BM Raporu: “İsrail’in Gazze’deki Eylemleri Soykırım Belirtileri Taşıyor”
Birleşmiş Milletler'in hazırladığı raporda, İsrail "açlığı bir savaş yöntemi olarak kullanmakla" ve "hayati tehdit oluşturan koşullar yaratmakla" suçlanıyor. BM'nin sıradaki oturumunda sunulacak olan rapor, İsrail'in askerî operasyonlarının "soykırım" niteliği taşıdığını tespit ediyor.
Birleşmiş Milletler’in (BM) İsrail’in uygulamalarını inceleyen özel komitesi, İsrail’in Gazze’deki askeri müdahalesinin soykırım belirtileri taşıdığına dair yeni bir rapor yayımladı. Raporda, İsrail “açlığı bir savaş yöntemi olarak kullanmakla” ve “hayati tehdit oluşturan koşullar yaratmakla” suçlanıyor.
Komite, “Savaşın başından bu yana İsrail yetkilileri, Filistinlilerin hayatta kalabilmesi için gerekli olan gıda, su ve yakıt gibi temel ihtiyaçları engellemeyi savundular. Yetkililerin bu açıklamaları ve insani yardımlara yönelik sistematik ve hukuka aykırı engellemeler, İsrail’in hayati yardımları, politik ve askeri kazanç sağlamak için araç olarak kullandığını açıkça gösteriyor.” dedi.
Ekim 2023 ile Temmuz 2024 tarihleri arasındaki gelişmeleri içeren rapor, işgal altındaki Filistin toprakları ve işgal altındaki Golan Tepeleri’ndeki gelişmeleri incelemekle birlikte, Gazze’deki savaşın Filistinlilerin hakları üzerindeki yıkıcı etkilerine de odaklandı.
“İsrailin Eylemleri Soykırım Özelliği Taşıyor”
Komite, “Gazze’ye uygulanan kuşatma, insani yardımların engellenmesi, sivil ve yardım çalışanlarına yönelik hedefli saldırılar ve öldürmelerle, BM’nin sürekli çağrılarına, Uluslararası Adalet Divanı’nın bağlayıcı emirlerine ve Güvenlik Konseyi’nin kararlarına rağmen, İsrail, açlık ve ölüm yaratmayı, savaş yöntemi olarak açlık kullanmayı ve Filistin halkına toplu ceza uygulamayı kasıtlı olarak sürdürüyor.” dedi.
Komite, İsrail’in sürekli olarak insani yardımları engellediğini ve uluslararası çağrılara ve mahkeme kararlarına rağmen sivil altyapıyı kasıtlı olarak hedef aldığını belirterek, bu eylemlerin “soykırım özellikleri” taşıdığına dikkat çekti. Raporda, “Su ve gıda temin sistemlerinin yok edilmesi, İsrail tarafından gelecekteki nesilleri ciddi şekilde etkileyecek ölümcül bir kriz yaratılmasına neden olmaktadır.” denildi.
İsrail’in Uluslararası Hukuka Aykırı Eylemleri
Raporda, İsrail’in yalnızca Gazze’de değil, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki insan hakları ihlalleriyle de uluslararası hukuku ihlal ettiği ifade edildi. Özellikle, Gazze’deki sivillerin orantısız bir şekilde öldürülmesi ve Batı Şeria’da yerleşimciler ile İsrail güvenlik güçlerinin, Filistinlilere yönelik ayrımcı ve insan haklarına aykırı davranışlarının devam ettiği vurgulandı. Ayrıca, İsrail’in uyguladığı yasaların ve uygulamaların, “ırksal ayrımcılık ve apartheide” neden olduğu kaydedildi.
Uluslararası Davalar ve Güney Afrika’nın Girişimi
Rapora göre bu bulgular, Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanına (ICJ) yaptığı başvuru ile de örtüşüyor. Güney Afrika, İsrail’in soykırım uyguladığını iddia ederek, ICJ’ye başvurmuştu. Bu dava, 2019’da Myanmar’a karşı açılan soykırım davasının ardından, uluslararası düzeydeki ikinci soykırım davası olma özelliğini taşıyor.
Raporda ayrıca, İsrail’in Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) ile ilişkilerini kesmesinin, Filistinlilere yönelik insani yardımların daha da engellenmesine yol açtığı belirtildi. UNRWA, Gazze ve Batı Şeria’daki Filistinlilere yardım sağlayan başlıca insani yardım kuruluşlarından biri olarak kritik bir rol oynuyor. Ancak, İsrail’in UNRWA‘yı hedef almasının, bu yardım çalışmalarını zorlaştıracağı uyarısında bulunuldu. Komite, “Bu raporların kasıtlı olarak susturulması, dezenformasyon ve insani yardım çalışanlarına yönelik saldırılar, BM’nin hayati çalışmalarını engellemeyi, Gazze’ye ulaşan yardım hattını kesmeyi ve uluslararası hukuku yıkmayı amaçlayan açık bir stratejidir.” dedi.
Yapay Zeka Kullanımı ve Medya Sansürü
Raporda, ayrıca İsrail askeri tarafından kullanılan yapay zeka destekli hedefleme sistemlerinin kullanımının ciddi endişelere yol açtığına dikkat çekildi. Bu durumun, kadınlar ve çocuklar dahil olmak üzere orantısız sayıda sivil kaybına yol açtığı ifade edildi. Bir diğer endişe verici nokta ise, medya sansürünün artması ve sosyal medyada Filistin içeriklerinin kasıtlı olarak silinmesiydi.
BM, İsrail’e Karşı Harekete Geçmeye Çağırıyor
Komite, raporunda ayrıca, tüm BM üye devletlerine, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal etmesini engelleme, İsrail’i sorumlu tutma yükümlülüklerini yerine getirme ve önlemler alma çağrısında bulundu. Bu önlemler arasında, İsrail’e yönelik silah transferlerinin durdurulması ve Filistin halkına yönelik insani yardımın artırılması çağrısı yer alıyor.
Komite, “Uluslararası hukuku savunmak ve ihlaller için hesap verebilirliği sağlamak tamamen üye devletlere bağlıdır. Bunu başaramamak, uluslararası hukukun özünü zayıflatır ve soykırım gibi vahşetlerin denetimsiz şekilde devam etmesine yol açacak tehlikeli bir emsal oluşturur.” açıklamasında bulundu. Son olarak, rapor, İsrail’in Gazze’deki sivillere yönelik eylemlerinin açık bir şekilde “savaş suçu ve soykırım potansiyeli” taşıdığını vurgulayarak, acil adımlar atılmasını talep etti.
BM’nin bu raporu 18 Kasım 2024 tarihinde toplanacak olan BM Genel Kurulu’nun 79. oturumunda sunulacak.
NEW: ‘A Cartography of Genocide’. Since October 2023, we have collected and analysed data related to Israel’s military campaign in Gaza. Our findings indicate that Israel has systematically targeted all aspects of civilian life. https://t.co/UUxYqpTF72 pic.twitter.com/lpqv78S5c4
— Forensic Architecture (@ForensicArchi) October 29, 2024
Adli İnceleme Raporuna Göre Gazze’de “Soykırım” İşleniyor
Geçtiğimiz ekim ayında Londra Üniversitesi bünyesindeki Adli Mimarlık (Forensic Architecture) interdisipliner araştırma grubu, 7 Ekim 2023’ten beri İsrail’in Gazze’yi hedef alan operasyonlarının detaylı bir incelemesini gerçekleştirdi ve bulgularını 827 sayfalık bir raporla kamuoyuna duyurdu. Forensic Architecture’ın “Ekim 2023’ten bu yana İsrail Ordusunun Gazze’deki Davranışlarının Mekânsal Analizi ” başlıklı analiz, Güney Afrika tarafından Soykırım Sözleşmesi kapsamında İsrail’e karşı açılmış ve Uluslarlar Arası Adalet Divanı tarafından görülen davası için yapıldı. 6 farklı faktörü öne çıkaran raporun bulgular arasında aşağıdaki ana tespitler öne çıkmakta:
- Mekânsal Kontrol: İsrail Gazze topraklarını yeniden şekillendirerek tampon bölgeler, askerî koridorlar ve baskın güzergahları oluşturmuş, bu da binaların ve tarımın önemli ölçüde tahrip olmasına yol açmıştır. Özellikle, yeni bir “Netzarim koridoru” Gazze’yi bölerek sivillerin yerinden edilmesini ve askeri kontrolü zorlamaktadır.
- Zorla Yerinden Edilme: İsrail’in tahliye emirleri, Filistinlilerin daha sonra saldırıya uğrayan bölgelere defalarca toplu olarak göç etmesine yol açtı.
- Tarım ve Suyun Yok Edilmesi: Gazze’deki bitki örtüsünün yüzde 83’ünden fazlası ve tarım arazilerinin yüzde 70’i yok edildi. Kuyular ve arıtma tesisleri de dahil olmak üzere hayati önem taşıyan su altyapısı ağır hasar gördü ve bu da uzun vadeli ekolojik zarara işaret ediyor.
- Tıbbi Altyapının Hedef Alınması: Gazze’deki neredeyse tüm hastaneler saldırıya uğradı, kuşatıldı ya da işgal edilerek tıbbi hizmetler sekteye uğratıldı. Bu durum, özellikle yerinden edilmiş sivilleri barındıran hastaneleri hedef alan İsrail kara kuvvetleri hareketleriyle ilişkiliydi.
- Sivil Altyapının Tahrip Edilmesi: Yaygın hasar sağlık tesislerini, okulları, yolları ve barınakları etkiledi. Kamu altyapısı, askeri faaliyetlere ev sahipliği yapma olasılığı düşük olsa bile hedef alınmış, siviller izole edilmiş ve yardım engellenmiştir.
- İnsani Yardımın Hedef Alınması: İsrail’in yardım tesislerine, personeline ve konvoylarına yönelik saldırıları, artan yardım akışı ve yerinden edilme emirleriyle aynı zamana denk gelen sistematik bir model izledi. UNRWA personeli ve varlıkları da defalarca hedef alınmıştır.
Rapor, İsrail’in askerî eylemlerinin kümülatif etkisini vurgulayarak, soykırım kavramını geliştiren Av. Raphael Lemkin’in tanımladığı şekliyle soykırıma işaret eden koordineli bir plana işaret ettiğini vurguluyor. Rapor, nicel verileri mekânsal haritalama ile birleştirerek İsrail’in Gazze’de yaşamı idame ettiren temel sistemleri yok etmeyi amaçlayan askeri harekâtındaki organize örüntüleri ortaya koymakta. (AA/P)