'AVRUPA BİRLİĞİ'

Avrupa Adalet Divanı’ndan İş Yerlerinde Başörtüsü Yasağı Kararı

Avrupa Adalet Divanı, Avrupa Birliğinde (AB) şirketlerin belirli koşullar altında çalışanlarının başörtüsü takmasını yasaklayabileceğine hükmetti.

Fotoğraf: Shutterstock / Amorn Suriyan

Lüksemburg’da bulunan, AB’nin en yüksek mahkemesi Adalet Divanı (AAD), Almanya’da başörtü takmaya başladıktan sonra işlerinden uzaklaştırılan Müslüman kadınların getirdiği iki davayla ilgili kararını verdi. Perşembe günü mahkemeden tarafından yapılan açıklamada, “İş yerinde siyasi, felsefi veya dinî inançlara ait görünür herhangi bir sembolün takılmasının yasaklanması, işverenin müşterilere karşı tarafsız bir imaj sunma veya sosyal anlaşmazlıkları önleme ihtiyacıyla haklı görülebilir.” denildi. Söz konusu gerekçenin işveren açısından gerçek bir ihtiyaca karşılık gelmesi gerektiğinin de ifade edildiği açıklamada, ulusal mahkemelerin üye ülkelerin özel koşullarını dikkate alabileceği belirtildi.

“Girişimcilik Özgürlüğü

Kararın arka planı, Almanya’da görülen iki başörtüsü davasına dayanıyor. Almanya’da bir kreşte çalışan Müslüman bir çalışan, işe başörtüsüyle geldiği için birkaç kez uyarılmıştı. Daha sonra kayıtların personel dosyasından silinmesinin gerekip gerekmediği konusunda Hamburg İş Mahkemesi önünde görüşmeler yapıldı. Avrupa Adalet Divanından gelen bir tebligata göre, iş mahkemesinin, söz konusu prosedürü doğrudan ayrımcı olarak sınıflandırma eğilimi bulunuyordu.

Öte yandan Federal Çalışma Mahkemesi, 2019 yılında Nürnberg bölgesinde bir Müslüman kadının Müller eczane zincirinde başörtüsü yasağına karşı açtığı davada Avrupa Adalet Divanından açıklama istemişti. Çalışan, dinî özgürlüğünün kısıtlandığını belirtirken, eczane zinciri “girişimcilik özgürlüğü”ne atıfta bulunmuştu.

“Başörtüsü Yasağı Doğrudan Ayrımcılık Teşkil Etmiyor”

Avrupa Adalet Divanı Şubat 2021’de, Almanya’da görülen iki başörtüsü davası hakkında bilirkişi raporu yayınlamıştı. AAD hukuk sözcülerinden Athanasios Rantos’un hazırlamış olduğu raporda, işyerinde başörtüsünün yasaklanabilmesi için “işveren veya etkilenen üçüncü tarafların, başörtüsü sebebiyle ekonomik dezavantaj riski bulunduğunu kesin ve yeterli kanıtlarla ispat etmesi” gerektiği ifade edilmişti.

2017’de Avrupa Adalet Divanı, benzer bir davada dikkat çeken bir kararla gündeme gelmişti. Söz konusu dönemde, Avrupa Birliğinin üst düzey yargıçları, ideolojik sembollerin genel olarak yasaklanması ile ilgili nesnel nedenlerin olması durumunda, işverenlerin işlerinde başörtüsünü yasaklayabileceklerini savunmuştu. Bu şartlar altında başörtüsü yasağının doğrudan ayrımcılık teşkil etmediği, ancak “dolaylı ayrımcılık”, yani belirli bir din veya inanca sahip kişileri özellikle dezavantajlı duruma getiren bir düzenleme olabileceği belirtilmişti. Bununla birlikte, söz konusu yasağın müşterilere karşı siyasi, felsefi veya dinî tarafsızlığı korumak için uygun olabileceği iddia edilmişti. (AA/P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler