Türkiye | TBMM Avrupa’da Yaşayan Türklere Dair Raporunu Açıkladı

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Yurt Dışında Yaşayan Türk Vatandaşı Olan ve Vatandaşlıktan İzinle Çıkmış Kadınların ve Ailelerin Sorunları ve Çözüm Önerileri Alt Komisyonu, Avrupa’da yaşayan Türk kökenlilerin durumunu inceleyen 180 sayfalık raporunu açıkladı. T24‘te Hülya Karabağlı imzasıyla yayımlanan habere göre birinci nesilden üçüncü nesle kadar Avrupa’da yaşayan Türklerin dil, eğitim, aile ve demografik özelliklerinin incelendiği raporda,  Türkler için en büyük sorunu işsizlik, İslamofobi ve ayrımcı  uygulamaların teşkil ettiği vurgulanıyor.

Avrupa’da Yaklaşık 6 Milyon Türk Yaşıyor

Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. M. Murat Erdoğan ve Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülsüm Depeli’nin araştırmaya ilişkin görüş ve önerilerine yer verilen raporda, Türkiye’nin dünyanın en çok göç veren ülkelerinden biri olduğu ifade edildi. Raporda, Avrupa’da yaşayan yaklaşık 6 milyon Türk kökenli vatandaşın büyük çoğunluğunun Almanya’da yaşadığı, Almanya’yı sırayla Fransa, Hollanda, Belçika, Avusturya ve İsviçre’nin takip ettiği belirtiliyor.

Hem Ana Dil Hem De Ülke Dili Aynı Oranda Konuşuluyor

Yurt dışında yaşayan Türklerin yarısından fazlasının bulundukları ülkelerde doğduğu, yüzde 80’inden fazlasının ise en az 10 yıldan daha uzun bir süredir orada yaşadığı kaydediliyor. Yaşadıkları ülke dilini kullananlar ve Türkçeyi kullananlar arasında neredeyse yarı yarıya bir denge görülürken, her iki ülke dilini kullananların sayısında ise artış gözlemlendiği vurgulanıyor. Buna bağlı olarak aile içi iletişimin ana dilde gerçekleşmesine rağmen “patchwork dil” olarak tabir edilen ve her iki dilin de tam olarak öğrenilememesi sorununu beraberinde getiren bir durumun söz konusu olduğu belirtiliyor.

Kendini Tanımlamada “Türk” Vurgusu

Yurt dışında yaşayan Türk kökenlilere yöneltilen “Hangi ülkeye kendinizi yakın hissediyorsunuz?” sorusuna kendilerini en fazla Türkiye’ye yakın hissettikleri cevabı alınırken, bu durumda yaşadıkları ülkelerde maruz kaldıkları ayrımcılığın büyük etkisi olduğu belirtiliyor. Yine Türk kökenlilere sorulan “Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?” şeklindeki bir başka soruya verilen (Türk, Türk Müslüman, Türk Müslüman Avrupalı gibi seçenekler içerisinden) içinde Türk tanımı geçen cevapların oranının yüzde 90’ın üzerinde olduğu, kendisini sadece Alman, Belçikalı veya sadece Fransız olarak tanımlayanların oranının ise %1’den daha az olduğu kaydediliyor. Bununla birlikte Avrupa ülkelerine göre daha kucaklayıcı ve açık toplumlara ve yasalara sahip Amerika, Kanada ve İngiltere gibi ülkelerde kendini Türk olarak tanımlamayanların oranının daha yüksek olduğunun altı çiziliyor.

Türkiye Siyasetine İlgi Duyuyorlar

Bilhassa Almanya’da yaşayan Türk kökenlilerin siyasete ciddi bir ilgisinin olduğu, sadece Almanya’da bu grubun sahip olduğu oy sayısının 950 bin, yani yüzde 1,5 olduğu belirtiliyor. Almanya’da son yapılan seçimlerde Türklerin yüzde 70 oranla geniş bir katılım sağladığı, katılımın erkeklerde yüzde 72, kadınlarda yüzde 68 olduğu vurgulanıyor. Yurt dışında siyasi haklara sahip olmalarına rağmen “Hangi ülkenin siyaseti ilginizi çekiyor?” sorusuna ise Türkiye kökenlilerin açık ara “Türkiye” cevabı verildiği kaydediliyor.

Avrupa Müslümanlığı Türkler Üzerinden Tanıyor

Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinde Müslümanlığın Türkler üzerinden tanındığı, Fransa ve İngiltere’nin çoğunluğu Kuzey Afrika ve Asya kökenli Müslüman nüfusları nedeniyle farklı tecrübeleri olmakla birlikte Almanya’nın bu konudaki tecrübelerinin büyük ölçüde Türkler üzerinden gerçekleştiği vurgulanıyor. Avrupa’da son yıllarda tırmanışa geçen İslamofobi sorununa da değinilen raporda, “Müslüman ya da Türk olduğum için Almanya, Belçika ya da Fransa’da haksızlığa uğradığımı düşünüyorum” diyenlerin oranı yüzde 20, “Çevrenizde, sizin dışınızdaki Müslümanlar da haksızlığa uğruyor mu?” sorusuna olumlu yanıt verenlerin oranı ise yüzde 30 olarak tespit edildi.  “Avrupa’da İslamofobi var mı?” sorusuna olumlu yanıt verenlerin oranı da yine yüzde 30 olarak saptandı.

Çocuk Sayısı Azaldı, Boşanmalar Arttı

Avrupa’da yaşayan Türkler arasındaki doğum ve boşanma oranlarının da incelendiği raporda en yoğun Türk nüfusun yaşadığı Almanya’da, 1991 yılında 43 bin 971 olan doğum sayısının 2013’te 12 bin 607’ye gerilediği belirtilirken, son yıllarda boşanma oranlarındaki artışa dikkat çekiliyor. Alman Federal İstatistik Kurumu verilerine göre 2005 yılında göçmen kökenlilerde boşanma oranı yüzde 5,3 iken, bu oranın 2013 yılında yüzde 8,1’e çıktığı görülüyor. Bu verinin Almanya’da yaşayan tüm göçmen grupları içerdiği ve sadece Türk vatandaşlarına ilişkin istatistiksel bir verinin bulunmadığı belirtiliyor. Boşanma oranlarının artışına gerekçe olarak ekonomik sorunlar, kişisel ihtiyaçlar ve önceliklerin değişimi ve evlilikten beklentilerin artmasının yanı sıra, aldatma, içki, kumar ve şans oyunlarına bağımlılık gibi sebepler gösteriliyor.

Türk Kökenliler Arasında İşsizlik Oranı Daha Yüksek

Rapor kapsamında yurt dışında yaşayan gençlerle yapılan görüşmelerde eğitimini Almanya’da Almanca olarak tamamlamış gençlerin kendilerini dışlanmış, belli fırsatlar ellerinden alınmış ve ayrımcılığa uğramış hissettiklerini ve bu nedenle kendi sosyal grupları içine kapandıklarının görüldüğü belirtiliyor. Bu durumun çalışma hayatına katılımı da olumsuz etkilediği belirtilirken, Dışişleri Bakanlığının verilerine göre Almanya’da işsizlik Almanlar arasında yüzde 9 iken Türkler arasında yüzde 20, Belçika’da vatandaşları arasında yüzde 8,4 iken Türkler arasında yüzde 23, Fransa’da Fransızlar arasında yüzde 10 iken Türkler arasında yüzde 26 olarak görülüyor. (mk)