'İslam Karşıtlığı'

Aboubakar Cinayeti: Cami Saldırısının Ardından Fransa’da Müslümanlar Tedirgin

Fransa'nın La Grand-Combe kasabasında dehşet verici anlar yaşandı. Secde ederken bıçaklı saldırıya uğrayan genç Aboubakar, camide hayatını kaybetti. İslamofobik motifin öne çıktığı cinayet, Fransa'yı ayağa kaldırdı. Cinayetin detayları, Fransa’da nefret suçları endişelerini artırdı.

Fransa'nın Paris kentindeki Place de la République meydanında, Gard bölgesinde bir cami saldırısında öldürülen Aboubakar anısına ve İslamofobiyi kınamak için toplanan göstericilerden biri elinde ‘İslamofobi öldürür.’ yazılı bir pankart tutuyor | 27 Nisan 2025 | Fotoğraf: AA Images

Fransa, 25 Nisan Cuma günü vahşice bir cinayet haberine uyandı. 24 yaşındaki Aboubakar Cissé, her hafta cuma namazı öncesi gönüllü olarak temizlemeye gittiği Khadidja Camisi’nde namaz kıldığı esnada öldürüldü. Çok sayıda siyasetçi olaya tepki gösterirken, olayın geçtiği La Grand-Combe kasabası ve Paris kentinde protestolar düzenlendi.

Fransız ulusal basınında yer alan haberlere göre bıçaklı saldırı, yerel saatle 08.30 civarında gerçekleştirildi. Savcılık, bıçaklı saldırı anının Khadidja Camisi’nin güvenlik kameralarınca kaydedildiğini ve saldırganın ibadet ettiği sırada genç Aboubakar’ı onlarca kez bıçakladığını bildirdi. Öte yandan saldırgan, cinayet anında yaşananları telefonuyla çekerek İslam’a yönelik hakaret içerikli ifadeler kullandı.

Olay sırasında camide yalnızca kurban ile saldırgan bulunuyordu. Saldırgan, önce kurbanla birlikte namaz kıldıktan sonra, onu 50 defaya kadar bıçakladı ve ardından olay yerinden kaçtı. Kurbanın cansız bedeni, sabah saatlerinde diğer cemaat mensuplarının cuma namazı için camiye gelmesiyle bulundu. Basına yansıyan bilgilere göre saldırgan, Aboubakar’dan kendisine nasıl namaz kılınacağını göstermesini istedi ve secde etmek için yere eğilmiş olan Aboubakar’a bıçakla saldırdı. Olayla ilgili bilgi sahibi ve isminin açıklanmasını istemeyen bir kaynak, şüpheli saldırganın Müslüman olmayan Boşnak kökenli bir Fransız vatandaşı olarak tespit edildiğini söyledi. Zanlı, 28 Nisan Pazartesi günü İtalya’nın Pistoia şehrindeki polis karakoluna teslim oldu.

Saldırıya Fransa Siyasetinden Tepkiler

Fransa Başbakanı François Bayrou da X hesabından yaptığı açıklamada, Alés kenti yakınlarında bulunan La Grand-Combe kasabasındaki camide cemaatten bir kişinin öldürüldüğünü duyurdu. Bayrou, “Bu İslam karşıtı alçaklık, video kaydıyla açık bir şekilde ortaya konulmuştur,” ifadesini kullandı. Hayatını kaybeden gencin yakınlarının ve cemaatin yanında olduğunu belirten Bayrou, devletin tüm imkanlarının saldırganın yakalanması ve ceza alması için seferber edildiğini vurguladı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, pazar günü yaptığı açıklamada, Fransa’da ırkçılığa ve nefrete asla yer olamayacağını söyledi. Macron, X platformundaki paylaşımında “Fransa’da dine dayalı ırkçılığa ve nefrete yer olamaz. İbadet özgürlüğü ihlal edilemez,” diye yazdı. Cuma günü gerçekleşen cinayetle ilgili yaptığı bu ilk açıklamada, “Müslüman vatandaşlarımıza ulus olarak desteğimizi sunuyorum,” ifadelerini kullandı. Adalet Bakanı Gérald Darmanin ise bıçaklama olayını “tüm inananların ve Fransa’daki tüm Müslümanların kalbini yaralayan alçakça bir cinayet” olarak tanımladı.

Siyasi yelpazenin solunda yer alan Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisinin kurucusu ve mevcut lideri Jean-Luc Mélenchon da X hesabından, “İslamofobi öldürür. Buna katkı sağlayan herkes suçlu.” paylaşımında bulundu. LFI’nin Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Rima Hassan de X paylaşımında saldırıya ilişkin gazete yayınlarına yer vererek, Fransız medyasının saldırının “İslam karşıtı” niteliğini yok saymasına tepki gösterdi. Hassan, yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

‘‘Ülkemizde İslamofobi belasının gerçekten önlenmesi için adımlar atılmazsa, milyonlarca insanın zihninde Boubakar boşuna ölmüş olacak ve bunu hazmetmek çok zor olacak. Siyasi liderlerimizin İslamofobiyi (Ulusal İnsan Hakları Danışma Komisyonu, Avrupa Konseyi, ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele eden uluslararası örgütler ve İslamofobiyle mücadele için uluslararası bir gün ayıran BM tarafından kullanılan bir terim) açıkça nitelendirmenin ve tanımlamanın aciliyetini anladıklarını umuyorum. Kötülüğe isim vermeden onunla mücadele edemeyiz; Bu kötülüğün adını koymak çok zordur, çünkü bu kötülüğün Fransız sömürge tarihiyle ve Fransa’nın Müslüman diniyle dondurduğu ilişkiyle yakından ilgisi vardır. Müslüman inancına sahip vatandaşlarımızın büyük çoğunluğunun yaşadığı ve katlandığı şeyleri tanıyan, adlandıran, kınayan ve doğrudan cezalandıran bir topluma ihtiyacımız var. Söylemler doğru yönde evrilebilir ve evrilmelidir.’’

Bıçaklı Saldırının Faili Olivier H. Kim?

Alès Bölge Savcısı Abdelkrim Grini, saldırganın kimlik bilgisini yalnızca Olivier H. olarak açıkladı. 2004 yılında Fransa’da doğan Olivier H.’nin işsiz olduğu ve sabıka kaydının bulunmadığını belirtildi. Grini, saldırganın “potansiyel olarak son derece tehlikeli” olduğunu ve “daha fazla kurban vermeden önce” mutlaka yakalanmasının “hayati önem taşıdığını” belirtti.

Savcı Grini, cinayeti soruşturan 70 kişilik ekibin öncelikli olarak üzerinde çalıştığı yönün İslamofobi motivasyonu olduğunu söylese de, “bunun tek ihtimal olmadığını” da belirtti: “Cinayete dair unsurların, bu motivasyonun belki de birincil veya tek motivasyon olmadığını düşündürüyor.”

Grini, bölgedeki Alès kentinde, göç ve İslamcılık konusunda sert bir tutum benimsemesiyle bilinen sağcı İçişleri Bakanı Bruno Retailleau ile birlikte açıklama yaptı. Bakan Retailleau, “Müslüman karşıtı bir eylem ihtimalinin kesinlikle göz ardı edilmediğini, aksine bu ihtimale özellikle önem verildiğini,” vurguladı. Retailleau vahşi cinayetin ardından La Grand-Combe’a geç gitmiş olmasından ötürü farklı siyasetçiler tarafından eleştirildi.

İçişleri Bakanı’nın Geç Kalması, ‘Dil Sürçmesini’ Hatırlattı

Bruno Retailleau, daha önce yaptığı İslam, “İslamcılık” ve Müslümanlar hakkındaki sert tonlu açıklamaların Fransa’da İslam karşıtı öfkeyi körüklediği söylenerek eleştirildi. SOS Racisme Başkanı Dominique Sopo, France Info’ya yaptığı açıklamada, dinî cemaatlerden sorumlu kişi de olan İçişleri Bakanı’nın “sağır edici sessizliğini” kınadı.

Meclis Maliye Komisyonu Başkanı Éric Coquerel (LFI) ise İçişleri Bakanı’nı, “Laiklik kisvesi altında sürekli tek bir dine saldırarak Müslümanlara karşı ayrımcılığı körüklemekle” suçladı ve ekledi: “Bay Retailleau’yu kağıt üzerinde Fransız halkı hakkında konuşmayı, toprak hakkını sorgulamayı, bu ülkedeki örtülü kadınları sokakta işaret edilen doğası gereği kurban yapmayı bırakmaya çağırıyorum. Laiklik dinlere karşı bir savaş değildir, tarafsız bir devletle herkesin inanma olasılığıdır.”

Aynı zamanda BFM’de, Fransa’da Müslüman karşıtı duyguları körükleyebilecek konuşmasıyla ilgili soruya yanıt veren ve Les Républicains partisinin genel başkanlığına aday olan Bruno Retailleau, spor müsabakalarında başörtüsü yasağına ilişkin tutumunu savunmuştu. “Hiçbir şeyi inkar etmiyorum,” diye söze başlayan Retailleau ve “Jean-Luc Mélenchon ve asi arkadaşlarını” “Müslüman seçmenleri etkilemek için cemaatçilikle” suçlamış; “Bugün size gözünüzün içine bakarak söylüyorum ki bütün İslamcılar, hepsi kadınların tecavüze uğramasını… Pardon, örtünmesini istiyor,” demişti. Dil sürçmesini ise “tuhaf bir ağızdan kaçırma” olarak nitelemişti.

Bakan, Şubat ayında katıldığı Fransa İslam Forumu (FORIF) zirvesinde  Müslüman karşıtı vakalarla daha etkin mücadele etme sözü vermişti. Takip eden günlerde ise Jargeau kasabasındaki camide kundaklama vakası meydana gelmiş, camiye iki yıldır tehditlerin gönderildiği ortaya çıkmıştı.

Fransa İslam Konseyinden Müslümanlara “Dikkatli Olun” Çağrısı

Fransa İslam Konseyinden (CFCM) yapılan yazılı açıklamada, olayı “İslam karşıtı terör saldırısı” olarak nitelenerek güçlü bir şekilde kınandı. Ülkedeki Müslümanlara dikkati olmaları çağrısında bulunuldu. Açıklamada, saldırganın camideki Müslüman gençten namaz kılmayı öğrenmesi için yardım istediği, cemaatte örnek kişiliği ve özverisiyle tanınan Aboubakar’ın bu teklifi kabul ettiği belirtildi. Saldırı anını kayda alan saldırganın görüntüleri sosyal paylaşım sitesinde yayımladığı da açıklamada yer aldı.

Fransız medyasının bu saldırıyı ilk önce “iki Müslümanın arasında yaşanan anlaşmazlık” gibi gösterdiği ve bu yolla İslam karşıtı niteliğini yok saymaya çalıştığına işaret edilen açıklamada, son derece endişe verici bu durum karşısında ülkedeki Müslümanlar benzer saldırı ihtimaline karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıldı.

CFCM, Fransız hükûmetinden Müslümanların ibadet alanlarının daha iyi korunması için adım atmasını istedi. Fransa Yahudi Kuruluşları Temsil Konseyi (CRIF) ise, “Bir ibadet yerinde bir kişinin öldürülmesi tüm Fransızların vicdanını sarsması gereken alçakça bir suçtur,” açıklamasını yaptı.

Paris Ulu Camii ise yetkililere, saldırının arkasındaki motivasyonun soruşturulması çağrısında bulundu ve yargı makamlarından bu saldırının “terör eylemi” olarak sınıflandırılıp sınıflandırılamayacağının açıklığa kavuşturulmasını talep etti. Ayrıca saldırının “boyutu ve ciddiyetinin herkesin güvenliği açısından” not edilmesini istedi.

Paris’te İslamofobiye Karşı Dayanışma Yürüyüşü

Aşırı solcu LFI Milletvekili Antoine Leaument, saldırının ardından X hesabındaki paylaşımında dayanışma yürüyüşü düzenleyeceklerini duyurmuştu. Leaument, Cumhuriyet Meydanı’nda (Fr. Place de la République) buluşma çağrısı yaparak, insanların dini inançları nedeniyle öldürülemeyeceğini vurguladı.

LFI’nin fiili lideri Jean-Luc Mélenchon, miting sırasında Müslüman bir kadının kendisine yaklaşarak ‘‘Bütün Müslümanlar korkuyor, Bay Mélenchon. Kırmızı bir çizgi aşıldı” diyerek ağlaması karşısında gözyaşlarına boğulurken görüntülendi. Kadına sarıldıktan sonra verdiği demeçte Mélenchon, “Bu kadın bana ülkemizdeki milyonlarca Müslümanın hissettiği şeyi dile getirdi: Korku, dehşet, tehlikenin ciddiye alınmadığı hissi’’.

27 Nisan Pazar günü, Paris’teki Cumhuriyet Meydanında yüzlerce kişi, Fransa’nın güneyinde bir camide dua ederken vahşice öldürülen adamı anmak ve İslamofobiye karşı protesto etmek için toplandı. Dayanışma yürüyüşü, sivil toplum kuruluşlarını, siyasi temsilcileri ve dini liderleri bir araya getirdi. Katılımcılar, Fransa’da var olduğunu söyledikleri İslamofobik atmosferi kınadılar. Aktivist Assa Traoré şöyle konuştu: “Karşımızda bir sistem, bir devlet var; korkuyorlar ve biz bu korkuyla doğrudan yüzleşiyoruz.”

Göstericiler, üzerinde “İslamofobi öldürür, devlet suç ortağıdır” ve “Aboubakar için adalet” yazılı pankartlar taşıdı. SOS Racisme adlı sivil toplum kuruluşunun genel direktörü Valentin Stel ise son yıllarda gözlemlediği endişe verici bir eğilime dikkat çekti: “Yıllardır nefret söylemlerine tanık oluyoruz,” dedi. “Fransa’daki Müslüman toplumu hedef alan, onların tam anlamıyla Fransız olmadığını veya sadakatlerinin sorgulanabileceğini ima eden nefret söylemleri.”

Aboubakar, La Grand Combe’da Yerel Halk Tarafından Anıldı

La Grand-Combe, küçük dağlarla çevrili bir Cévennes vadisinde yer alıyor. 19. yüzyılda kömür madenciliğiyle parlayan bu kasaba, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa, İspanya ve Portekiz’den işçi göçü almıştı. Bugün ekonomik olarak zor durumda olan kasaba, bu çok kültürlü geçmişini hâlâ koruyor.

Fransız gazetesi Le Monde’ın La Grand Combe’a yaptığı ziyareti aktardığı haberde Aboubakar Cissé’nin yaşadığı kasaba sakinlerinin yaşadığı derin sarsıntı, detaylarıyla yer aldı. Kasaba halkı, 27 Nisan Pazar günü, Aboubakar’ı anmak ve bu saldırının Müslüman karşıtı bir nefret suçu olabileceğine dair korkularını dile getirmek için kalabalık bir şekilde toplandı. Yaklaşık 5.000 nüfuslu bu kasabada, öğleden sonra başlayan sessiz yürüyüşe en az 2.000 kişi (polis kaynaklarına göre 1.400 kişi) katıldı. Yürüyüşe çocuklu aileler, kasabanın yerlileri ve yeni yerleşenler ile bazı sol görüşlü yerel siyasetçiler katıldı.

Birkaç yıl önce Mali’den gelen Cissé, La Grand-Combe’a yerleşmiş ve her cuma sabahı erkenden camiye gidip temizlik yapmayı alışkanlık hâline getirmişti. Aboubakar’ın kardeşi Sekou anma yürüyüşünde kardeşi hakkında konuştu: “Kardeşim çok inançlıydı ama asla aşırıcı değildi. Küçük bir stüdyosu vardı, duvar ustalığı diplomasını almıştı, hayatını kuruyordu. Onun ne kadar sevildiğini şimdi görüyorum. Bu kadar insanı görmek beni duygulandırıyor ama yaşananlara anlam veremiyorum.” 

Olay üzerine İçişleri Bakanı Bruno Retailleau, “Fransa’daki tüm camilerin şu anda olduğundan daha güçlü bir şekilde korunması” için tüm valiliklere bir talimat gönderdiğini açıklamıştı. Buna rağmen Le Monde muhabiri Agathe Beaudouin olay yerinde güvenlik güçlerinin varlığı oldukça sınırlı olduğunu, yalnızca birkaç jandarma aracının devriye gezdiğini dikkati çekti.

“Seçimler Yaklaşırken Müslümanlar Olarak Hedefe Konacağız”

Cami çıkışında başlayan yürüyüş, Trescol mahallesinden geçerek, 1.5 kilometre ilerideki kasabanın ana meydanında sona erdi. Yerel halktan Régine Frappas da yürüyüşe katıldı ve “tam anlamıyla bir şaşkınlık” içinde olduğunu ifade etti. Aboubakar’ı yakından tanıyan Frappas, Le Monde’ye verdiği demeçte “Onu sık sık yürürken görürdük. Defalarca arabaya aldım, zamanla ona yiyecek ve kıyafet getirmeye başladım. Çok saygılı ve mütevazı biriydi. Güzel bir insandı. Burada dayanışma bizim mirasımızdır,” ifadelerini kullandı.

Saldırının “İslamofobik ve ırkçı bir cinayet” olduğu görüşü, hem kasaba halkının farklı kesimlerden Aboubakar’ı tanıyan kişiler, hem de yürüyüşe katılan birçok Müslüman tarafından paylaşıldı. Yürüyüş, kasabanın ana meydanında sona erdi ancak belediye başkanlığı önünde mikrofon kurulmadı. Komünist Partili Belediye Başkanı Laurence Baldit’in etkinlikte bulunmaması halk tarafından yuhalamalarla karşılandı.

Sud-Nîmes Camii’nin rektörü ve CFCM Başkan Yardımcısı Abdallah Zekri bazı medya kuruluşlarını doğrudan suçladı:

“Bugün hepimiz yas içindeyiz. Ancak bu yaşananlar, göçmenlik ve sınır dışı etme emirleri hakkında sürekli olumsuz haber yapan televizyon kanallarının yarattığı ortamın doğrudan bir sonucudur. Size şunu söylüyorum: 2026 ve 2027 seçimleri yaklaşırken, Müslümanlar olarak ırkçı söylemlerin hedefi olacağız.” (AA/P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#2

*Tüm alanları doldurunuz

  • Müslüman’a Saldırıyı Kınarken İslam’ı Kurban Etmek
    2025-05-09 03:16:16

    […] genç Aboubakar Cissé’nin bir camide ibadet ederken bıçaklanarak öldürülmesi, Avrupa’da Müslümanlara yönelik […]

  • Müslüman Karşıtlığı ve Aşırı Sağcı Şiddet – Göç Araştırmaları Vakfı
    2025-05-08 12:44:05

    […] Haber Linki: https://perspektif.eu/2025/04/28/aboubakar-cinayeti-cami-saldirisinin-ardindan-fransada-muslumanlar-… […]

Son Yüklenenler