Alman İstihbaratının Gizli Araştırması: Koronavirüs Laboratuvarda mı Üretildi?
Koronavirüs pandemisinin nedeni, Çin’in Wuhan kentinde gerçekleşen bir laboratuvar kazası mıydı? Komplo teorisi gibi görülen bu hipotez, Alman istihbaratına göre, yüzde 80 ila 95 oranında doğru. Daha önce saklı tutulan istihbarat raporunun yakında parlamentoya sunulacağı açıklandı.

31 Aralık 2019 tarihinde Çin’de gizemli bir akciğer hastalığını kayda alınmasından, 2024 yılının başlangıcına kadar dünya genelinde 7 milyon kişinin ölümüne neden olan koronavirüs pandemisi ile ilgili Almanya’da yeni iddialar gündemde. Salgının kökeninin bir laboratuvar kazası olduğuna dair iddialar Almanya’da daha önce de dile getirilmiş ama başta ünlü Alman virolog Dr. Christian Drosten’in olduğu bir grup uzman doktor yayınladıkları bir açık mektupta bu hipotezi bir “komplo teorisi” olarak değerlendirilmiş ve virüsün doğal yayılımla bulaştığını savunmuştu.
Süddeutsche Zeitung ve Zeit isimli gazetelerin elde ettiği bilgilere göre Alman Federal İstihbarat Dairesi (BND), henüz 2020 yılında Çin’in Wuhan ilinde koronavirüsün bir laboratuvar kazası sonucu çıktığı ihtimalini olası görüyordu. Pandeminin ortaya çıkışına dair “Laboratuvar Tezi” olarak adlandırılan bu iddia, o dönem istihbarat servisi tarafından federal hükûmete de iletildi. Hatta Almanya Başbakanlığı bunun üzerine bilim insanlarını, koronavirüsün Wuhan’daki bir laboratuvardan yayıldığı şeklindeki iddiaları araştırması için görevlendirdi.
Angela Merkel’in (CDU) şansölyeliği döneminde ortaya atılan bu iddia, daha sonra Olaf Scholz’un (SPD) görev süresinde de federal hükûmet tarafından biliniyordu. Fakat iddialara göre hem Merkel hem de Scholz döneminde Alman istihbaratının bu iddialarını kamuoyuyla paylaşılmadı.
“Koronavirüs, Yüzde 80-95 İhtimalle Doğal Yayılmadı ve Laboratuvardan Sızdı”
Habere göre dış istihbarat kurumu olan Almanya Federal Bilgi Alma Merkezi (BND) tarafından öne sürülen “Laboratuvar Tezi” için mantıklı gerekçeler bulunuyor. Bu gerekçeler, geçtiğimiz aylarda uzmanların katıldığı bir görüşmede de dile getirildi. Almanya’nın önde gelen virologlarının ve bilim insanlarının katıldığı kamuoyuna kapalı bu görüşmenin ilki ise 2024 yılında düzenlenmişti. Araştırma kapsamında katılımcılar, virüsün nereden kaynaklanmış olabileceğini değerlendirdiler. Görüşmedeki bilim insanlarının tamamı, pandeminin “insan marifeti” olduğuna inanmasa da, istihbarat servisi tarafından öne atılan “Laboratuvar Tezi” güçlü bir iddia olarak dile getirildi. “Laboratuvar Tezi”ne göre SARS-CoV-2 virüsünün Çin’deki Wuhan Viroloji Enstitüsünden ortaya çıktığı iddia ediliyor. Bu enstitü, aynı zamanda koronavirüsler üzerinde de araştırmalar yapıyor.
Süddeutsche Zeitung ve Zeit gazetelerinin ortak haberinde Wuhan’daki araştırma laboratuarının başında, Çin’in batısındaki ücra mağaralarda yarasaları yakalayıp kanlarında bulduğu virüsleri izole ettiği için basının “yarasa kadın” olarak adlandırdığı bir bilim insanı olan Dr. Zheng-Li Shi bulunduğu bilgisi de veriliyor. Araştırmaları için Çin dışından uluslararası destek fonları alan Shi, topladığı virüs türleri üzerinde “işlev kazanımı” amacıyla mutasyon oluşturmak ve bunların insan hücre kültürlerini enfekte etmelerini sağlamak üzerine çalışıyordu.
Alman istihbaratının pandeminin laboratuvar çıkışlı olduğu iddiası ise 2020 yılına dayanıyor. İstihbaratın bu iddiası, habere göre, BND’nin “Saaremaa” kod adlı istihbarat operasyonu kapsamında elde edilen materyallere dayanıyor. İstihbaratın bu tezi “yüzde 80 ila 95 arasında doğruluk ihtimaline sahip bir hipotez olarak değerlendirdiği” da belirtiliyor. Haberde, BND’nin ulaştığı verileri bir bilgisayar modelinden geçirdiği ve “yüzde 80 ila 95 arasında” bir kesinlikle virüsün bir laboratuardan sızdığı ve hayvanlardan insanlara “doğal bir yayılma” sonucu olmadığı sonucuna vardığı bildirildi.
Hem Merkel Hem de Scholz Döneminde Raporla İlgili Bilgi Verilmedi
Çin’in 11 milyon nüfusa sahip ticaret şehri Wuhan’da 2019 yılının sonunda giderek daha fazla insan akciğer iltihabı şüphesiyle tedavi edilmeye başlamıştı. Nedeni bilinmeyen bu hastalık nedeniyle Çin 31 Aralık’ta vakaları Dünya Sağlık Örgütüne (WHO) bildirmiş, “patient zero”, yani hastalığın ortaya çıkışıyla ilgili gizemi ortadan kaldıracak ilk vaka ise tespit edilmemişti.
2019 yılındaki ilk vakalar, Wuhan’daki Huanan Deniz Ürünleri Pazarı ile ilişkilendirilmiş olsa da yapılan bazı bilimsel çalışmalar, virüsün pazardan önce de dolaşımda olabileceğini ortaya koymuştu. 11 Ocak’ta Çin’de koronavirüs nedeniyle meydana gelen ilk ölüm vakasının bildirilmesinin ardından 24 Ocak’ta Fransa’da iki koronavirüs vakasının bildirilmesiyle virüs Avrupa’ya da ulaşmıştı.
7 milyon kişinin ölümüne, milyonlarca işletmenin iflas etmesine, ağır karantina tedbirlerine ve toplumsal kutuplaşmaya yol açan koronavirüs pandemisi, aynı zamanda birçok toplumda devlet kurumlarına yönelik güveni de derinden sarsmıştı. Hem mevcut Scholz hükûmeti hem de önceki Merkel hükûmeti, kendilerine Alman istihbaratı tarafından sunulan bilgileri gizli tuttuğu iddia edilirken, Alman federal hükûmet sözcüsü konuyla ilgili sorulara, “İstihbarat konularına ilişkin kamuya açık yorum yapmıyoruz.” şeklinde cevaplar vermişti.
Haberdeki bir diğer iddia ise mevcut Başbakan Scholz’ün dosyayı gizli tutmayı tercih ettiği. Olaf Scholz 2021’in sonlarında şansölye olduktan sonra BND’nin yaptığı ilk işlerden biri yeni yönetimi bulguları hakkında bilgilendirmek oldu. Ancak Scholz’un ekibi de BND’nin yanılıyor olabileceği çekincesiyle istihbarat teşkilatına dosyayı gizli tutmalarını söylediler. Fakat 2024 itibarıyla Scholz hükûmetinin bu konuda tavır değiştirerek raporun bulgularını daha “olası” kabul ettiğini ve ardından BND’nin bulgularını Amerikan dış istihbarat kurumu olan CIA ile paylaşmalarına izin verdiği aktarıldı.
Scholz Hükûmeti, Parlamentoyu ve WHO’yu Bilgilendirme Kararı Aldı
Haberin yayımlanmasının ardından Süddeutsche Zeittung ve Zeit, Başbakan Scholz’ün ofisine hükûmetin bundan sonra ne yapacağını sormak için ulaştı. Medya kurumlarına verilen cevapta, Federal Meclis (Bundestag) ve Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) istihbaratın hazırladığı rapor hakkında bilgilendirileceği açıklandı. Bu bilgilendirmeler yapıldıktan sonra laboratuvar güvenliği ve virüsler üzerinde onları daha bulaşıcı hâle getiren araştırmalar yapmanın akıllıca olup olmadığı konusunda uzun zamandır gecikmiş bir tartışmaya yol açabilir. Eski şansölye Angela Merkel’in sözcüsü ise, 13 Mart’ta Tagesspiegel’e yaptığı açıklamada, Merkel’in koronavirüsle ilgili istihbarat bilgilerini gizli tuttuğu iddialarını reddettiğini belirtti.
Almanya’da süren, koronavirüsün laboratuvarda üretildiği yönündeki iddialara Çin’den cevap ise gecikmedi. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mo Ning yaptığı açıklamada, “Koronavirüs konusunda Çin, her türlü siyasi manevrayı kesinlikle reddetmektedir.” ifadelerinde bulundu. Mao, WHO uzmanlarının Wuhan’daki laboratuvar araştırmacılarıyla görüştüğünü ve 2021’de yayınlanan raporlarında virüsün laboratuvardan sızmasının „son derece düşük bir ihtimal olduğu” sonucuna vardıklarını hatırlattı. (P)