'Dosya: "Bağlılık ile Bağımlılık Arasında: Dijital Dünya"'

“Mahremiyetimiz Elden Mi Gidiyor?”

Mahremiyet kavramı genel manada mekân mahremiyeti, bireysel mahremiyet ve bilgi mahremiyeti gibi alanlarda ele alınıyor. Dijital uygulamaların sunduğu imkânlarla birlikte mahremiyet tüm bu alanlarda daha kolay teşhir edilir bir hâle geldi.

@TıerneyMJ / Shutterstock

Son dönemlerin göz ardı edilen, belki farkına varılmayan ama oldukça önemli bir sorusu “Mahremiyetimiz elden mi gidiyor?” sorusudur. Aslında çok derin ve uzun uzadıya cevaplanması gereken bu soruya geçmeden önce mahremiyet kavramına kısa da olsa değinmek gerekiyor. Çünkü mahremiyet iletişim teknolojileri ile birlikte hayatımıza yeni girmiş bir kavram değil, oldukça eski ve köklü bir kavramdır. Literatürde çok farklı şekillerde tanımlanan mahremiyet özellikle kişisel gizliliğe işaret ediyor. Bu anlamıyla gizlilik ve mahremiyet birbiriyle yakın anlamda kullanılır. Dolayısıyla her ikisinin de ayrı değil, birlikte anılması gerekiyor. Gizlilik olmadan mahremiyetten, mahremiyet olmadan da gizlilikten söz edilemez. Gizlilik kavramı doğrudan mahremiyete işaret ediyor, onu tanımlıyor.

Bunun dışında mahremiyet bir kişinin çevresindeki diğer insanlara karşı sınır koyması olarak tanımlanabilir. Bu sınır oturduğunuz yerin bilinmemesini içerdiği gibi sevdiği şarkıların kişide kalmasını ve başkalarıyla paylaşılmamasını da kapsayabilir. Bu anlamda neye sınır çizeceği ve neyi gizli bulacağı konusu kişinin vermesi gereken bir karar. Bu noktada başkalarının bilmesinde sakınca olup olmadığını birkaç kez düşündüğümüz her şey mahremiyet kavramı içinde yer alır: yaşadığınız şehir, işiniz, yaptığınız spor, medeni hâliniz, çocuklarınız, aileniz, hobileriniz ve daha fazlası. Bunlar kişi hayatını değerli kılan, merak uyandıran ve gizlilik kavramını dolduran şeylerdir. Sosyolog Zygmunt Bauman’ın belirttiği gibi “Mahremiyet, insanın kendi krallığıdır.” da denebilir.

İlk mahremiyet örneklerinden birinin “oda” ile karşımıza çıktığı söylenebilir. Daha önce kalabalık hâlde yaşayan aileler zamanla oda ile birlikte kendi mahremine kapanmıştır. Sonrasında ailelerin odalardan ziyade evlerinde yaşadığı bir sürece geçilmiştir. Bu durumdan ilk etkilenen de mimari olmuştur. Tarihsel anlamda böylesi somut bir hâl alan mahremiyet kavramı zamanla değişime uğramıştır. Bunda modernleşme, insanların kendi hâlinde yaşamaya başlaması ve elbette iletişim teknolojilerinde yaşanan değişimler etkili olmuştur.

İletişim Teknolojileri ve Mahremiyetin Değişen Yüzü

Mahremiyet kavramında yaşanan değişimi sadece iletişim teknolojilerine bağlamak doğru olmaz. Ancak teknolojinin büyük bir paya sahip olduğu göz ardı edilemez bir gerçek. Modernleşmenin mahremiyet bağlamında önemli bir aşamayı teşkil ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Daha sonrasında iletişim, özellikle internet teknolojisinde yaşanan gelişmeler çoğu şeyde olduğu gibi mahremiyeti de etkilemiştir. Önce gazete haberlerinde insanların hayatlarının teşhir edilmesi ile ortaya çıkan mahremiyet sorunu, daha sonra televizyona ve sinemaya yansımıştır.

Özellikle sosyal medya ile birlikte mahremiyet kavramının yepyeni bir boyuta geçtiği söylenebilir. İnsanlar daha çok izlenmek, takip edilmek, konuşulmak ve hatta gündem olmak için hayatlarıyla ilgili ne varsa sosyal medya platformları üzerinden paylaşmaya başlamışlardır. Yedikleri yemek, gittikleri tatil, gezdikleri yerler, evlerinin içi ve hatta çocuklarının her anı sosyal medyada yerini almış durumdadır. Kullanıcılar böylelikle hayatlarının her anını kendi iradeleriyle başka insanlara sunmuş olmaktadırlar. Acı olan ise bu bu tür paylaşımlar olmaksızın sosyal medya kullanılamayacağı düşüncesinin oturması. Evlerinin içini paylaşmak için sürekli eşya alan, uyanır uyanmaz yataklarının içinden fotoğraf atan, dışarı çıktığında attığı adımı paylaşan, içtiği kahveyi takipçilerine sunan insanlar günden güne çoğalmaya başlamıştır.

Bu durumun her geçen gün yaygınlaşmasında insanların bu paylaşımlarla takipçilerini arttırmasının, daha çok izlenmesinin ve hatta para kazanmasının payı yadsınamaz. Sınırların ortadan kalkmasıyla birlikte, başta tanımını yaptığımız mahremiyet kavramı da böylece boyut değiştirmiştir.

Mahremiyet Neden Önemli?

Farkına varılsa da varılmasa da mahremiyet insanlar için oldukça önemli bir kavramdır. Kişisel bilgilerin diğer insanlara açılması pek çok sorunu beraberinde getirir. Kişisel bilgilerin reklamcılar tarafından satın alınması, bu bilgilerin art niyetli kişiler tarafından çalınması gibi sorunlar artık birçoğumuzun ortak problemidir. Tatilde olduklarını herkese duyuran insanlar aslında evde olmadıkları bilgisini vererek hırsızlara davetiye çıkarır.

Mahremiyet toplumsal yaşamda kişinin kendi itibarını korumasını ifade eder. Bireyler kendi mahremiyetlerine özen göstererek itibarlarına da özen göstermiş olurlar. Bunun dışında mahremiyet ile özel bilginin denetimi de sağlanmış olur. Biraz önce de belirtildiği gibi mahremiyet, kişiye inanılmaz bir özgürlük alanı sunar.

Mahremiyete Dikkat Ederken Yapılması Gerekenler

Öncelikle kullanılan sosyal medya hesapları başta olmak üzere alışveriş yapılan ve üye olunan her türlü sitenin şifreleri güçlü seçilmelidir. Bu durum bilgi hırsızlığını önlemek adına önemli bir adım olacaktır. Alışveriş yapılan sitelerde kredi kartı bilgilerinin paylaşılmaması da oldukça önemlidir. Bu konudaki gösterilecek özen, pek çok sorunun önüne geçecektir.

Bunun dışında sosyal medya hesaplarında paylaşım yapmadan önce bazı sorular sormak faydalı olacaktır. “Bunu gerçekten paylaşmalı mıyım?” ya da “İnsanların bunu bilmesine gerek var mı?” diye sorulduğunda gereksiz ve yanlış paylaşımlarda azalma görülecektir. Bunun dışında daha özenli paylaşım yapılması, hassas davranılması, gerçekten önemli görünen şeylerin paylaşılması kritik bir öneme sahiptir. Üzerinde ne kadar düşünülüp paylaşım yapılırsa, sosyal medya içerikleri o denli güzel ve mahremiyete önem verir nitelikte olacaktır.

 

Dr. Elif Kütükoğlu

2019 yılında “Sosyal Medyadaki Mahremiyet Algısının Belirlenmesi: X, Y ve Z Kuşakları Üzerinde Bir Araştırma” başlıklı tezi ile doktora eğitimini tamamlayan Dr. Elif Kütükoğlu akademik çalışmalarına Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünde devam etmektedir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler