Aşırı Sağ İtalya Seçimlerinde Aslında Ne Kadar Başarılı?
Aşırı sağcı İtalya'nın Kardeşleri Partisi lideri Giorgia Meloni, ülkenin bir sonraki başbakanı olmaya hazırlanıyor. Peki, partisinin seçimlerde elde ettiği başarı İtalya'nın aşırı sağa yönelimi olarak yorumlanabilir mi?
İtalya’daki seçimlerin galibi Giorgia Meloni liderliğindeki İtalya’nın Kardeşleri Partisi (FdI) oldu. Bu seçimle birlikte, İtalya’daki aşırı sağ partilere destek aslında ne kadar arttı?
Seçim sonuçlarına detaylı bakıldığında, FdI’nın aslında diğer sağ parti seçmenlerinin oylarını aldığı ve sandığa gitme oranının önceki yıllara göre azaldığı görülüyor.
“Oy Oranları Sağa Keskin Dönüş Anlamına Gelmiyor”
Meloni liderliğindeki aşırı sağcı FdI, yüzde 26,2’ik oyla birinci parti olarak çıktı. Ülkede en çok oyu alan ikinci parti yüzde 19,2 ile Enrico Letta liderliğindeki merkez solun çatı partisi Demokratik Parti oldu. Seçimde en yüksek üçüncü oyu ise yüzde 15,3 ile eski Başbakan Giuseppe Conte liderliğindeki 5 Yıldız Hareketi (M5S) aldı. M5S için seçim öncesi yapılan anketlerde daha düşük oy alacağı tahminleri yapılıyordu. Seçimden önceki anketlerin aksine sağ ittifaktan Lig Partisinin oy oranı yüzde 8,9 oldu. Matteo Salvini liderliğindeki Lig, beklentilerin altında kaldı. Eski başbakanlardan Silvio Berlusconi’nin lideri olduğu sağ ittifaktan Forza Italia (FI) da yüzde 8’lik oyla beşinci sırada yer aldı.
İtalya’da sandıktan birinci parti olarak çıkan İtalya’nın Kardeşleri Partisi (FdI), kurulacak ve diğer aşırı sağ partilerin de yer alacağı koalisyonda büyük ortak olarak yer alması bekleniyor. İtalya’da seçimin ardından dile getirilen bir iddiaya göre; oy oranlarına bakınca doğrudan gözükmese de seçmenlerin çoğu aslında Meloni’yi seçmedi ve seçime katılım oranı öncekilere çok düşük bir düzeyde kaldı. 50 milyon 800 bin seçmenin oy kullanma hakkına sahip olduğu seçime katılım yüzde 63,9 olarak tespit edildi. Bu oran, 2018’deki katılım oranından 9 puan daha düşük ve “İtalya’daki genel seçimler tarihindeki en düşük katılım oranı” olarak kayıtlara geçti.
Siyasi analistler, sonuçlar dikkatli incelidiğinde “sağa keskin dönüş” olarak tanımlanan bu dönüşe dair herhangi bir kanıt olmadı görüşünde: İtalya’daki seçmenlerin görüşleri, diğer Avrupa ülkelerine kıyasla siyasi yelpazenin daha sağında kalıyor. Fakat, Meloni’nin bu seçimde sağ seçmenleri birleştirmekte başarılı olduğu kesin.
FdI, Diğer Sağ Parti Seçmenlerinin Oyunu mu Aldı?
Ülkede seçmence inandırıcı bulunan bir muhalefetin olmaması ve seçim sisteminin koalisyon hükûmetlerini tercih eden bir yapıda olması, en çok FdI liderliğindeki aşırı sağın ittifakına yaramışa benziyor: Uzmanlar, FdI’nın kazandığı yeni oyları esasında diğer sağcı partilerden aldığını düşünüyor.
İtalyan seçmenler arasında keskin bir sağa dönüş olmadığının düşünülmesinin bir başka sebebi ise, sağ partilere yönelik diğer ülkelere kıyasla daha yüksek seviyedeki desteğin uzun zamandır aynı oranlarda olması.
Sosyal medya hesabında seçimle ilgili analizi paylaşan Birmingham Üniversitesinden siyaset bilimci Dr. Daniele Albertazzi, “İtalya’nın Kardeşleri sağın dışından yok denecek kadar az destek aldı” değerlendirmesinde bulunuyor.
Seçim sonuçları, önceki seçim sonuçlarıyla kıyaslandığında, Meloni’ye son dönemdeki destek artışının büyük bir kısmının İtalya’nın diğer sağcı partilerinden geldiği görülüyor. Lig Partisi popülist Beş Yıldız Hareketi ve diğer küçük sağ partiler de bu ittifakı desteklemişe benziyor. Uzmanlara göre; FdI’nın başarısı, ılımlı merkez sağdan aşırı sağa kadar tüm seçmenlere hitap edebilen güçlü bir sağ koalisyonun en büyük partisi olmasından kaynaklanıyor.
Siyasette Yeni Bir İsim Olarak Meloni ve Seçim Kampanyası
Meloni ekonomi yönetimi ve dış politika tecrübesi açılarından rakiplerine göre daha deneyimsiz olsa da; kamuoyu araştırması yapan firmalara konuşan ve ılımlı olarak nitelendirilen seçmenler, Meloni’ye bir şans verdiklerini çünkü diğer parti liderlerinin neredeyse hepsinin daha önce ülkeyi yönetmiş tanıdık simalar olduklarını ifade ediyor: Enrico Letta, Giuseppe Conte, Matteo Renzi ve Silvio Berlusconi daha önce en az bir kez başbakanlık yapmış siyasetçiler. Öğrencilik yıllarında başladığı siyasi kariyerinin çoğunu parlamento üyesi ve parti yetkilisi olarak geçirdi.
FdI’nın sağ oyları toplayışında dikkat çekilmesi bir başka husus ise yürütülen seçim kampanyası. Meloni seçim kampanyasına “Önce İtalya ve İtalyan halkı!” sloganı ve popülist bir dille başladı. Daha fazla aile dostu sosyal yardım verilmesi, Avrupa Birliği’nin karmaşık bürokrasisinin azaltılması, vergilerin düşürülmesi ve göçün durdurulması çağrılarında bulundu. Ayrıca, AB anlaşmalarını yeniden müzakere etmek istiyor. Partisi isteğe bağlı kürtajı ve eşcinsel evliliği de reddediyor.
İtalya’da Seçim Sistemi ve Koalisyonlar
Merkez solun seçimlerde güçlü bir koalisyon kuramamasının da, sağ ittifakın seçim zaferine katkıda bulunduğu düşünülüyor. İtalya’da seçim sisteminin işleyiş biçimi nedeniyle bu tür ittifaklar son derece önemli. Parlamentonun her iki kanadındaki sandalyelerin yaklaşık yüzde 37’si tek üyeli seçim bölgelerinde ilk turda belirleniyor ve bu da koalisyonların bir parçası olarak seçime giren partilerin avantajına işliyor.
Sonuç olarak, oyların yüzde 44’ünü alan sağ blok parlamentoda daha fazla sandalye kazanmayı başardı. Elde ettikleri yüzde 49’luk oran, tüm merkez ve merkez sol partilerden daha yüksek bir orana sahiptir. Esasında, merkez ve merkez sol partiler de koalisyon(lar) kurarak seçime girebilirlerdi; ama bu yolu tercih etmediler. (P)