığı ve uluslararası ilginin Filistin’e yöneldiği bu gibi zamanlarda daha da sıklaştığını görüyoruz. […] Bunu 2021’deki Şeyh Jarrah protestoları sırasında Instagram’daki Filistinli hesapların sansürlenmesinde, 2023’te İsrail ordusunun Batı Şeria’daki Cenin’e yaptığı ölümcül baskınlarda ve şimdi İsrail’in Gazze’ye savaş ilan etmesiyle bir kez daha gördük.” dedi.

Facebook, Instagram ve Twitter 2021’de Doğu Kudüs’teki Şeyh Cerrah Mahallesi’nde yaşayan Filistinlilerin zorla evlerinden çıkarılmasına dair yüzlerce gönderi ve hesabı silmiş veya bunlara erişimi kısıtlamıştı.

Sansürün ortaya çıkarılmasının ardından Instagram ve Facebook adına bir sözcü “Hashtaglerin yanlışlıkla kısıtlandığının farkına vardık.” açıklamasını yaparak, İsrail güçlerinin sivil halka yönelik şiddet görüntülerini kararttıklarını doğrulamış ve yaşanılan “teknik sorunla” ilgili özür dilemişti. Twitter yetkilileri ise bazı hesaplara yönelik sansürün, otomatik bir spam filtresi tarafından yanlışlıkla uygulandığını savunmuştu.

HRW 2021’de Uyarmıştı

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW)’den kıdemli dijital haklar araştırmacısı ve savunucusu Deborah Brown, “Facebook, İsrail ve Filistin’deki insan hakları sorunları hakkında konuşan Filistinliler ve destekçileri tarafından paylaşılan içeriğe baskı uyguladı. […] Facebook sansürü, bu konularda bilgi edinmek ve etkileşimde bulunmak için önemli bir platformu kısıtlama tehdidi oluşturuyor.” açıklamasında bulunmuştu.

HRW, 2021’de o dönem Facebook’un sahibi olduğu Instagram’ın, ana akım haber kuruluşlarının içeriklerinin yeniden paylaşımları da dahil olmak üzere paylaşımları kaldırdığını belgelemişti. Bir örnekte, Instagram kullanıcısının Filistinlileri haklarından “asla taviz vermemeye” çağıran yorumlar eklediği New York Times’ın üç köşe yazısının başlıklarının ve fotoğraflarının ekran görüntüsünün kaldırıldığı ancak gönderinin şiddete veya nefrete teşvik olarak yorumlanabilecek herhangi bir değişiklik içermediği belirtilmişti.

Verilen bir başka örnekte ise Instagram, üzerinde “Bu, ailemin oturduğu binanın 15 Mayıs 2021 Cumartesi günü İsrail füzeleri tarafından vurulmadan önceki fotoğrafı. Bu binada üç dairemiz var.” yazılı paylaşımı ve Filistinlilerin baskı altında tutulduğunu ve İsrail ile dinî bir savaş vermediğini ifade eden siyasi bir karikatürün yeniden paylaşımını kaldırmıştı.

Instagram’a göre bu paylaşımların tamamı “nefret söylemi veya sembolleri” içerdiği gerekçesiyle kaldırılmıştı. HRW “Bu kaldırmalar, Instagram’ın kamu yararını ilgilendiren konularda ifade özgürlüğünü kısıtladığını göstermektedir. Bu üç paylaşımın şikayetlerin ardından tekrar erişime açılması, Instagram’ın tespit veya raporlama mekanizmalarının kusurlu olduğunu ve yanlış sonuçlara yol açtığını gösteriyor” diyerek yanlışlıkla kaldırılan içeriklerin tekrar erişime açılsa bile, bu hatanın kritik anlarda insan haklarıyla ilgili bilgi akışını engellediğini vurgulamıştı.

Daha öncesinde de Filistinli gençlik girişimi “Sada Social”, 2019 yılı içinde farklı sosyal medya platformlarının Filistinli kullanıcılara ve içeriğe yönelik 950 hak ihlali yaptığını belirlemişti. (P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler