'Dosya: "Çifte Vatandaşlık"'

Fransa’nın Çifte Vatandaşlık İle İmtihanı

Fransa’da çifte vatandaşlık senelerdir sorunsuz bir şekilde uygulanıyor. Fakat ülkede yükselen popülizm, ileride çifte vatandaşlık hakkına gölge düşürebilir.

Avrupa’nın en çok göçmen nüfusuna ev sahipliği yapan ülkeleri arasında yer alan Fransa’da çifte vatandaşlık uzun yıllardır büyük çoğunluk tarafından kabul gören yasal bir hak. Çifte vatandaşlık, evlilik yoluyla ya da ülkeye sonradan gelip Fransız vatandaşlığına başvurulması ile elde edilebilirken, 1962’de Cezayir örneğinde olduğu gibi Fransa’ya bağlı bir bölgenin bağımsızlığını ilan etmesi ile ilgili olarak da kazanılabiliyor. Fransa’da yasalar, bir yabancının Fransız vatandaşı olduktan sonra diğer vatandaşlığından vazgeçmesi gibi bir mecburiyet getirmiyor.

Tarihçi Patrick Weil’e göre Fransa’da çifte vatandaşlık İngiltere gibi her zaman kabul gören eski bir geleneğe dayanıyor. Weil, Birinci Dünya Savaşı sonrasında Alsace-Moselle bölgelerinin Fransa’ya katıldığını hatırlatarak, bu bölgede yaşayan birçok Almanın kendi vatandaşlığını koruyarak Fransız vatandaşı olmak istediklerini, bunun da o dönem Fransa için hiçbir problem oluşturmadan gerçekleştirildiğine dikkat çekiyor.

Fransa’da uzun bir geçmişi olan çifte vatandaşlar ile ilgili yapılmış kesin bir araştırma ise yok. Ayrıca çifte vatandaşların sahip oldukları diğer vatandaşlığı bildirmesi gibi yasal bir zorunluluğun bulunmaması da sayının net olarak bilinmesinin önüne geçiyor. Bu yöndeki tek sınırlı çalışma 2008 yılında Ulusal Nüfus Araştırmaları Enstitüsü (INED) tarafından gerçekleştirildi. Fransa’da 18 – 50 yaş aralığındaki insanlar arasında yapılan araştırmaya göre, ülkede çifte vatandaş sayısı yaklaşık olarak 3,3 milyon civarında. Araştırmanın ortaya koyduğu verilere göre, Fransa’da yaşayan çifte vatandaşların yüzde 90’ı yabancı kökenli. Öte yandan ilk kez gerçekleştirilen araştırmada, ülkedeki Güney Asya kökenli göçmenler arasında çifte vatandaşlık oranının yüzde 10 civarında olduğu tespit edilirken, buna karşın Kuzey Afrika’dan gelen göçmenlerin üçte ikisinin çifte vatandaş olduğu belirlendi. Araştırmada Türk kökenlilerinin yüzde 55’inin de hem Türkiye hem de Fransa pasaportu taşıdığı ortaya çıktı.

Öte yandan Le Monde gazetesinde 2016 yılında çıkan bir yazıda, yurt dışında yaşayan Fransızların bu hesaba dahil edilmediği belirtiliyor. Büyükelçilik verilerine dayanılarak yayımlanan yeni istatistikte yurtdışında yaşayan yaklaşık 2,5 milyon Fransız’ın yarısının çifte vatandaş olduğuna dikkat çekilmişti. Bu sayının da eklenmesi ile Fransa’daki çifte vatandaşların sayısının 5 milyon civarında olduğu kabul ediliyor.

Fransa’da Çifte Vatandaşlık Tartışmaları

Fransa’da çifte vatandaşlığın büyük çoğunluk tarafından kabul görmesi, konunun uzun yıllar özellikle seçim dönemlerinde aşırı sağ siyasetçiler tarafından gündeme getirilmesinin önüne geçmedi. Çifte vatandaşlık konusu ilk kez 2010 yılında ciddi bir rapor ile Fransa Ulusal Meclisi’ne taşındı. Aynı yılın ekim ayında mecliste görüşülen “İltica ve Göç Yasa Tasarısı” kapsamında, “Fransa’da Vatandaşlık Hakkı” ile ilgili çalışmalar yürütmek üzere bir komisyon kurulması kararı alındı. Daha sonra François Hollande’nin cumhurbaşkanlığı döneminde başbakan olarak da görev yapan Essonne Milletvekili Manuel Valls başkanlığında kurulan komisyonda, vatandaşlık ile ilgili raporu dönemin iktidar partisi Halk Hareket Birliği (UMP) milletvekili Claude Goasguen hazırladı. Büyük tartışmalara neden olan raporda Goasguen, göçmen kökenli ailelerin Fransa’da doğan çocuklarına, yasalarda belirtilen Fransız vatandaşlığını seçme yaşına geldiklerinde, kökeni oldukları ülkenin pasaportu ile Fransız pasaportu arasında seçim yapmaları önerisinin sunulmasını istedi. Ayrıca UMP milletvekili, çifte vatandaşların hem Fransa hem de vatandaşlığına sahip oldukları diğer ülkede oy kullanmalarının kabul edilemez olduğuna dikkat çekerek, çifte vatandaşların oy haklarının ellerinden alınması çağrısında bulundu. O dönem Claude Goasguen’a en sert tepkilerden biri de aynı partide siyaset yaptığı UMP’nin yurtdışında yaşayan Fransızlardan Sorumlu Senatörü Joëlle Garriaud-Maylam’dan geldi. Cezayir doğumlu senatör, “Çifte vatandaşları yaftalamak yerine Fransa ve dünya arasındaki arabulucu rollerini güçlendirmeliyiz.” ifadelerini kullanmıştı.

Le Pen’den Seçim Vaadi: “Çifte Vatandaşlık Kaldırılacak”

Tartışma yaratan raporun meclis gündemine gelmesi engellendi. Ancak çifte vatandaşlıkla ilgili tartışmalar, 2012 yılında düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde de devam etti. Cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklayan aşırı sağcı lider Marine Le Pen, seçim vaatleri arasına çifte vatandaşlık yasağını da aldı. Le Pen, seçimleri kazanması hâlinde çifte vatandaşlığı AB üyelerinin dışında kalan ülkeler için yasaklayacağını duyurdu. Le Pen, seçim çalışmaları kapsamında o dönem TV5 televizyonuna verdiği röportajda, çifte vatandaşlar arasında fark olduğunu iddia etmişti. Le Pen, “Bazı ülkeler ile ilgili yaşanan sıkıntı diğerine göre daha fazla. Mesela çok iyi biliyoruz ki Kuzey Afrika’daki ülkelerin pasaportlarına sahip çifte vatandaşlar, Amerikan vatandaşlığına sahip olan Fransızlara göre daha çok asimile olma sıkıntısı gösteriyor. Ancak biri ve diğeri arasında ayrımcılığa neden olmamak için Avrupa Birliği dışında kalan ülkelerle ilgili çifte vatandaşlığı yasaklayacağız.” ifadelerini kullanmıştı. Marine Le Pen’in o dönem seçimleri kazanamaması tartışmalara bir süreliğine ara verilmesini sağladı. Ancak aşırı sağcı lider, 2017 yılında ikinci tura kalmayı başardığı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde de aynı vaadini yineledi. Le Pen bu sefer daha önce “ayrımcılık” olarak nitelediği konuda değişikliğe giderek, AB dışında kalan bazı müttefik ülke vatandaşlarına da çifte vatandaşlık hakkı tanıyabileceklerini duyurdu.

Daha sonra adını Ulusal Birliktelik (RN) olarak değiştiren Fransa Ulusal Cephe (FN) partisinin lideri Marine Le Pen, Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde başarılı olamasa da 2017 haziranında düzenlenen Milletvekili Genel Seçimleri’ni kazanarak meclise girdi. Seçimler sonrası Le Pen ile birlikte çifte vatandaşlık tartışmaları yeniden meclis gündemine taşınmış oldu. Le Pen, 2018 yılının nisan ayında, iltica ve sığınma haklarıyla ilgili değişiklikleri içeren yasal düzenlemenin görüşüldüğü oturumda Fransa’da doğan çocukların vatandaş olmasını sağlayan “doğum yeri prensibinin” (ius soli) iptal edilmesi çağrısında bulundu. Ancak Le Pen’in talebine diğer partilerin destek vermemesi üzerine öneri reddedildi. Çifte vatandaşlık konusu son olarak kasım ayında iktidar partisi Cumhuriyetçi Yürüyüş Hareketi (LREM) milletvekili Julien Aubert tarafından gündeme taşındı. Aubert, Le Pen’in destek verdiği çifte vatandaşları da kapsayan çağrısında, Fransız vatandaşı olmak ya da topluma entegre olmak isteyen göçmenlerin ikinci bir Fransız ismi taşımasının mecburi hâle getirilmesi çağrısında bulundu. Bu talep de başta iktidar partisinin diğer milletvekilleri olmak üzere meclisteki büyük çoğunluk tarafından kabul görmedi.

Fransa’da, uzun bir geçmişe sahip olan çifte vatandaşlığın iptali ya da değiştirilmesini öngören bir yasanın çıkarılması şimdilik mümkün gözükmüyor. Ancak aşırı sağ seçmenin giderek zemin kazandığı ve aşırı sağ söylemlerin arttığı ülkede bu yöndeki polemiklerin de artarak devam edeceği açık.

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Diğer Gündem Yazıları

Son Yüklenenler