'Gazze Şeridi'

Gazze’deki Ateşkes Kararı İsrail’in Saldırılarını Durduracak mı?

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Gazze'de kalıcı ve sürdürülebilir ateşkese dönüşecek şekilde ramazanda acilen ateşkes sağlanması karar tasarısını kabul etti. Peki bu karar İsrail'in saldırılarını durdurabilecek mi?

©lev radin / Shutterstock.com

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Gazze’de kalıcı ve sürdürülebilir ateşkese dönüşecek şekilde ramazan ayında acilen ateşkes sağlanması talep edilen karar tasarısı kabul edildi. 15 üyeli BMGK’de geçici üyeler Cezayir, Ekvator, Guyana, Japonya, Malta, Mozambik, Güney Kore, Sierra Leone, Slovenya ve İsviçre tarafından hazırlanan karar tasarısı oylandı. Tasarı, 14 “evet” ve 1 “çekimser” oyla kabul edildi. ABD çekimser oy kullandı.

Uzun süren müzakerelerin ardından karar tasarısında “daimi ateşkes” ifadesinde mutabık kalınmıştı. ABD heyeti, son anda tasarı metninde değişiklik talep ederek “daimi” ifadesini “kalıcı” ile değiştirdi. Böylelikle, ABD’nin ateşkes sürecine esneklik katmış olduğu düşünülüyor. Rusya’nın oylama öncesinde ifadeyi ilk hâline çevirmeye yönelik değişiklik önerisi ABD tarafından veto edildi.

7 Ekim’in ardından BMGK’de ilk kez Gazze’de ateşkes talep edilen bir karar kabul edilmiş oldu.

Ramazan Ateşkesinin Kalıcı Ateşkese Dönüşmesi Talep Edildi

Kararda, BMGK’nin Filistin meselesine ilişkin şimdiye kadar kabul edilen kararları hatırlatılarak, tüm tarafların uluslararası hukuk, uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası insan hakları hukukuna uyma yükümlülüğü bulunduğu belirtildi. Sivil ve sivil altyapılara yönelik saldırılar ve her türlü terör eyleminin kınandığı kararda, esir almanın uluslararası hukukun ihlali olduğu ifade edildi.

Kararda, Gazze Şeridi’ndeki korkunç insani durum hakkında derin endişe duyulduğunun altı çizilerek, Mısır, Katar ve ABD tarafından yürütülen diplomatik çabalar tasdik edildi. “Ramazan ayında tüm tarafların saygı duyacağı acil ateşkes sağlanması, bunun kalıcı ve sürdürülebilir ateşkese yol açması ve tüm rehinelerin acil ve koşulsuz serbest bırakılması” talep edilen kararda, rehinelere insani ve tıbbi yardımların ulaştırılabilmesi için erişimin sağlanması istendi. Kararda, taraflara esir tuttukları kişilere yönelik uluslararası hukuk uyarınca yükümlülüklerini yerine getirme çağrısı yapıldı.

Gazze Şeridi’ne insani yardım sevkiyatının acilen artırılması gerektiğinin öneminin altı çizilen kararda, aynı zamanda sivillerin korunması ve gerekli insani yardımların sağlanması için tüm engellerin kaldırılması talep edildi. Kararda, durumun yakından takip edileceği vurgulandı.

BM Genel Sekreteri Guterres, X hesabından yaptığı açıklamada, Gazze tasarısının kabul edilmesini değerlendirdi. Guterres, paylaşımında, “Güvenlik Konseyi, Gazze ile ilgili uzun zamandır beklenen ve acil ateşkes ile tüm rehinelerin koşulsuz serbest bırakılmasını talep eden tasarıyı az önce onayladı. Bu tasarı mutlaka uygulanmalıdır, başarısız olması affedilemez.” değerlendirmesini yaptı.

ABD’nin Çekimser Oyu

25 Mart Pazartesi günü BMGK’de kabul edilen tasarı, Gazze’ye ilişkin 7 Ekim 2023’ten sonra sunulan 10. karar tasarısıydı. ABD daha önceki üç ayrı olayda veto yetkisini kullanarak savaşın yıkıma uğrattığı Gazze’de ateşkes sağlanmasını amaçlayan BMGK kararlarını engellemişti.

ABD tarafından 22 Mart’ta oylamaya sunulan altı hafta sürecek ateşkes karar tasarısı ise Çin ve Rusya’nın vetosuyla akamete uğramıştı. 20 Şubat’ta müzakerelere açılan tasarıda ABD, Gazze’deki ateşkesi rehinelerin bırakılmasıyla ilişkilendirip diplomasiyi destekleme çağrısıyla yetinmişti. Tasarıyı veto eden Rusya, ABD’nin tasarıda kullandığı dili eleştirerek, Washington yönetimini İsrail’in Refah’ta askeri operasyon düzenlemesine yeşil ışık yakan “ikiyüzlü bir gösteri” yapmakla suçlamıştı.

Pazartesi günü ise Başkan Joe Biden yönetimi son ateşkes kararını veto etmeme kararı aldı ve bunun yerine oylamada çekimser kalarak kararın geçmesine izin verdi. ABD’nin bu hamlesi, Biden’ın Gazze’deki ölümcül askeri harekâtını sürdüren İsrail yönetimiyle artan fikir ayrılığının bir işareti olarak yorumlandı.

Bununla birlikte Biden’ın 2024’te yeniden seçilme ihtimali seçeneklerini sınırlandırıyor: Biden bir yandan İsrail yanlısı seçmenleri Cumhuriyetçilere kaptırmaktan kaçınırken, diğer yandan da İsrail’e verdiği koşulsuz destekten rahatsız olan Demokratların desteğindeki gerilemeyi durdurmayı amaçlıyor.

Uzmanlar asıl meselenin Biden yönetiminin Gazze’deki Filistinlilere yönelik ihlallerine son vermesi için İsrail’e baskı yapmak üzere elindeki kozu kullanıp kullanmayacağı olduğunu söylüyor. ABD yönetimi İsrail hükûmetini sivilleri korumaya ve Gazze’ye daha fazla yardım yapılmasına izin vermeye çağırmış ancak şimdiye kadar bu çağrılara cevap vermesi için İsrail’e yapılan yardımlara koşul koymayı reddetmişti. Filistinli düşünce kuruluşu Al-Shabaka’da ABD politikaları üzerine çalışan Tariq Kenney-Shawa, ABD’nin nerede durduğunun asıl testinin İsrail’in talep etmesi beklenen silahlardan oluşan “istek listesini” verip vermeyeceği olduğu yorumunu yaptı.

ABD: “Karar Bağlayıcı Değil”

ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield 15 üyeli BMGK’de geçici 10 üye ülke tarafından sunulan tasarının kabulünden sonra söz aldı. Kararda ABD’nin, eklenmesini talep ettiği Hamas’ın kınanması gibi bazı ana konuların yer almadığını belirten Greenfield, bu nedenle oylamada “evet” oyu vermediklerini kaydetti. Greenfield karar için “bağlayıcı olmayan” nitelemesini kullandı.

Washington önergeyi “bağlayıcı değil” diye önemsiz göstermeye çalışsa da çekimser kalarak önergeyi engellemediği için İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun sert eleştirilerinin hedefi oldu. Netanyahu’nun ofisi, Washington’u İsrail’in savaş çabalarına zarar vermekle suçlayan bir açıklama yayınlayarak Biden ile artan gerilimin altını çizdi.

İsrail’den “Ateşkes Kararına Uymayacağız” Mesajı

Öte yandan İsrail, ABD’nin, BMGK’da Gazze’de ateşkes talebiyle kabul edilen karar tasarısının oylamasında çekimser oy kullanmasına tepki olarak Refah operasyonunu görüşmek için Washington’a gidecek heyetin ziyaretini iptal ettiklerini açıkladı.

İsrail’de aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de BMGK kararına tepki gösterdi. Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir, tasarının onaylanmasından sonra sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Birleşmiş Milletler bir çöplük.” ifadesini kullandı.

İsrail’in, Washington yönetiminden savaş uçakları, silah sistemleri ve mühimmat dahil çok sayıda askeri malzeme talebiyle temaslarda bulunmak üzere ABD’de bulunan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, görüşmelerinden önce çeşitli değerlendirmelerde bulundu.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’la yapacağı ilk toplantıda Hamas’ın yok edilmesinin ve esirlerin evlerine geri dönmesinin önemini vurgulayacağını belirten Gallant, “Henüz olmadığımız yerler de dahil olmak üzere her yerde Hamas’a karşı faaliyet göstereceğiz. İsrail Silahlı Kuvvetleri’nin görevini tamamlayabilmesi için (Gazze’de) Hamas’a bir alternatif belirleyeceğiz.” dedi. İsrailli esirler Gazze’deyken savaşı durdurmaya haklarının olmadığını belirterek, “Gazze’de kesin bir zaferin kazanılamaması bizi kuzeyde yeni bir çatışmaya götürebilir.” ifadesini kullandı.

İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz BMGK’nın ateşkes kararı sonrası X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda “İsrail ateşi kesmeyecek. Hamas’ı yok edeceğiz ve son (İsrailli) esir dönene kadar savaşacağız.” ifadesine yer verdi.

İsrail Savaş Kabinesi Üyesi Benny Gantz da X sosyal medya hesabından BMGK’nın Gazze’de ateşkes kararına ilişkin açıklamada bulundu. “Güvenlik Konseyi’nin (Gazze’de ateşkese ilişkin) kararının bizim açımızdan operasyonel bir önemi yok.” iddiasında bulunan Gantz, esirlerin geri döndürülmesi ve “Hamas tehdidinin ortadan kaldırılmasını” öne sürerek, Gazze’deki saldırıları sürdüreceklerine vurgu yaptı.

BMGK Kararları Bağlayıcı mı?

Greenfield’in BMGK kararı için “bağlayıcı olmayan” ifadesini kullanması başta BMGK üyeleri olmak üzere uluslararası düzeyde tepkilere yol açtı. ABD’nin kararın bağlayıcı olmadığı yönündeki söylemi, kararda, BM Şartı’nın 7. maddesine göre “ateşkesin gerekliliğine karar verir” yerine “ateşkes talep edilir” ifadesi kullanılmasıyla bağlantılandırılıyor. Ancak BM Şartı’nın 25. maddesine göre, kararların bağlayıcı olması için 7. maddeye atıfta bulunma zorunluluğu bulunmuyor.

Kararın kabul edilmesinin ardından karar tasarısını hazırlayan BMGK’nin geçici 10 üyesi ortak bir basın toplantısı düzenledi. Grup adına açıklamada bulunan Mozambik’in BM Daimi Temsilcisi Filipe Chidumo, kendisinin 15 yıl boyunca BM Genel Kurulu tarafından atanan Uluslararası Hukuk Komisyonunun üyesi ve bir dönem başkanı olduğunu anımsatarak, “Tüm BM Güvenlik Konseyi kararları bağlayıcıdır ve bunlara uyulması zorunludur.” vurgusunu yaptı. Bunun ardından BM’deki Arap ülkelerinden oluşan Arap Grubu basına açıklamada bulundu.

Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur ABD’nin çıkışıyla ilgili olarak, “Artık bir mola verin. Genel Kurula gidiyoruz, kararlar ‘bağlayıcı değil, uygulanamaz’ diyorlar. Güvenlik Konseyine gidiyoruz, ‘kararları bağlayıcı değil’ diyorlar. Tüm BMGK kuralları bağlayıcıdır. İsrail bunlara uymazsa BMGK Şartı’nın 7’nci maddesi uyarınca cezalandırıcı karar alınmak zorundadır.” değerlendirmesinde bulundu.

Ürdün’ün BM Daimi Temsilcisi Mahmoud Daifallah da “BM Şartı’nın 25. maddesi açık bir şekilde tüm üye ülkelerin BMGK kararlarını uygulamak zorunda olduğunu belirtir.” dedi. BMGK’de kabul edilen kararın “talep” dilini kullanarak, ateşkes talep ettiğine dikkati çeken Daifallah, bunun BM Şartı’nın 25. maddesine dayandığının ve bağlayıcı olduğunun altını çizdi.

Birleşik Krallık’ın BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward da basına yaptığı açıklamada, BMGK kararının uygulanması gerektiğinin altını çizdi. “Tüm BMGK kararlarının uygulanması gerekiyor. Bugün alınan kararın da diğerlerinden farkı yok ve talepler çok açık.” diyen Woodward, ülkesinin kararı desteklediğinin altını çizdi.

BM Sözcü Yardımcısı Farhan Haq da günlük basın toplantısında, “Tüm BMGK kararları uluslararası hukuktur. Uluslararası hukuk nasıl bağlayıcıysa BMGK kararları da o şekilde bağlayıcıdır.” diye konuştu.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de karar alındıktan sonra yaptığı paylaşımda, “Bu tasarı mutlaka uygulanmalıdır, başarısız olması affedilemez.” vurgusunda bulunmuştu.

Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, BMGK’da Gazze’de ateşkes talebiyle kabul edilen karar tasarısına uymaması hâlinde tüm ülkelerin İsrail ile diplomatik ilişkilerini kesmesini istedi.

Uzmanlar, BMGK’nin ateşkes kararının teorik olarak bağlayıcı olmakla birlikte, sahada somut sonuçlar doğurup doğurmayacağının henüz belirsiz olduğu değerlendirmesinde bulunuyor. (AA, P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler