Fransa’da Ramazan: “Manevi Yakınlık, Sosyal Mesafe Tedbirlerini Aşacak”
Fransa’da ramazan sosyal mesafe kısıtlamalarıyla başladı. Ülkedeki Müslümanlar, ramazanda katı tedbirler ışığında da manevi yakınlığın sağlanabileceği görüşünde.
Fransa 17 Mart’tan sonra tüm hayatı askıya aldı. Ülkede koronavirüs salgını nedeniyle can kayıpları onbinleri aşarken, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron genel sokağa çıkma yasağı ilan etti. Buna dışarı çıkmayı ve sosyal hareketliliği kısıtlayan bir tür ulusal karantina da denebilir.
Ramazan ayı da Fransa’da hâlâ sokağa çıkma yasağı varken başladı. Salima bu yıl Fransa’da ramazan ayının nasıl geçeceğini bilemiyor. Kocası ve üç çocuğuyla Paris bölgesinde yaşayan genç kadının aklında ucu açık ve belirsiz bir soru var: Oruç tutmanın olduğu kadar misafirperverlik, paylaşma ve cemaat namazlarının da önemli olduğu, her Müslüman için ayrı bir yeri olan ramazan bu sene nasıl geçecek?
Ramazanı Anne ve Baba İle Paylaşamamak
Salima yasak ilan edildiğinden beri evde karantinada: “Ben öğretmenim, okul kapalı. Bu yüzden evden çalışıyorum, öğrencilerin eğitim takibini yapıyorum. Genelde ramazana çeşitli alışverişler yaparak hazırlanmaya başlardım. Ancak sokağa çıkma yasağıyla bu artık imkânsız. Dışarı çıkma süremiz kısıtlı. Resmî talimatlara göre alışveriş yaparken yalnızca temel ihtiyaçları satın almak zorundayız.”
Ramazan ayı bütün dünyadaki Müslümanlar için olduğu gibi Fransa’da da camilerin dolduğu, dayanışma ile maneviyatın buluştuğu ay. Salima için en zor olanı kuşkusuz bu ayı kendi gibi evden çıkamayan anne-babasıyla paylaşamamak ve ramazan gecelerini camide geçirememek olmuş. Ona göre bu önemli bir gelenek.
Fransız yetkililer tarafından alınan sıkı önlemler göz önünde bulundurulduğunda, bu yıl bunların gerçekleşmesi imkânsız. 17 Mart’tan bu yana Fransa karantinada. Dışarı çıkmak ancak işe gitme, gıda alışverişi veya tek kalmış birini ziyaret etme nedenleriyle mümkün. Polis kontrolleri bazı bölgelerde, özellikle de yoğun mahallelerde üst düzeyde yapılıyor. Fransa’da sadece 8 Nisan’da 8.2 milyon kontrol yapıldı ve 480 bin kişiye dışarı çıkma yasağını ihlal ettiği için ceza kesildi. Yasağı ihlal edilen kişiye kesilen ilk ceza 135 Avro tutarında oluyor. Tekrar tekrar ceza alanlar arasında hapis cezasına çarptırılanlar bile var. Dinî toplantılara gelecek olursak, koronavirüs için açılmış hükümetin web sitesinde çok net açıklamalar yer alıyor: Tek bir kişi bir ibadethaneye gidebilse de, cemaat toplantılarına izin verilmiyor. Cenaze işlemleri içinse vefat eden kişinin sadece yakın akrabaları olmak üzere en fazla 20 kişinin, mesafeye dikkat ederek cenaze törenine katılmasına izin veriliyor.
“Duygusal Mesafe İçin Sınır Yok”
Nabil on yıldır karma bir toplumun varlık gösterdiği Paris banliyösü Stains’de yaşıyor. O da Fransa’da ramazan ayını en iyi nasıl geçirebileceğini düşünüyor. Eczacı teknisyeni olarak çalışan Nabil evden çalışanlar grubuna dâhil değil. Her gün çalıştığı eczaneye gidiyor. “Bu yıl bilinçli hareket etmemiz ve ramazanı sokağa çıkma yasağının getirdiği kurallar çerçevesinde yaşamamız gerekecek.” diyen Nabil bu ay iç dünyasına yönelerek maneviyatı üzerine düşünme fırsatını “farklı” bir şekilde yaşayacağını anlatıyor. Perspektif’e konuşan Nabil’e göre, “Fiziksel mesafeye uymamız gerek, fakat sosyal ve hele duygusal mesafe için herhangi bir yasak yok. Her zaman birbirimizi arayabilir, aramızdaki düşkünleri ziyaret edebilir, güvenlik mesafesine uyarak yemek getirebilir, yakın çevremizde alışveriş ihtiyacı olanlara yardımcı olabiliriz.”
Nabil’in devamlı gittiği cami, din dersleri, eğitimler, ders dışı aktiviteler için bir ağ oluşturmuş, hatta Zoom uygulamasıyla cuma vaazını bile internet üzerinden sürdürmüş.
Fransa’da marketlerde ramazan hazırlığı önceki yıllar kadar ihtişamlı olmasa da yapıldı. Paris’in doğu banliyösünde yer alan Montreuil’de bir mağazada, tezgahlar önceki yıllarda olduğu gibi hareketli değildi. Bu marketlerin Müslüman müşterileri çoğunlukla Kuzey Afrika kökenli oldukları için genellikle bu bölgenin yemeklerini hazırlamak için kullanılan ürünler sipariş ediliyordu. Ramazan ayı için irmik, hurma, fermente süt, çeşitli kuru meyveler, ballar, kekler ve helal et alışverişi artıyordu. Bu yıl ise pirinç, tuvalet kağıdı, makarna ve dondurulmuş gıda gibi temel ihtiyaçlara öncelik veriliyor.
Fransa’da Ramazan İhtiyaç Sahipleriyle Dayanışma İle Geçiyor
Fransa İslam Konseyi (CFCM) yönetim kurulu üyesi Fatih Sarıkır, camilerin ve Müslüman kültür derneklerinin Fransız makamları tarafından açıklanan kısıtlamalara hazırlıklı olduğunu söyledi. “Camilerin tepkisi olumlu oldu; durumun ciddiyetinin farkındaydılar. CFCM camilerin kapatılmasını Fransa’da sokağa çıkma yasağı ilan edilmeden birkaç gün önce istemişti. Yasağı tahmin etmiştik. Dinimizin bu duruma bakış açısı gayet açık. İslam bizi salgın durumunda camiye gitmekten alıkoyar.”
Fransa’da dinî toplantılara şüpheyle yaklaşılıyor. Çünkü Fransa’da koronavirüs hastalığının ilk kaynağı ülkenin doğusundaki Mulhouse şehrindeki Evanjelik Kilisesinde gerçekleşen bir toplantıydı.
Fakat sokağa çıkma yasağı ya da sosyal mesafe kuralları dayanışma göstermeyi engellemiyor. Bu alanda Müslüman dernekler çok aktifler. Fatih Sarıkır’ın ifadelerine göre Fransa’daki camiler, kişilere manevi destek sağlamak için örgütlenip özellikle telefon yoluyla irtibata geçiyorlar. Ayrıca ihtiyaç sahiplerini ziyaret edip gıda yardımı yaparak destek veriliyor. Dahası Fransa’daki hastanelerde çalışan sağlık personeline sıcak yemek dağıtımı üzerine bir ağ kuruldu. Tüm bunlar Emmanuel Macron’un çağrıda bulunduğu ulusal dayanışma yetkilileriyle haberleşerek yapıldı. Sarıkır sözlerine şunları ekliyor: “Belediyeden, haberdar olmadığımız özel ihtiyaç sahipleri olabileceğini, bu kişileri bize bildirmelerini istedik. Belediyeyle irtibata geçmek yalnız kalmış insanları tespit etmenin en iyi yolu.”
“Kaygı Arttığı İçin İmamlara Talep Büyük”
Fransa’da ramazan ayında Müslüman cemaatin manevi ihtiyaçlarının karşılanması için etkili adımlar atılmış durumda. Sarıkır mevcut aktiviteleri şöyle özetliyor: “İmamlarımız her zaman hareket hâlinde ve cemaate başka yollarla, ziyaretlerle ve telefon yoluyla yardım etmeye çalışıyorlar. Çok talep görüyorlar, çünkü bu dönem aynı zamanda kaygı, çatışma ve belirsizliği de beraberinde getiriyor. Nasıl olduklarını öğrenmek için cemaatin tek tek telefonla arandığı bir sistem de devreye sokuldu.”
Bununla birlikte ramazan için bazı hazırlıklar yapılmış. Camilerde mesafe kurallarına son derece dikkat edilerek yoksullar için yemek dağıtımını sağlayacak bir sistem araştırılmış. Sarıkır’ın verdiği ayrıntılara göre, “Ramazan ayı paylaşım ayıdır. Yalnız yaşayanlar ve evsizler için de sıcak yemek dağıtıyoruz. Kamu yetkilileriyle işbirliği içinde konaklama yerleri de kurulmalı.”
Macron 11 Mayıs’ta sokağa çıkma yasağının kalkabileceği yönünde açıklamada bulunsa da, tamamen normale dönüşü kimse temin edemiyor. Camilerin açılması için tahminler en erken haziran ayının ortasını gösteriyor.
Sarıkır’a göre ramazan ayı, bu vakti aileyle geçirmek konusunda bir fırsat: “Bu dönem aynı zamanda misafirperverlik dönemi olduğu için tam bir melankoli içinde geçecek. Bunu bir imtihan olarak görüyor, bu sayede bunu sabırla karşılayabiliyorum. Rabbimizle olan çok özel bir ilişkiye yönelebiliriz. Bu süreçte Yaratıcımız ile olan ilişkimizin boyutunun yükselmesini temenni ediyoruz.”