Hollanda’yı Seçimler Sonrası Nasıl Bir Koalisyon Bekliyor?
Hollanda vatandaşları 15-17 Mart tarihleri arasında oyunu kullandı. Nihai sonuçlar henüz belli olmasa da, hangi partilerin kazandığını ve hangilerinin kayba uğradığını sandık çıkış anketlerine bakarak tahmin etmek mümkün.
Hollanda’da 2021 genel seçimlerinin galibi bir önceki seçimlerde olduğu gibi Başbakan Rutte‘nin Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD) olurken, Demokratlar 66 (D66) en fazla oy alan ikinci parti oldu. 2017’deki seçimlere göre 3 sandalye kaybeden Geert Wilders’ın Özgürlük Partisi (PVV) ise üçüncü sırayı aldı.
Sol Partiler Düşüşte, Sağ Partiler Yükselişte
Hristiyan Demokrat Parti (CDA), 4 sandalye kayıpla dördüncü sırada yer alırken, en büyük kaybı ise sol partiler yaşadı. Yeşil Sol partisinin (GroenLinks) koltuk sayısı 14’ten 8’ye inerken, Sosyalist Parti (SP) de önemli ölçüde küçülerek 5 sandalye azalarak 9 sandalyeye düştü.
Buna karşılık, popülist sağ partilerin oylarında ciddi bir artış görüyoruz. Geert Wilders’ın partisi küçülmesine rağmen, diğer iki sağ parti bir başarıya imza attılar. Demokrasi için Forum partisinin (FvD) sandalye sayısı 2’den 8’e yükselirken, yeni kurulan Ja21 partisi ise 3 sandalye kazandı. Böylece sağcı partilerin meclisteki toplam sandalye sayısı 28’a ulaşıyor.
NİDA Meclis Dışı, DENK’in Oylarında Gerileme
İlk defa genel seçimlere katılan ve kendisini İslam’dan ilham alan parti olarak tanıtan NİDA partisi kesin olmayan seçim sonuçlarına göre mecliste hiçbir sandalye elde edemedi.
Göçmen kökenli ve Müslümanların ilgi gösterdiği ve seküler bir çizgi izleyen DENK partisi ise bir önceki seçime göre aynı sandalye sayısı ile mecliste 3 milletvekili ile devam ediyor. DENK partisinden meclise giren isimler parti lideri Farid Azarkan, Tunahan Kuzu ve Stephan van Baarle oldu.
Koalisyon İhtimalleri
Merak edilen en önemli soru seçim sonrası Hollanda’yı nasıl bir koalisyonun beklediği. Meclisteki en büyük parti olarak VVD’nin koalisyon görüşmelerini başlatması ve D66 ile iş birliği yapması bekleniyor. Aynı zamanda her iki parti de CDA ile her türlü iş birliğine hazır olduklarını belirtiyor. CDA ve D66‘nın bazı konulara yaklaşımlarındaki benzerliklerden dolayı Hristiyan Birlik (CU) partisi ile bir koalisyon mantıklı görünüyor. Bu durumda Hollanda geçen yılki kabineyi tekrarlamış olacak. Ancak VVD ve D66, tıbbi etik konularda CU ile aralarındaki pozisyon farklılıkları nedeniyle koalisyon için başka olasılıkları da araştırıyor.
PVV ile yapılacak bir iş birliği ihtimali ise kesinlikle söz konusu değil. Zira D66 ve CDA, seçim sonrası sağ partilerle iş birliği yapmak istemediklerini daha önce açıklamıştı. Bu durumda, sağcı FvD partisi ile de bir anlaşma ihtimali görünmüyor. Dolayısıyla, (eğer CU ile iş birliği gerçekleşmez ise) sol partilerle kurulacak bir koalisyon ihtimalinin daha yüksek olduğu değerlendirmesi yapılıyor.
CU dışında gerçekleşebilecek bir başka koalisyon senaryosu ise, GroenLinks ve SP ile bir iş birliği içeriyor. VVD lideri Mark Rutte, sonuçlardan bu yana SP hakkında dikkat çekici övgülerde bulunsa da, D66, SP’nin Avrupa Birliği karşıtı tutumu nedeniyle bu işbirliğine çok sıcak bakmıyor. Öte yandan, Groenlinks de geniş kapsamlı iklim planları nedeniyle Rutte’nin ilgi alanına girmiyor.
Durumu ilginç kılan CDA’nın seçimlerden bu yana ilgisiz davranıyor olması. Bunun belli gereksinimleri karşılayan bir strateji olması da muhtemel. Nihayetinde bu siyasi dansın bir önceki dönemde olduğu gibi VVD, D66, CDA ve CU’dan oluşan merkez-sağ bir koalisyonla sonuçlanacağı düşünülüyor.
Hollanda’nın İlk Başörtülü Kadın Vekilleri
Dahası, (büyük olasılıkla) iki Müslüman kadın, Hollanda tarihinde meclise giren ilk tesettürlü Müslüman vekiller olarak tarihe geçecekler. GroenLinks’den 9. sırada aday olan Kauthar Bouchallikht, (yaklaşık 19 bin) tercihli oyla meclise girdi.
Diğer isim ise D66 partisinden 27. sırada aday olan Fonda Sahla. Şu anda meclise girmesi için yeterli oyu alıp alamadığı kesin olmamakla birlikte, D66’nın kabineye girip bakanları tedarik etmesi hâlinde meclise girebilecek.