İmam Layama: “Seleka, İslami Bir Örgüt Değildir.”
Orta Afrika Cumhuriyeti’nde şiddet her geçen gün tırmanırken farklı dinlere mensup birkaç dinî lider ortak çalışıyor: İmam Layama, Başpiskopos Nzapalainga ve Rahip Gbangou. Birlikte çeşitli ülkeleri dolaşıyorlar, sivil toplum örgütlerini ziyaret ediyorlar, insan hakları organizasyonlarıyla iş birliği yapıyorlar. Amaçları Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki şiddete karşı önlem almak için ses getirmek. Orta Afrika Cumhuriyeti’nde süregelen şiddet hakkında İmam Layama ile kısa bir röportaj yaptık.
Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki kaosun, Seleka’nın yaptığı darbeden kaynaklandığı söyleniyor. Bu ne kadar doğru?
Evet, dediğiniz çok doğru. Seleka’nın sorumsuzca davranışları, Müslümanlara karşı nefretin doğmasına neden oldu. Bu durum, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde binlerce insanın hayatına mal olan krizin temel sebebidir.
Cumhurbaşkanı François Bozize’nin 2007 ve 2011 yıllarında imzalanan anlaşmaları yerine getirmekte başarısız olduğu görüşü hakkında ne düşünüyorsunuz? Bozize hangi konularda hataya düşmüştür?
Bozize, halkı kendi çıkarları için kullanmaktan çekinmeyerek ve dinî hassasiyetleri suiistimal ederek Libreville ve Ndjamena Anlaşmalarını hiçe saymış ve hataya düşmüştür.
Dünya basınında Seleka’nın İslami bir örgüt olarak anılmasına nasıl bakıyorsunuz?
Seleka, İslami bir örgüt değildir. Seleka, askerî değerlere dayalı politika güden asi bir örgüttür. Yüzde 80’i kendini Müslüman olarak tanımlayanlardan ve kalan %20’si de Hristiyanlardan oluşur. Uyuşturucu ticareti ve insanların sivil olup olmadıklarına bakılmaksızın öldürülmesi gibi konularda öne çıkan bu örgütün İslam ile bir alakası yoktur.
Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki uluslararası organizasyonların durumu nedir? Sizce, üzerlerine düşen görevi yerine getiriyorlar mı?
Bildiğiniz gibi, ülkedeki uluslararası organizasyonların varlığı -kusurları olmakla birlikte- başımıza gelebilecek daha kötü bir felaketi engelliyor. Bundan sonra ülkeyi çıkmazdan kurtarabilmek için yapılması gereken Birleşmiş Milletlerin yasa tasarısının uygulanabilmesi için uluslararası seferberlik yapılmasıdır.
Başpiskopos Dieudonne Nzapalainga ile başlatmış olduğunuz çalışmalardan söz eder misiniz?
10 Aralık 2012’den beri halkımız ile devamlı temas hâlindeyiz; onları hoşgörüye, birliğe, bütünlüğe, şiddete başvurmamaya ve insanların haklarına saygıya davet ediyoruz. Silahsızlanmaya başlayan vatandaşlarımızın olduğunu öğrendikçe halkın bir kısmının da olsa mesajlarımızı aldığını görmek bize umut veriyor.