'Balkanlar'

Balkanların Çözülmemiş Sorunu: Kosova-Sırbistan Gerginliği

Temmuz ayının sonunda Kosova ile Sırbistan arasındaki gerginlik, gözleri yeniden Balkanlara çevirdi. İki ülke arasındaki gerginlik çok daha gerilere uzanıyor. 

Fotoğraf: © Evgeny Simonov/shutterstock.com

31 Temmuz akşamı dünya medyası gözünü yeniden Balkanlara çevirdi. Medyada Kosova’nın kuzeyinde siren sesleri eşliğinde görüntüler yayınlanıyordu. Herkesin aklına daha birkaç ay önce Ukrayna Savaşı başladığında verilen siren görüntüleri geldi. Ukrayna-Rusya Savaşı sonrası başlayan zor günler tüm Avrupa’yı sarmışken, Kosova’dan gelen görüntüler de herkesi endişelendirdi. Neyse ki olaylar daha fazla ilerlemeden, şimdilik geçici bir tansiyon düşürme diplomasisi gerçekleştirildi. Peki Kosova’nın kuzeyindeki sorun tam olarak nasıl tanımlanabilir ve gerginlik neden kaynaklanıyor? Sırbistan ile Kosova arasındaki bu gerginliğin arka planında ne var?

Yürürlükte Olan Müzakereler

Avrupa’nın en genç ülkesi olan Kosova, 2008 yılında tek taraflı olarak Sırbistan’dan bağımsızlığını ilan etti. Bağımsızlık sonrası yüzden fazla ülke Kosova’yı tanıdı. Kosova, her ne kadar 2008’de bağımsızlığını ilan etmiş olsa bile, özgürlüğünü 1999 yılında NATO’nun Yugoslavya’ya müdahalesiyle elde etmiş olan bir ülke. Bağımsız olan Kosova, Sırbistan sınırında bulunan ve Sırpların yoğun olarak yaşadığı kuzey belediyelerinde hiçbir zaman tam olarak kontrolü sağlayamadı. 2008’den sonraki süreçte uluslararası toplum Sırbistan ve Kosova’yı sorunları çözmek için müzakere masasına oturttu. 2011 yılında Brüksel’de başlayan bu süreç, günümüzde hâlâ devam ediyor. Müzakere süreci teknik ve siyasi konular olmak üzere ikiye ayrılmıştı. Teknik konuları görüşmek görece daha kolay bir süreçti. Bu konular arasında üniversite diplomalarının tanınması, kadastro kayıtları gibi konular vardı. Aynı şekilde bu konular arasında araç plakaları konusu da vardı. 2011’de imzalanan araç plakaları anlaşmasının uygulanması 2016’ya ertelenmiş, ardından erteleme 15 Eylül 2021’e kadar uzatılmıştı. 

Mesele siyasi konulara geldiğinde süreç daha çetrefilli idi. Siyasi müzakerelerde imzalanan en önemli konu Sırp Belediyeler Birliğinin kurulmasıydı. “Sırp Belediyeler Birliği” Kosova’nın kuzeyinde bulunan Sırp belediyelerini kapsıyordu. Sırp Belediyeler Birliği Anlaşması Kosova Anayasa Mahkemesine götürülmüş ve mahkeme böyle bir yapının Kosova Anayasasına aykırı olduğuna karar vermişti. Politik açıdan da hiçbir Kosova hükûmeti bu yapıyı kurmaya yanaşmamıştır. Konsept olarak Kosova’nın ortaya koyduğu “Belediyeler Birliği” yapısı ile Sırbistan’ın talep ettiği yapı farklıdır. Kosova hükûmeti böyle bir birlik kurulsa bile bunun statüsünün dernek statüsü olabileceğini söylemektedir. Sırbistan ise bu birliğe yürütme yetkisi de verilmesi gerektiğini ileri sürmekte ve bu yapının kendi meclisi ve polisi olmasını talep etmektedir. Kosova böyle bir yapıyı asla kurmayacağını ve Balkanlarda Bosna’da olduğu gibi yeni bir “Republika Sırpska”ya izin vermeyeceğini belirtmektedir. Buna karşın Sırbistan, Kosova’nın imzaladığı anlaşmayı yerine getirmeye mecbur olduğunu, bunu yerine getirmedikçe Sırbistan’ın herhangi bir adım atmayacağını açıklamaktadır.

Kosova’da Sırp Plakalarına Yönelik Düzenleme

Tam bu noktada, Kosova Başbakanı Albin Kurti, Sırbistan’a her konuda mütekabiliyet uygulama kararı aldı. Mütekabiliyet çerçevesinde Sırbistan, Kosova vatandaşlarına neleri uyguluyorsa aynı uygulamaları Sırp vatandaşlarına uygulayacağını açıkladı. 15 Eylül 2021’de Sırbistan plakalarının Kosova’da kullanılması anlaşmasının süresi geçen erteleme kararını Kosova hükûmeti yenilemedi. Mütekabiliyet çerçevesinde Sırbistan plakalı araçların ülkeye girişlerde plakalarını çıkarıp yerine geçici plaka takmaları kararı alındı. Bunun üzerine gerilim yükseldi ve kuzeyde paramiliter gruplar barikatlar kurarak yolları kapattı. Birkaç gün süren gerginlikten sonra geçici bir ara anlaşma yapılarak tansiyon düşürüldü. Daha sonra Kosova hükûmeti Sırbistan’ın 16 Ocak 2022’de yaptığı Anayasa referandumu için kuzeyde sandık kurmasını yasakladı ve engelledi. Daha önceki uygulamalarda Kosova’nın kuzeyinde istediği gibi çalışan Sırbistan’ın tepkisi buna çok sert oldu ama herhangi bir şey yapamadı. Daha sonra 3 Nisan’da yapılan Sırbistan seçimleri de Kosova’da yapılamadı. Sırbistan, Kuzey’deki siyasi uygulama gücünü gittikçe kaybetmeye başladı. 

Kosova hükûmeti Sırbistan’a karşı mütekabiliyet kararını uygulamada kararlı davrandı. Sırplara plakalarını Kosova otoritelerinin kabul ettiği plakalara dönüştürmeleri için 31 Temmuz’a kadar süre tanıdı. 1 Temmuz’dan itibaren artık eski plakalar Kosova yollarında olamayacaktı. Hükûmet, plakaların Kosova plakalarına dönüştürülmesi için Sırplara birçok kolaylık ve muafiyet tanımıştı. Ancak Sırplar bu uygulamayı reddetti. Aslında burada bazı Sırpların, Sırp paramiliterlerinden ve Sırp devletinden korktuklarını da ekleyebiliriz. Çünkü Kosova’nın herhangi bir belgesini veya kurumunu kabul eden Sırplara karşı hain damgası vuruluyor ve bazen bunu hayatlarıyla da ödeyebiliyorlar. Kuzeyde Sırbistan kontrolünde çok güçlü Sırp paramiliter gruplar mevcut. 1 Temmuz tarihine giden süreçte Sırbistan devleti kendi televizyonlarından Kosova hükûmetinin Sırplara karşı bir süpürme harekâtı yapacağı propagandası yaptı. Olaylara bakınca bu propagandanın işe yaradığı da görülmektedir.

31 Temmuz akşamı yaşanan gerginlikten sonra AB ve ABD, Kosova hükûmetinden kararı ertelemesini talep etti. Kosova’nın kuzeyinde meydana gelen bu gerginliğin Ukrayna ve Rusya savaşına denk gelmesi uluslararası toplumun endişelerini daha da artırdı. Nitekim o akşamki olaylar sırasında ABD, AB, Rusya ve Türkiye’den açıklamalar geldi. Kosova hükûmetinin erteleme kararı olumlu karşılandı. AB, 18 Ağustos’ta tarafları Brüksel’e çağırdı. Ancak Brüksel’de yapılan kriz yönetimi toplantısından herhangi bir sonuç çıkmadı. Kosova hükûmeti kararı 1 Eylül’de uygulayacağını söylemeye devam ediyor. Ancak kararı uygulamaya gerçekten koyma ihtimali ne kadar, orası şimdilik belirsiz. Ukrayna meselesi varken Avrupa yeni bir krizle uğraşmak istemiyor. Bu yüzden bir öngörü olarak gerginliği artıran tarafa baskı yapılacağını ve o tarafın siyah koyun ilan edileceğini söylemek mümkün. Bu konjonktürde Kosova, gerginliği artıran taraf olmak istemez, uluslararası toplumun da buna fırsat vermeyeceği muhtemel. Burada yaşanacak olan bir gerginlik Rusya’nın işine yarayacaktır çünkü Rusya, dikkatleri Ukrayna’dan Balkanlara çekmek istiyor. AB ve ABD ise buna fırsat vermek istemiyor.

Uluslararası Toplumun Rolü

Kosova ve Sırbistan meselesi Balkanlarda hâlâ çözüm bekleyen bir konu olmaya devam ediyor. NATO bir an önce meselenin kapatılması ve genişlemenin devam etmesini istiyor. Son on yılda NATO, Kuzey Makedonya ve Karadağ’ın kapanmamış konularını çözerek bu ülkeleri kendi bünyesine aldı. NATO Kosova meselesini kapatıp Kosova’yı, Sırbistan’ı ve Bosna’yı kendi bünyesine katmayı planlıyor. Bu bakımdan Kosova-Sırbistan müzakere süreci çok önemli. Her ne kadar müzakereler Brüksel’de gerçekleşiyor olsa da masanın asıl sahibi ABD. ABD meseleyi bir Avrupa meselesi olarak değerlendirdiklerini belirtse de, masada olmalarının tek sebebi Rusya’nın da meseleye dâhil olabilme ihtimalini bertaraf etmek. 

Uluslararası toplum (ABD ve AB) Kosova ile Sırbistan arasındaki nihai anlaşmada, Sırbistan’ın Kosova’yı hukuken tanımasını açıktan istemiyor. Sırbistan’ın Kosova’yı “sessiz tanıma”, yani fiili olarak tanıması planlanıyor. Sırbistan’ın Kosova’nın uluslararası örgütlere ve BM üyeliğine ses çıkartmaması talep ediliyor. Aynı şekilde Kosova’dan da Sırp Belediyeler Birliğini kurması gibi tavizler bekleniyor. AB ve ABD iki tarafın da taviz verdiği ve kazanmadığı bir formülle nihai anlaşmayı tamamlamayı planlıyor. Kosova’nın kuzeyinde bulunan yer altı kaynakları ve su kaynakları da uluslararası konsorsiyumlara verilerek dengenin sağlanması amaçlanıyor.

Nihai anlaşmanın nasıl olacağı ve kırmızı çizgileri şimdiden belirlenmiş olsa bile, bu anlaşmanın teknik detayları ve ne zaman olabileceği konusunda kimsenin bir tahmini yok. Ancak açık olarak görülen bir şey var ki nihai anlaşma için sürenin sonuna yaklaşıldığının emareleri mevcut. Şu andaki statüden yana olan birçok güç var. Bu güçler de anlaşmayı engellemek ve geciktirmek için birçok adım atıyorlar. Gerginliklerin yükseltilmesinin nedenlerini de bu güçlerde arayabiliriz.

Şimdilik 1 Eylül tarihinin neleri getireceğine bakacağız. Ya Kosova hükümeti kararı uygulamaya koyabilecek ya da geçici bir anlaşmayla sorun yeniden ötelenecek. Ancak şimdiden görülen emarelerde uygulamanın zor olacağı yönünde.

Bayram Pomak

Gazetaere/Balkan Postası Genel Yayın Yönetmeni olan Pomak ilahiyatçı ve hukukçudur.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler