Viyana Seçimlerinde SPÖ Yine Birinci Parti Çıksa da Aşırı Sağ Oylarını Arttırdı
Geçtiğimiz pazar günü Viyana'da son yılların en hareketli seçim dönemi olarak hafızalara kazınacak süreç tamamlandı. Olağan takvimin öne çekilmesiyle yapılan seçimlerde sosyal demokratlar birinciliklerini korusa da aşırı sağ parti FPÖ oylarını neredeyse üçe katladı. Koalisyon denklemleri belirsizliğe sürüklenmiş durumda.

Avusturya’da sosyal demokratlar, başkent Viyana’da bu yıl yapılan seçimlerde yine birinci parti oldu. Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ, Sozialdemoktratische Partei Österreichs), böylece, ülkede cumhuriyet rejimine geçildiği 1919’dan beri Viyana’da iktidar olan veya koalisyonun büyük ortağı olan parti olma geleneğini sürdürdü. 1919 ve 1930 yılları arasında Sosyal Demokrat İşci Partisi (SDAP, Sozialdemokratische Arbeiterpartei) adıyla siyasette yer alan işçi hareketinin iktidarı 1930-1945 arasındaki Nazi yönetimi döneminden dolayı kesintiye uğradı. Bu uzun iktidar serüveninden ve sosyal demokratların gerçekleştirmiş oldukları reformlardan dolayı başkent, aynı zamanda, ‘Kızıl Viyana’ (Rotes Wien) olarak da anılmaktadır. Partilerin 2025 seçimlerindeki başarısını doğru değerlendirebilmek için, söz konusu bu değişmeyen genel trendin yanı sıra, 2020 seçim sonuçlarını da çıkış noktası olarak hatırlamak faydalı olacaktır:
Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ – Freiheitliche Partei Österreichs) 2019 yılında ortaya çıkan bir skandal sonucunda parti içi çalkalanmış, koalisyon neticesinde Avusturya Halk Partisi (ÖVP, Österreichische Volkspartei) ile federal hükûmette bulunurken iktidar çökmüş ve Genel Başkan Heinz-Christian Strache (kamuoyunda HC-Strache olarak da bilinir) bütün görevlerinden istifa etmişti. Bu gelişmelerin akabinde 2020 yılında gerçekleşen Viyana seçimlerinde FPÖ yaklaşık yüzde 23 oy kaybı yaşayarak yüzde 7,11 oranına kadar gerilemişti. Bir önceki seçimde yüzde 9,2 ile tarihinin en düşük oyunu alan ÖVP ise tekrardan yükselişe geçerek yüzde 20 seviyesini görmüştü. Avusturya’nın eski partilerinden biri olan Avusturya Komünist Partisi (KPÖ) ise yüzde 2’lik bir puan alabilmişti.
2025’teki Viyana İçin Alınan Erken Seçim Kararı ve Başkentin Siyasi Dengeleri
Avrupa’nın pek çok bölgesinde gözlemlendiği gibi, Avusturya’da da sağ popülist ve aşırı sağ partiler son yıllarda güç kazanıyor. Geçtiğimiz 27 Nisan Pazar günü yapılan Viyana Eyalet Seçimlerine giden süreçte kurucularının Nazi geçmişiyle bağlantısı çeşitli kaynaklarda belgelenmiş olan FPÖ, ardı ardına kazandığı seçimlerle dikkatleri çekti. Ekim 2024’teki Federal Meclis Seçimlerinde oyların çoğunluğunu alarak birinci parti konumuna gelen FPÖ, aynı yıl Steiermark’taki eyalet meclisi seçimini de kazanarak, partinin uzun yıllar önceki sembol ismi Jörg Haider’dan bu yana ilk kez kendi içinden bir Eyalet Valisi çıkardı. FPÖ’nün artan oyları yalnızca seçmen eğilimlerindeki kaymayı değil, aynı zamanda toplumsal iklimdeki dönüşümü de gözler önüne serer nitelikte.
Viyana Eyalet Seçimleri öncesinde Avusturya siyasetinde dikkat çekici bir gelişme daha yaşandı. 2024’teki Federal Meclis Seçimlerinde birinci parti olarak FPÖ’nün çıkmasına rağmen, Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen hükûmeti kurma görevini Avusturya Halk Partisine (ÖVP) verdi. Ancak ÖVP’nin SPÖ ve Yeni Avusturya ve Liberal Forum (NEOS, Das Neue Österreich und Liberales Forum) ile yürüttüğü koalisyon görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlandı. Bunun üzerine, artan kamuoyu baskısı nedeniyle, Cumhurbaşkanı bu kez hükûmeti kurma görevini Herbert Kickl liderliğindeki FPÖ’ye vermek durumunda kaldı.
Avusturya’da siyasi atmosfer bu denli belirsiz ve gerginken, Viyana Eyaleti Valisi Michael Ludwig (SPÖ), NEOS’un da onayıyla, 2025 sonbaharında yapılması planlanan eyalet seçimlerini öne çekme kararı aldı. Şansölyelik koltuğuna FPÖ’lü bir ismin oturma ihtimalini de dikkate alan Ludwig, seçimlerin 27 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştirilmesini açıkladı. Bu ani kararla tüm partiler seçim sürecine hazırlıksız yakalanmış oldu.
Federal düzeyde ise koalisyon görüşmeleri uzun süreli bir belirsizlik içinde devam etti. FPÖ ile ÖVP arasında yürütülen pazarlıklar da sonuçsuz kalınca, ÖVP-SPÖ-NEOS arasında yeniden başlayan görüşmeler neticesinde federal hükûmet bu üç parti tarafından kuruldu. Ancak bu süreçte Viyana’da erken seçim kararı çoktan alınmıştı.
Viyana Seçimlerinde Aşırı Sağcı ve İslam Karşıtı Söylem Yarışı
Ülke genelinde son seçimlerde olduğu gibi, Viyana Eyaleti Seçimleri de ekonomik sıkıntıların gölgesinde ve yoğun biçimde İslam karşıtlığı ile mülteci düşmanlığı temaları etrafında şekillendi. Viyana’da aşırı sağcı olarak tanımlanan iki parti seçimlere katıldı: FPÖ ve daha önce bir skandal sonrasında FPÖ’den ayrılarak kendi listesini oluşturan HC-Strache (HC-Strache’nin Ekibi, Team HC-Strache).
Seçim kampanyası süresince her iki parti de özellikle ırkçı ve İslam karşıtı söylemler konusunda adeta birbirleriyle yarışır hâle geldi. Özellikle HC-Strache, siyasi arenaya yeniden tutunabilmek için marjinal başlıklar ve provokatif söylemlerle dikkat çekmeye çalıştı. FPÖ ırkçı ve İslam karşıtı söylemlerine rağmen Viyana seçimleri boyunca Türk seçmenlere karşı daha ılımlı bir politika izlemeye başladı.

Team HC-Strache’nin Avusturya’daki Purkersdorf Belediyesine alıntı yapan ‘Burkasdorf’ yani ‘Burka Köyü’ sloganlı seçim afişi.
2025 Seçimlerinin Şaşırtıcı Sonuçları
27 Nisan 2025 günü hem eyalet parlamentosu hem de belediye seçimleri için kurulan sandıkların kapatılmasının ardından 3.600 kişinin katıldığı bir anketin sonuçları temel alınarak bir “Trend Tahmini” (Trendprognose) yayımlandı. Bu ilk tahmin, Viyana’yı uzun yıllardır SPÖ’nün kalesi olarak gören kamuoyunda adeta şok etkisi yarattı. Tahmine göre SPÖ, oyların yalnızca yüzde 37’sini alarak tarihinin Viyana’daki en kötü seçim sonucunu elde etti. Aynı tahmin, FPÖ’nün oy oranını neredeyse üç katına çıkardığını gösteriyordu. Bu sonuçlar, önceki dönem kurulan SPÖ-NEOS koalisyonunun artık yeterli çoğunluğu sağlayamayacağı anlamına geliyordu.
Mevcut Viyana Eyaleti Valisi Michael Ludwig’in Yeşiller Partisine olan mesafeli tutumu bilindiği için, siyasi çevrelerde yeni bir koalisyon arayışında ilk tercihinin hâlihazırdaki federal hükûmetin büyük ortağı ÖVP olacağı öngörülüyordu. Bu durum, sandıkta ciddi kayıplar yaşayan ÖVP’nin koalisyon pazarlıklarında önemli bir avantaja sahip olmasını sağlıyordu. Sandıklar açıldıkça gelen sonuçlar, yayımlanan “Trend Tahmini”nin büyük bir yanılma payı taşıdığını ortaya koydu. Seçim Kurulu tarafından açıklanan, henüz resmiyet kazanmamış verilere göre oy dağılımı şu şekilde oldu:
FPÖ, 2020 seçimlerinde yaşadığı ağır kayıpların ardından oy oranını neredeyse üç katına çıkararak güçlü bir geri dönüş gerçekleştirdi. Yeşiller ise, 2021’de lider değişikliğine gitmiş ve yeni bir yüzle seçime katılmış olmalarına rağmen, anketlerin aksine, seçimleri neredeyse kayıpsız tamamladı. Seçim kampanyasında ağırlıklı olarak iklim değişikliği temasına odaklanan Yeşillerin bu stratejisinin, ekonomik sıkıntılarla mücadele eden seçmenler nezdinde karşılık bulmayacağı düşünülüyordu.
NEOS, federal hükûmette üçüncü parti olarak katılması nedeniyle Viyana’da parti başkanlığı görevini üstlenen Christoph Wiederkehr’in Federal Eğitim Bakanı olarak atanmasıyla, Viyana Eyaleti Seçimlerine liste başı olarak iki yeni ve kamuoyunda az tanınan isimle katıldı. Buna rağmen NEOS’un oy oranını artırarak koalisyon ortağı adayı olarak öne çıkması beklenmedik bir gelişme olarak yorumlandı. KPÖ ise oylarını yüzde 2’den yüzde 4’e çıkarttı.
ÖVP’nin oy kaybı yaşayacağı tahmin ediliyor olsa da parti tarihinin en kötü sonuçlarından birini alması yine de şaşkınlık yarattı. HC-Strache ise oy oranını artırmayı beklerken, seçimlerde ciddi bir kayıp yaşadı. Yoğun bir kampanya dönemi geçirmesine rağmen Strache için sonuçlar tam bir hayal kırıklığı oldu. Benzer bir durum, parti adı Türkçe bir kelime olan, Türkiye kökenli adayların ve Türkiye kökenli parti liderinin öne çıktığı SÖZ Partisi için de geçerliydi.
Seçimin Büyük Kazananı SPÖ, Kaybedeni ise ÖVP
Bu sonuçlarla birlikte SPÖ, oylarında yaklaşık yüzde 2’lik bir düşüş yaşamasına rağmen seçimlerden zaferle çıktı. SPÖ, barajı aşan tüm partilerle koalisyon kurabilecek bir pozisyona geldi ve bu anlamda herhangi bir kısıtlamayla karşı karşıya kalmadı. Ancak Michael Ludwig seçim gecesi yaptığı ilk açıklamada, SPÖ’nün FPÖ ile bir koalisyon kurmayacağını ve bu doğrultuda herhangi bir görüşme gerçekleştirmeyeceğini açıkça ifade etti.
Seçimin ertesi günü ÖVP Viyana Başkanı Karl Mahrer istifasını açıkladı. Eğer seçim akşamı yayımlanan “Trend Tahmini” sonuçları gerçeği yansıtmış olsaydı, SPÖ’nün koalisyon ortağı olarak en güçlü aday ÖVP olacaktı. Bu durumda ÖVP, seçim gecesinin kaybedeni değil kazananı olarak görülecek ve Karl Mahrer’in istifası da gündeme gelmeyecekti.
Seçim Sonuçlarına Demografik Bakış
Seçim sonuçlarını eğitim seviyesi açısından değerlendirmek de önemli, zira eğitim düzeyinin yükselmesiyle birlikte sağ görüşe verilen desteğin azaldığı gözlemlenmekte.
İkinci nesil göç kökenli seçmenler -yani yalnızca Türkiye kökenliler değil, eski Yugoslavya ülkeleri menşeli diğer göçmen gruplar da dahil olmak üzere- zamanla sadece SPÖ’ye değil, artan biçimde FPÖ’ye de yönelmeye başladı. Türkiye kökenlilere yönelik bir açılım kampanyasına girişen FPÖ’nün bu gruptan yaklaşık yüzde 21 oranında oy aldığı gözlemlendi. Buna karşılık, birinci nesil Türkiye kökenli seçmenlerin yaklaşık yüzde 17’sinin SÖZ Partisi’ne oy vermesi, kuşaklar ve etnik kökenler arasında farklılaşan siyasi eğilimlere de işaret etmekte.
Belediye Seçimlerinin Sonuçları
27 Nisan 2025 tarihinde eyalet seçimlerinin yanı sıra Viyana’da İlçe Belediye Seçimleri de gerçekleştirildi. Anketler, FPÖ’nün genel yükselişiyle birlikte bazı ilçelerde yönetimi devralabileceği beklentisini doğurmuştu. Özellikle Favoriten, Simmering ve Floridsdorf gibi ilçelerde FPÖ’nün güç kazanabileceği konuşuluyordu. Ancak seçim sonuçları bu beklentileri doğrulamadı.
Margareten ilçesinde Yeşiller, belediye düzeyinde SPÖ’nün önüne geçerek birinci parti olmayı başardı. Team HC-Strache ise ilçe belediyeleri seviyesinde de büyük kayıplar yaşadı. 2020 seçimlerinde yedi ilçe belediyesi meclis üyesi çıkaran Geleceğin Sosyal Avusturyası Partisi (SÖZ – Soziales Österreich der Zukunft), 2025 seçimlerinde yalnızca bir meclis üyesi elde edebildi. Böylece Team HC-Strache ile birlikte seçimlerin en büyük kaybedenleri arasında yer aldı.