Şirin Ebu Akile: İşgal Politikasının Acı Simgesi
Cenin'deki mülteci kampındaki çatışmaları takip etmek isterken İsrail ordusu tarafından öldürülen Filistinli gazeteci Şirin Ebu Akile, Filistin'deki işgalin bıraktığı acılara bir yenisini ekledi.
Filistinli gazeteci Şirin Ebu Akile’nin öldürülmesi uluslararası toplum tarafından bir dizi kınama ve tepkiyle karşılandı. 25 yıldır Al Jazeera haber kanalının muhabirliğini yapan Ebu Akile, İsrail güçlerinin Cenin’de mülteci kampına yaptığı baskını olay yerinden bildirdiği sırada soğukkanlı bir biçimde katledildi. Bir keskin nişancı tarafından başından vurulan Ebu Akile, hayatını kaybetti. Naaşı İbni Sina Hastanesi’ne götürülen gazetecinin ölümü ise hastanede açıklandı. Ebu Akile, saldırı anında üzerinde “BASIN” yazan ve medya mensubu olduğunu belirten bir kurşun geçirmez yelek giyiyordu.
Ebu Akile, Filistin’de hayatını kaybeden 55. gazeteci. Bu cinayetin nasıl ve hangi koşullar altında işlendiğini araştıracak “bağımsız” bir soruşturma açılmasını talep eden Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletlerle birlikte uluslararası kamuoyundan ilk tepkiler geldi. Tepkilerin büyük kısmında cinayete karşı bir öfke ve sorumluları cezalandırma talebi göze çarpıyor. Birlemiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, cinayet sebebiyle “dehşete düştüğünü” dile getirdi ve İsrail’in işlediği suçların cezasız kalmasına artık son verilmesi gerektiğini beyan etti.
ABD Dışişleri Bakanlığının “Kalbi Kırık”
Amerika Birleşik Devletlerinin Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, Ebu Akile’nin öldürülmesinin “korkunç” olduğunu söyledi ve ölümünün koşulları hakkında şeffaf bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu. Thomas-Greenfield, Al Jazeera’ye verdiği demeçte Hristiyan inancına sahip Filistinli gazeteciyle daha önce tanıştığını ve bu görüşmeden Ebu Akile’ye “büyük bir saygı duyarak” ayrılmış olduğunu ifade etti.
İsrail’in ana müttefiki olan ve BM Güvenlik Konseyinde Tel Aviv hükûmetini suçlu bulan bütün önergeleri reddeden ABD yönetimi de cinayeti kınadı: ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Kalbimiz kırık ve Amerikalı gazeteci Shireen Abu Akleh’in Batı Şeria’da öldürülmesini şiddetle kınıyoruz.” dedi. Price, açıklamanın devamında ise, “Soruşturma hızlı ve kapsamlı bir şekilde ilerlemeli ve sorumlulardan hesap sorulmalıdır. Ebu Akile’nin ölümü, dünyanın her yerinde basın özgürlüğüne bir hakarettir.” dedi.
“Cinayet, İsrail’in Ölümcül Sisteminin Kanlı Bir Hatırlatıcısı”
AB’nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika Sözcüsü Luis Miguel Bueno, Twitter’da Ebu Akile’nin Cenin’deki İsrail baskınlarını haberleştirirken ve işini yaparken öldürülmesinin kendisini şoke ettiğini söyledi: “Ailesine en derin taziyelerimizi iletiyoruz ve faillerin adalete teslim edilmesi için hızlı ve bağımsız bir soruşturma için çağrıda bulunuyoruz.”
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, cinayetin “İsrail’in Filistinlileri hapsettiği ölümcül sistemin kanlı bir hatırlatıcısı” olduğunu ifade etti. Callamard ayrıca İsrail’in Filistinlileri rastgele ve gelişigüzel bir biçimde öldürdüğünü ve nihayetinde cezalandırılmadığını belirtti.
Al Jazeera Medya Ağı, 25 yıllık muhabirlerinin öldürülmesiyle ilgili bir açıklama yayınladı. Basın kuruluşu, “Uluslararası yasaları ve standartları ihlal eden bu aleni cinayeti” kınadı ve Ebu Akile’nin ölümünü “medyanın işini yapmasını engellemeye yönelik iğrenç bir suç” olarak nitelendirdi: “Merhum meslektaşımız Şirin’in öldürülmesinden İsrail hükûmetini ve işgal güçlerini sorumlu tutuyoruz.” Al Jazeera, uluslararası toplumu İsrail’in Filistin topraklarındaki işgal güçlerini kasıtlı hedef alma ve cinayetlerinden sorumlu tutmaya çağırdı.
Filistin yönetimi de Ebu Akile’nin öldürülmesini “menfur bir suç” olarak kınadı ve “gerçekleri gizlemek ve sessizce suç işlemek için gazetecileri hedef almanın [İsrail’in] işgal politikasının bir parçası” olduğunu hatırlattı. Filistin Savcılığı da ilgili mercilerin cinayetle ilgili soruşturma başlattığını ve davayı Uluslararası Ceza Mahkemesine taşıyacaklarını söyledi.
İsrail güçleri, 14 Mayıs’ta, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün eski şehir merkezindeki Ebu Akile için düzenlenen cenaze töreninin öncesinde maktul gazetecinin tabutunu taşıyan ve yas tutan Filistinlilere saldırdı. Al Jazeera’nin bildirdiğine göre; Ebu Akile, ebeveynlerinin yanına gömüleceği Zion Dağı’ndaki Protestan Mezarlığına götürülmeden önce cenaze töreni için binlerce Filistinli toplandı. Ebu Akile’nin cenazesi, İsrail güçleri tarafından öldürüldüğü Cenin’den Filistinlilerin saygı duruşunda bulunduğu bir cenaze alayıyla Nablus ve Ramallah üzerinden Kudüs’e nakledildi.
