'Gazze'

Global March to Gaza: “Gazze Halkına Bu Yürüyüşü Borçluyuz”

54 ülkeden gönüllüler, İsrail’in Gazze’ye yönelik ablukasını protesto etmek ve uluslararası toplumu harekete zorlamak için Mısır’ın Gazze ile olan Refah sınır kapısına yürüyor. “Gazze’ye Küresel Yürüyüş”, küresel vicdanın sesi olmayı hedefleyen sivil ve barışçıl bir eylem. Eylemin Türkiye koordinatörü Dr. Hüseyin Durmaz ile yapılacak yürüyüşü konuştuk.

11 Haziran 2025 admin
Dr. Hüseyin Durmaz, Küresel Gazze Yürüyüşü'nün Türkiye ayağını koordine ediyor.

Gazze’ye Küresel Yürüyüş (“Global March to Gaza”) nedir ve kimler tarafından organize ediliyor?

Gazze’ye Küresel Yürüyüş aslında küresel bir vicdan uyanışı. İnsanlığın Gazze’de yaşananlara tahammülünün kalmaması üzerine din, dil, ırk, görüş fark etmeksizin tamamen insani nedenlerle sivil ve barışçıl bir şekilde yola çıkmış bir hareketiz. Hareketin merkezi Avrupa, biz de Türkiye’den aktivistler olarak hareketin bir parçasıyız.

Şu an için dünyada 54 ülke ve 4500’ün üzerinde kayıtlı katılımcı var. 12 Haziran’da Kahire’de buluşup, 13 Haziran’da otobüslerle Ariş’e geçmeyi ve Ariş’ten sonra da 50 kilometrelik bir mesafeyi kat edip 17 Haziran itibariyle Rafah sınırına ulaşmayı hedefliyoruz. 2 gün Rafah’ta kalıp eylemi bitirmeyi düşünüyoruz.

Eylemin temel amacı İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırımın durdurulması ve ablukanın kırılması. Özellikle Gazze’ye insani ve tıbbi yardımın koşulsuz bir şekilde girişinin sağlanmasını istiyoruz. Batı’daki arkadaşlarımız, kendi hükûmetlerini bu soykırımda bir pay sahibi görüyorlar. Çünkü Batılı devletlerin İsrail’e verdiği koşulsuz ve sınırsız destek İsrail zulmünün devam etmesine yol açtı. Bu süreç Batı’nın bizzat inşa ettiği insan hakları, adalet, özgürlük gibi kavramların da anlamını yitirdiği bir süreç oldu. Uluslararası toplum söz konusu İsrail olduğunda vazifelerini yerine getirmedi.

İşte bizim Gazze’ye Küresel Yürüyüş’le amacımız dünya kamuoyuna vazifelerini hatırlatmak, bu konuda baskı uygulamak. Dünyanın gözünü ve gündemini yeniden Gazze’ye çekmek, uluslararası toplumun ve kurumların görevini yerine getirmesini sağlamak ve Gazze’de uygulanan ablukanın sona ermesini istiyoruz.

Yürüyüş ve Rafah’ta konaklamanız süresince organizasyon nasıl sağlanacak?

Büyük bir ağ ve güçlü bir ekibiz. Dünyanın her yerinden önemli aktivistlerle birlikteyiz. Güvenlik, hukuk ve lojistik gibi iş kalemlerinde hazırlıklarımızı tamamladık. Yine de sahada her şeyin planlandığı gibi gitmeyebileceğini birtakım olumsuzluklarla karşı karşıya kalabileceğimizi biliyoruz.

Tüm bunlara rağmen temelde hissettiğimiz duygu şu: Gazze halkı 600 gündür bunu yaşıyor. Biz beş gün biz aç kalsak ne olacak? İki gün çölde yürüsek ne olacak? Bu yürüyüşe katılan her aktivist ve her gönüllü tam da bu bilinçle hareket ediyor. Biz Gazze halkına karşı bu yürüyüşü borçluyuz. O yüzden ne tür aksilikler olursa olsun bunlara karşı sabırlı ve dirençli olmak zorundayız.

En kötü senaryoda Mısır’da neler yaşanabilir? Özellikle Mısır’da bu yürüyüşe karşı çok olumsuz bir tutum olduğunu biliyoruz…

Birinci senaryomuz, herhangi bir sorun yaşamadan eylemi gerçekleştirmek. Bizim hedefimiz İsrail’in Gazze’ye uyguladığı abluka, hedefimiz Mısır değil. İkinci risk, Ariş ile Rafah arasındaki Sina bölgesinde güvenlik açısından sorun yaşamamız ihtimali. Son olarak da Rafah sınır kapısına vardığımızda İsrail’in bir tepki verme ya da provoke etmeye dair hamleleri olabilir. Öngördüğümüz riskler bunlar. Bu riskleri göze alarak dünyanın dikkatini Gazze’ye çekmek istiyoruz.

Rafah Sınır Kapısı’nı zorlayıp Gazze’ye girmeye çalışacak mısınız?

Böyle bir planımız yok. Barışçıl bir eylem ve sivil bir yaklaşıma sahibiz. Yani hedefimiz, sınır kapısını zorlamak değil, dünyanın gündemini çekip irade sahiplerinin harekete geçmesi için baskı oluşturmak.

Dünya tarihinde ilk defa karşı karşıya kaldığımız bir gerçek var: İnsanlar canlı yayında soykırımı izliyor. Şu an dünyadaki tüm toplumlar İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırımdan dolayı travmatize oldular. Belki ilk defa dünya tarihinde herkes hemfikir: Dünya kamuoyu Gazze’de soykırım olduğunu ve buna dur denilmesi gerektiğini düşünüyor.

Biz buna vicdan uyanışı diyoruz. Bu küresel vicdan uyanışı Madleen gemisi ile başlayan, Gazze’ye Küresel Yürüyüşle devam eden bir etkiye sahip. Bunun mutlaka arkası da gelecek. Şu an binlerce insan bize ulaşmaya çalışıyor ve yürüyüşe gelmek istiyor. Çünkü artık tahammül edebilir bir noktada değiliz. Halklar da harekete geçerek kurumları görevlerini yapmaya zorlayacak.

Madleen gemisinin performatif bir girişim olduğunu söyleyenler olmuştu. Siz Gazze’ye Küresel Yürüyüş’le somut bir sonuç alabileceğinizi düşünüyor musunuz?

Biz bu yürüyüşle bir sonuç almayı ümit ediyoruz. Tarihsel süreç buna doğru gidiyor.

Kamuoyunda bu eylemleri küçümseme meylinde olan bir zihin yapısını görüyoruz. Bu kişiler kendi bireysel hayatlarında da bir mücadele içinde değiller. Oysa bir sonuç almak istiyorsanız yolda olmanız gerekiyor. Konfor alanınızda bir şeyler sözler söyleyerek, konformist yaklaşımlar sergileyerek ilerleme sağlamanız mümkün değil. Sen yapmazsan, ben yapmazsan, birileri harekete geçmezse kim harekete geçecek?

Bazıları da böyle bir hamlenin İslam dünyasından gelmesini bekliyor. Onlara da şunu söylüyoruz: 600 gün geçti, İslam dünyası bir şey yapamadı. Yapamaz demiyorum, ama sorun da bu zaten. Eğer birileri görevini yapsaydı zaten bizim harekete geçmemize gerek kalmazdı. Doğu ya da Batı fark etmez, sizin seçerek iktidara getirdiğiniz insanlar korumaları gereken temel değerleri korumayıp görevlerini ihmal ediyorsa o zaman halklar onları görevlerini yerine getirmek için zorlamalı.

Biz bu nedenle sahadayız ve harekete geçiyoruz. Adalet, iyilik ve doğru için her türlü inançtan insanla birlikte harekete geçebileceğimize inanıyoruz. Gazze bize dünyanın içinde bulunduğu korkunç durumu gösterdi. Ya bir araya gelip bu katışıksız kötülüğü engelleyeceğiz ve bu dünyada bir ümit ışığı oluşturacağız. Ya da gözlerimizi kapatıp oturduğumuz yerden sadece eleştireceğiz. Biz ilk seçeneği tercih ettik.

Peki, Gazze konusunda bir şeyler yapmak isteyenlere neler tavsiye edersiniz? Nereden başlamalı?

Gençlere şunu söyleyeyim. Eğer bir fikir üretiyorsanız, bu fikrin peşinde durmanız gerek. Dünyada artık Gazze ile başlayan yeni bir konjüktür ve yeni bir dünya okuması var. Gazze insanlığa çok şey kattı. Bize tahayyül edemeyeceğimiz kadar çok şey kazandırdı. Bize düşen bu kazanımların farkında olup dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek için o mücadeleyi sergilemek ve Gazze halkına da bu şerefli vazifeyi üstlendikleri için borcumuzu ödemek.

Şu an Gazze’ye karşı borcumuz soykırımı durdurup şehirlerini ve ülkelerini yeniden imar edebilmeleri için, içinde bulundukları durumu aşabilmeleri için koşulsuz şartsız tüm gayretimizle onları desteklemek.

admin

Lisans eğitimini Münster Üniversitesinde Sosyoloji ve Siyaset Bilimi bölümlerinde çift anadal olarak tamamlayan Kandemir, Duisburg-Essen Üniversitesinde sosyoloji yüksek lisans eğitimini sürdürmektedir. Ağırlıklı çalışma alanları göç sosyolojisi ve ulusaşırı Türk toplulukları olan Kandemir Perspektif dergisi editörüdür.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler