AKPM, Dış Ülkelerden Yapılacak İslami Yardımları Şarta Bağladı
Avrupa Konseyi, siyasi genişleme amacıyla dışardan İslam dinine yapılacak yardımlara müsade edilmemesini istedi. Ancak bunun her yardımın sorunlu olduğu anlamına gelemeyeceği hatırlatıldı.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) üye ülkelere, dışardan siyasi genişleme amaçlı İslam dininin finanse edilmesine yönelik atılan adımlara müsade etmemeleri çağrısında bulundu. Ancak demokratik bir toplumda dışardan yapılan tüm maddi yardımların yasaklanmasının ‘mantıksız ve gereksiz’ olduğuna da dikkat çekildi.
AKPM Siyasi İşler Komisyonu, İsviçreli Liberal Demokrat Grup üyesi Doris Fiala tarafından kaleme alınan, “Avrupa’da radikalleşme ve İslamofobiyi önlemek için İslam’ın dışardan finansmanını düzenlemek” başlıklı raporu görüştü. Avrupa’da İslam’ın dışardan finansmanının ne ölçüde olduğu, mali kaynaklarla ilgili şeffaflığın yeterli olup olmadığı ve bu durumun radikalleşmede rolünün olup olmadığı ile ilgili 18 sayfalık rapor, komisyonda görüşülerek kabul edildi.
“Dışardan Siyasi Genişleme Amaçlı Yardımlara Son Verilsin”
Raporda üye devletlere, dışardan İslam dinine siyasi genişleme aracı olarak kullanılan maddi kaynak sağlanmasına müsade etmemeleri çağrısında bulunuldu. Ancak bu çağrının, dışardan yapılan İslami yardımların tamamını şüpheli duruma düşürmemesi gerektiği kaydedildi. Demokratik bir toplumda dışardan yapılan tüm maddi yardımların yasaklanmasının ‘mantıksız ve gereksiz’ olduğu hatırlatıldı. İslam dinine maddi kaynak sağlanmasının her zaman sorun teşkil etmeyeceğine vurgu yapılırken, tam aksine bunun dinler arası diyaloğa katkı sunabileceği, dini ibadetlerle ilgili daha büyük şeffaflık sağlayabileceği savunuldu. Bu konuda Avrupa Konseyi’nin anayasal konularda danışma organı Venedik Komisyonu’nun “kökeni ne olursa olsun kurumların bağış talep etme ve alma hakları” olduğuna yönündeki kararı hatırlatıldı.
“Alınacak Önlemler Müslümanları Şüpheli Duruma Düşürmesin”
Kabul edilen raporda devletlerin, yabancı ülkelerin paralel bir toplum oluşturmasına müsade etmemesi gerektiğine de dikkat çekildi. Şeffaflığın teşvik edilmesine yönelik çabalara odaklanılması gerektiği kaydedildi. Tüm dinlere yönelik eşit mesafede olunması gerektiği de hatırlatılırken, alınacak tedbirlerin Müslümanları ‘genel şüpheli’ durumuna düşürmemsi gerektiği kaydedildi. Böyle bir durumun İslamofobi’yi körükleyeceğine de dikkat çekildi.
“İlahiyat Fakültelerinin Açılması Teşvik Edilsin”
Ayrıca raporda, üye devletlere imamlara yönelik dini konularda da olmak üzere eğitim çağrısı yapıldı. “Aydınlatılmış İslam’ı teşvik edecek kurslar” ifadeleri kullanıldı. İmamların eğitimi ve yurtdışından gelen imamların kısıtlanması konularında da birçok üye ülkenin aynı fikirde olduğu savunulurken, bunu sağlamak için ülkelere ilahiyat fakültelerinin açılmasının teşvik edilmesi çağrısında bulunuldu.(fk)