“Uyum Sorumlusunun Görevi Uyumu Teşvik Etmek, Müslümanların Dışlanmasını Değil”
Almanya'da, Göç, Mülteci ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Annette Widmann-Mauz tarafından yeniden gündeme getirilen ilkokullarda başörtüsü yasağına IGMG Kadınlar Teşkilatı Başkanı Handan Yazıcı tepki gösterdi.
Avusturya‘da ilkokullarda başörtüsünü yasaklayan yasanın kabul edilmesinin ardından Almanya Göç, Mülteci ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Annette Widmann-Mauz’un Almanya’da da böyle bir yasağın uygulanabileceği yönünde işaretler vermesi, ülkede yaşayan Müslümanların tepkisini çekti.
İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Kadınlar Teşkilatı Başkanı Handan Yazıcı, Anette Widmann-Mauz’un kız çocukları için başörtüsü yasağı talep etmesine sert tepki gösterdi. Yazıcı, “Uyum sorumlusu olan bir kişinin görevi uyumu teşvik etmektir, dışlamayı değil. Widmann-Mauz’un başörtüsü yasağı talebi ön yargıları beslemekte ve Müslümanları dışlamaktadır.” dedi. Yazıcı, “Görev tanımında ‘uyum sorumlusu’ yazan Anette Widmann-Mauz’un yapmış olduğu girişim abesle iştigaldir. En başta, neden böyle bir tartışma başlatmış olduğu sorusu akıllara gelmektedir. Zira bu tavrıyla Müslümanlara da toplumun tamamına da iyilik yapmamaktadır. Bu tür tartışmalar toplumu kutuplaştırmakta, Müslümanlara karşı ön yargıları beslemekte ve dışlanmalarına sebep olmaktadır.” İfadelerin kullandı.
Yasak Anayasaya Aykırı
Bu tartışmalar sonrası Müslüman çocukların okullarında daha fazla düşmanlığa, eziyete ve hakarete maruz kaldığına dikkat çeken Yazıcı, “Uyum sorumlusunun resmî görev ve yükümlülüğü uyumu teşvik etmek Müslümanların dışlanmasını değil.”dedi. Yazıcı, bu tartışmaların daha önce defalarca Almanya’da gündeme geldiğini ve rafa kaldırıldığını da hatırlatarak böyle bir yasağın anayasayla bağdaşmayacağına dikkat çekti. Yasağın anayasa tarafından garanti altına alınan ebeveynin çocuklarını yetiştirme hakkını ihlal ve inanç özgürlüğünü sebepsiz yere ihlal etme anlamına geleceğini söyledi.
“Kimsenin Dinde Zorlama Talep Ettiği Yoktur”
Yazıcı sözlerini şu şekile sürdürdü: “Kimsenin dinde zorlama talep ettiği yoktur. Bu bir kuraldır ve tartışılmaması gerekir. Eğer çocuklar, mesela annelerine özendikleri için başörtüsü takıyorlarsa veya merak edip denemek istiyorlarsa kimsenin buna bir şey söyleme hakkı olamaz. Her çocuk kendi kişiliğini istediği gibi şekillendirme ve anne babasının himayesi altında kendi iradesi doğrultusunda yetişme hakkına sahiptir. Tabii ki bu kural Müslüman çocuklar için de geçerlidir.”
Almanya Göç, Mülteci ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Annette Widmann-Mauz, Bild gazetesine yaptığı açıklamada, kız çocuklarının başörtüsü takmasının “saçma olduğunu” ve Müslümanların çoğunun da böyle düşündüğünü savunarak, “Kız çocuklarını buna karşı korunması için velilerle görüşmekten yasağa varıncaya kadar tüm tedbirler incelenmeli.” ifadesini kullanmıştı.(P)
Bence başörtüsü yasağını zaman zaman temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp gündeme getirmelerini bu ülke vatandaşı olan ve başörtüsü takan bir bayan olarak sadece müslümanların açıklarını arıyorlar ne sosyal çevrede ne de anayasayı koruma mahkemesinde birsey bulamayınca müslümanların hassas noktası olan örtüyü gündeme getiriyorlar. Iki sefa dunya savaslarina katılan ve ittifak oluşturan bir hümanistçi Almanya ya bu tutum hic yakışmıyor esefle kınıyorum. Zira biz müslüman hanımlar ne ayrımcılık çıkarmak ne de toplumsal bir sirun uşturmak için örtü takmıyoruz bütün herşeyi yaratan Rabbimiz Kitabımız Kuran da bize emrettiği için takıyoruz ve lütfen korkmasınlar bizden.Sadece tanimaya çalışsınlar insan tanımadığına düşman olur.Buyrun ben müslümanım buyrun iftar soframıza buyrun kahve masamıza ama ön yargısız buyrun...vesselam