“İskoçya’da İslamofobiden En Çok Kadınlar Etkileniyor”
Newcastle Üniversitesi ve İskoçya Meclisi’nin ortak raporuna göre İskoçya’daki Müslümanların yüzde 83’ü İslamofobiyi doğrudan deneyimledi. Bu durumdan en çok etkilenen ise kadınlar. İslamofobiye yönelik ilk kamu soruşturması olan rapor, artan nefret ile mücadele konusunda hükûmete tavsiyelerde bulunuyor.
İskoçya’da Müslümanların tarihine göz atarsak, ülke yirminci yüzyılın başlarından beri yerleşik Müslüman topluluklarına ev sahipliği yapıyor. Öte yandan, Pakistan kökenli İskoç bir siyasetçi olan Bashir Maan’a göre tarihî kayıtlar, Müslümanların İskoçya’daki mevcudiyetinin 1500’lere kadar gittiğini gösteriyor. Maan 1970 yılında Glasgow meclis üyesi olarak seçildiğinde Birleşik Krallık’ta seçimle gelinen bir pozisyonda bulunan ilk Müslümandı. Edinburgh Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre İskoçya’daki ilk hatırı sayılır nüfusa sahip Müslüman topluluklar, İkinci Dünya Savaşı sonrasında, ülkenin yeniden inşasına katkıda bulunmak üzere Güney Asya’dan, Pakistan ve Hindistan’dan gelen göçmenlerden oluşmuş. O zamanlarda Müslüman topluluklar kentsel alanlarda, özellikle Glasgow, Edinburgh ve Dundee kentlerinde yoğunlaşmıştı.
İskoçyalı Müslümanlara Dair İstatistikler
Birleşik Krallık’ta yaşayan Müslüman nüfusun yüzde 95 gibi büyük bir çoğunluğu İngiltere’de ikamet ettiği için İskoçyalı Müslümanlar Birleşik Krallık’taki Müslüman nüfusun yüzde 3 gibi küçük bir kısmını oluşturuyor. Müslümanlar, İskoçya nüfusunun yüzde 2’sinden daha azı gibi küçük bir parçasını oluşturuyorlar ama ülkedeki en büyük dinî azınlık grubular; diğer tüm dinî azınlık gruplarının toplamından daha fazla bir kısma tekabül ediyorlar. Dahası, İskoçya’daki Hristiyan nüfusun azalmaya ve “hiçbir dine inanmayanların” sayısının artmaya devam ettiği noktada İskoçyalı Müslümanlar etnik olarak çeşitli bir topluluk oluşturuyorlar. İskoçyalı Müslümanların yüzde 65 gibi büyük bir çoğunluğunu Güney Asya kökenli kişiler oluştururken bu oran zaman içerisinde aralarında daha fazla siyahi, Arap, beyaz ve diğer Avrupalı Müslüman olacak bir biçimde azalıyor. İskoçya’daki Müslümanların yüzde 45’i Birleşik Krallık doğumluyken yüzde 37’si İskoçya doğumlu. İskoçya’daki Müslüman nüfus hem genç bir yaş profiline sahip hem de sayıları giderek artıyor. Vasıflara sahip Müslümanların oranı, 2001 ile 2011 yılları arasında, İskoçya nüfusunun genelinde yaşanan artıştan daha hızlı bir biçimde arttı.
İskoçya’da İslamofobi
İskoçya meclisindeki tüm siyasi partiler All-Party Parliamentary Group on British Muslims’in 2017 yılında yaptığı İslamofobi tanımını kabul ediyor. Bu tanımsa şöyle: “İslamofobi temelleri ırkçılıkta bulunan ve Müslümanlığın dışa vurumlarını ya da algılanan Müslümanlığı hedef alan bir çeşit ırkçılıktır.” Newcastle Üniversitesi ve İskoçya Meclisi’nin birlikte yayımladığı rapora göre, konuşulan Müslümanların yüzde 75’i İslamofobinin İskoç toplumunda sıradan ya da gündelik hayatın bir parçası olduğunu ifade etmiş. Bu oran Glasgow posta kodu bölgesinde yaşayan Müslümanlar söz konusu olduğunda yüzde 82’ye çıkıyor. Araştırma, İslamofobik saldırıların ve olayların yaşandığı yerlerle alakalı da şu bulgulara ulaştı. Buna göre saldırıların en çok yaşandığı yerler sokaklar, daha sonra marketler, restoranlar ya da toplu ulaşım araçları gibi kamusal alanlar. Bunları ise iş yerleri ve eğitim yerleri izliyor. Araştırmaya katılanların yüzde 31’i iş yerinde İslamofobiyle karşılaşmış; katılımcıların yüzde 18’i okulda İslamofobiyi tecrübe ettiklerini söylerken yüzde 13’ü de kolej ya da üniversite demiş. 29 yaş ve altında olan katılımcıların yüzde 45’i ilk ve orta öğretimde olay yaşadıklarını söylerken bu oran kolej ve üniversite söz konusu olduğunda yüzde 29’a düşüyor. Glasgow, İslamofobinin giderek daha da kötüleştiği bir yer olarak değerlendiriliyor.
Irkçılık karşıtı bir hayır kuruluşu olan ve araştırma için İskoçya genelindeki konseylerden 700’den fazla öğretmenle konuşan Show Racism the Red Card (Irkçılığa Kırmızı Kart Göster) inisiyatifi bağlamındaki araştırmaya göre geçtiğimiz üç senede İskoçya’daki ilk ve orta öğretim okullarında 2 binden fazla ırkçılık vakası bildirilmiş. İslamofobinin en çok bahsedilen biçimiyse sözlü taciz. Bir araştırmaya katılan Müslüman katılımcıların yüzde 80’inden fazlası arkadaşlarından ya da aile üyelerinden en az birisinin İslamofobik bir saldırıya maruz kaldığını söylüyor. Birçok katılımcı ise İslamofobinin cinsiyetçi doğasından bahsediyor, zira Müslüman kadınlar İslamofobik olaylarla erkeklerden daha çok karşılaşıyorlar. Bu kişilerin sadece yüzde 22’si bu olayları polise bildirmiş. Doğrudan İslamofobik tavra maruz kalan bu kişilerin bildirimlerinin neredeyse hiçbiri ciddiye alınmamış. Başka bir araştırmaya katılan İskoçyalı Müslümanların birçoğu da polisin kurum olarak ırkçı olduğunu düşündüğünü, bundan dolayı da polise İslamofobiyle ilgili yapılan şikâyetlerin ciddiye alınmayacağına inandığı söylemiş.
İslamofobinin Arkasında Yatan Faktörler
İskoçya’da yaşayan Müslümanların büyük bir çoğunluğu İslamofobinin İskoç siyaseti ve siyasetçileri tarafından sürdürüldüğünü düşünüyor. Bu insanlar İslamofobinin seçim kampanyaları sırasında daha da yoğunlaştığını söylüyor. Brexit birçokları için, İslamofobiyi besleyen ve meşrulaştıran bu politikacıların siyaseti, eylemleri ve kullandıkları genel dille bağlantılı. İslamofobinin İskoçya’da artmasının sebeplerinden birinin de aşırı sağ fanatiklerinin cesaretlendirilmesi ve onlara olan desteğin büyümesi olduğu düşünülüyor. İskoçyalı birçok Müslüman’ın yanı sıra sivil toplum örgütlerine göre İslamofobinin yükselişindeki sebeplerden bir diğeri de Birleşik Krallık hükûmetlerinin sorunlu askerî müdahaleleri ve Müslümanları damgalayan terörizm karşıtı politikalar. Görüşülen birçok kişi “radikalleşme karşıtı” ya da “önleme” gibi terörizm karşıtı politikaların sorunlu doğasından bahsediyor.
İskoçya’da İslamofobiyi büyüten hususlardan bir diğeri de ekonomik faktörler. Araştırmaya katılan Müslümanların bir kısmı, Müslümanların bazı siyasetçilerin ve medya kuruluşlarının göstermeye çalıştığı gibi daha genel sosyal ve ekonomik sorunlar için uygun bir günah keçisi olduğunu; bunun da İslamofobinin yükselişine katkı sağladığını düşündüklerini belirtiyor.
İslamofobinin Etkisi
Okullar hem öğretmenler hem de öğrenciler için İslamofobinin giderek daha fazla tecrübe edildiği yerler hâline geliyor. İslamofobi okullarda giderek daha da yaygınlaşıyor. Buradaki asıl sorunlardan bir tanesi okullarda çocuklara öğretilen rol modelleri arasında Müslümanların yeterince bulunmaması. İslamofobi Müslümanların istihdam edilme olanakları üzerinde de etkili. İskoçya’da yaşayan birçok Müslüman, Müslüman oldukları için iş başvurularında bir sonraki aşamaya geçme ya da iş yerinde bir terfi için tercih edilme imkânlarının düşük olduğunu düşünüyor. Diğer İskoçyalı Müslümanlar ise iş yerlerinde hem aleni ayrımcılığa hem de saldırganlığa maruz kaldığını söylüyor. Katılımcılar iş yerlerinde inançları dolayısıyla tacize ya da ayrımcılığa uğramaktan korktuklarını belirtiyorlar. Bu korkunun içinde iş bulma ve bulundukları işte ne kadar çalışabilecekleri noktasında hissettikleri kaygı da var. İskoç Meclisi’nin gerçekleştirdiği araştırmaya katılan kişilerden bazıları, artık siyasetle ilgilenmemelerinin ya da siyasete erişemiyor hissetmelerinin sebebi olarak İslamofobiyi gösteriyor.
İskoçya’da İslamofobi İle Mücadele İçin Öneriler
Akademisyenler, medya çalışanları ve sivil toplum aktivistleri İslamofobiyle birçok farklı seviyede mücadele etmek üzere öneriler hazırladılar. İşlerin medya tarafında İslam ve Müslümanlarla ilgili yapılan haberlerin kalitesini artırmak önerildi. Bunun içerisinde habercilerin ve televizyon yapımcılarının, sadece olumsuz ve sansasyonel haberlere odaklanmak yerine Müslüman topluluğun olumlu nitelikleri, topluma katkıları ve başarılarıyla ilgili daha düzenli haberler sunmak için çalışması bulunuyor. Temsil meselesi de diğer ana öneriler arasında, zira İskoç basın odalarında neredeyse hiç Müslüman yok. Medya kuruluşlarına yapılan bir diğer öneri de kullanılan terminoloji ve ifadelerin klişe ve ayrımcı değil de doğru olduğuna dikkat etmeleri ve Müslümanların homojen değil de hem dinî hem de etnik ve kültürel olarak kapsamlı bir topluluk oluşturduğunu unutmamaları. Yerel siyaset düzeyinde teklif edilen önerilerden biri İskoç hükûmetinin İslamofobi ve ırkçılıkla mücadele eden girişimlere, kurum ve kuruluşlara kaynak yaratması. Öneriler hükûmetin ayrıca etnik ve dinî sağlık eşitsizliklerine, istihdam ve fakirlik noktasındaki meselelere özel ve sürekli ihtimam göstermesini söylüyor.
İş yerlerindeki İslamofobiyi azaltmak noktasında işverenler, iş yerinde İslamofobiyi tespit edebilmek ve onunla mücadele edebilmek için bir iş yeri ayrımcılık kiti geliştirmeliler. Sağlık sektöründe İslamofobiye ve onun tüm sağlık çalışanları ve profesyonellerinin eğitimindeki etkisine karşı çıkabilmek için eğitim programları düzenlenmeli. Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS) eğitimleri de İslamofobiye ve onun NHS doktorları, hemşireleri ve çalışanlarının yanı sıra hastalar üzerindeki etkilerine dair materyaller içerecek şekilde düzenlenmeli. Eğitim sektöründeki ve okullardaki İslamofobiyle ilgili teklif edilen öneriler arasında, İslamofobiye dair bir anlayışın İskoç eğitim müfredatının ve tüm öğretmen eğitimlerinin zorunlu bir parçası hâline getirilmesi bulunuyor. Okulların kıyafet kurallarını Müslümanların ihtiyaçlarını gözeterek düzenlemek de getirilen öneriler arasında. Hükûmet, tüm yerel yetkilileri, okulları ve İskoç polisini görevlilerin düzenli olarak kaliteli İslamofobi karşıtı eğitim programları almaları noktasında zorlamalı. İskoç Meclisi tarafından düzenlenen raporda tavsiye edilen son öneriyse hükûmetin İslamofobi vakalarının güvenli bir biçimde bildirilebilmesi noktasında farkındalık artırıcı programlara kaynak sağlaması.