İsviçre’de İlk Hedef Kamusal Tanınma
İsviçre Dinler Konseyi (SCR) ve İsviçre İslam Kuruluşları Federasyonu (FIDS) Başkanı Hisham Maizar, İsviçre’de İslami cemaatlerin tanınmasıyla alakalı sorularımızı yanıtladı.
İsviçre, İslami cemaatlerin kamusal-hukuki olarak tanınmasında hangi aşamada?
İsviçre’de şu anda kamusal-hukuki olarak tanınma gündemde değil. Fakat bireysel olarak bir kantonda İslami bir kurumun “kamusal tanınması” söz konusu. Şu anda burada hizmet veren İslami organizasyonlar önce daha dar ölçekte diyebileceğimiz kamusal tanınmayı, kamusal-hukuki tanınmanın bir ön aşaması olarak gerçekleştirmeye çalışıyorlar.
İsviçre’de dinî grupların tanınmasında iki çeşit söz konusudur: Bunlardan ilki kamusal tanınmadır. Bu, tabiri caizse daha ufak çapta, yani sembolik anlamda bir dinî grubun tanınmasıdır. Bu tanınmaya sadece kanton parlamentosu -referanduma ihtiyaç olmadan- karar verir. İkinci tanınma ise kamusal-hukuki tanınmadır. Bu durumda ilgili dinî cemaat kamu tüzel kişiliği statüsünü elde eder. Bu anlamdaki düzenlemede sivil toplumun meseleye dahil edilmesi (yani kanton referandumu, doğrudan demokrasinin yürürlüğe girmesi) zorunludur.
Her iki tanınma için de kantonlar sorumludur. Tanınmak arzusunda olan dinî grupların öncelikle bazı şartları yerine getirmeleri gerekmektedir. Örneğin İsviçre’nin demokratik bir hukuk devleti olduğunun, insan haklarının, kadın ve erkeğin eşitliğinin kabul edilmesi, dinî grubun kantonda faaliyetlerini sürdürdüğü süre ile alakalı belgeler, kesin bir finans şeffaflığı ve tanınma karşılığında toplumsal barışı tesis etmek için sosyal çalışmalara katılma gibi şartlar söz konusudur. Radikal ve aşırı dinî gruplar için tanınma söz konusu değildir. Tanınan dinî gruplar neticede devlet okullarında din eğitimi ve vergi gibi konularda kolaylıklar elde ederler.
Şimdiye kadar tanınma için hangi İslami kuruluşlardan ne tarz somut adımlar atıldı?
Öncelikle Basel’deki Basel Müslüman Komisyonu (BMK)’nu Basel Kantonuna bir dilekçe vermesi için teşvik ediyoruz. BMK’nın bu başvuruyu ne zaman gerçekleştireceği kesin değil. Tanınma başvuruları için Basel’in seçilmesi üç nedenden kaynaklanıyor: Birincisi, Basel liberal bir kanton. İkincisi, Basel yaklaşık iki sene önce iki Alevi kurumun tanınmasıyla hükme takaddüm etmiştir (Präjudiz). Üçüncüsü ise, BMK’nın kamusal tanınma ile alakalı şartları yerine getirmesidir.
İslami bir organizasyonun kamusal-hukuki anlamda tanınması için neler yapılması gerekiyor? İsviçre’deki İslami organizasyonlara bu anlamda neler önerirsiniz?
İslami Çatı Organizasyonları, kanton ve federal düzeyde öncelikle Basel’de tecrübe kazanmak istemektedirler. Olumlu bir değerlendirme durumunda diğer kantonlardaki diğer İslami cemaatleri de Basel örneğini izlemeleri konusunda destekleyeceğiz. Bu süreç birkaç sene sürebilir.
Şu anda dünya genelinde İslam’ın imajı çarpıtılmış durumda, kat edilmesi gereken çok yol var. Bu nedenle de henüz kamusal-hukuki tanınmanın zamanı olmadığını düşünüyoruz. Zira bu tarz bir tanınma referandumla kesinlikle reddedilecektir. Buna karşın İsviçre’de yerel, kanton ve federal düzlemde faaliyet gösteren İslami Çatı Organizasyonları için bir İslam tartışması oluşturmak önemli. Burada yerlilerle elli seneden fazla bir süredir yan yana yaşıyoruz. Ülkedeki sağcı popülistler, seçmenlerin İslam’a karşı korku beslemeleri için ellerinden geleni yapıyor ve ülkede sözde gizli bir İslamlaşmaya karşı cephe oluşturuyorlar. Oluşturulabilecek bir İslam tartışması ile insanlara daha yoğun bir diyalog sunabiliriz.