'Dosya: "Yeni Göçmenler"'

Dönerciyle Amfi Arasında Almanya’da Uluslararası Öğrenci Olmak

Birçok öğrencinin hayali olan yurt dışı eğitimi, kişiyi farklı açılardan geliştirirken bu deneyim kendi içinde birçok zorluğu da barındırıyor.

© Gorodenkoff/ shutterstock.com

Eğitim için yurt dışına gitmek oldukça yaygınlaşan bir fenomen. 2021 yılı itibarıyla dünya genelinde 6 milyondan fazla uluslararası öğrenci bulunuyordu. Bu sayı her geçen yıl artıyor. Eskiden çoğunlukla yüksek sosyoekonomik imkânlara sahip, kısıtlı bir kitle tarafından gerçekleştirilebilen bu eylem, yıllar içinde toplumun daha geniş kesimlerini kapsamaya başladı. Eğitim kurumlarının sayısının artması, piyasaların daha fazla nitelikli elemana ihtiyaç duyması, küreselleşme gibi birçok faktör, eğitime katılımı ve eğitimde küreselleşmeyi artıran unsurlar arasında.

Dünya genelinde birçok öğrenci yurt dışı eğitimi için öncelikle İngilizce konuşulan ülkeleri tercih ediyor. Almanya ise İngilizce konuşulan ülkelerden sonra en çok tercih edilen ülke konumunda. 300 binden fazla uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapan Almanya, Türk öğrencilerin yurt dışında eğitim için en çok tercih ettiği ikinci ülke. Türk öğrenciler tarafından en çok tercih edilen ülke ABD iken üçüncü sırada ise Birleşik Krallık yer alıyor.

Öğrencilerin yurt dışında yükseköğretim için Almanya’yı tercih etmesinin birçok farklı nedeni var: Düşük eğitim ücreti, öğrencilerin kısmi zamanlı çalışma hakkına sahip olması ve bu şekilde geçimlerini sağlayabilmeleri, yüksek başarı sıralamasına sahip üniversiteler, kaliteli eğitim olanağı, İngilizce eğitim veren yüksek lisans programları ve eğitim sonrası kariyer fırsatları bunlardan bazıları. Peki Türk uluslararası öğrencilerin Almanya’daki deneyimleri nasıl şekilleniyor? Öğrenciler Almanya’daki deneyimlerinden memnunlar mı? Yurt dışı eğitimleri süresince ne gibi zorluklarla karşılaşıyorlar?

“İşe Gitmeseydim Bu Dönem Tezimi Yazmaya Başlardım”

Almanya’da Sosyoloji alanında yüksek lisansı yapan Bülent, eğitim hayatından oldukça memnun olduğunu söylüyor. Öğrencilerin ders programlarını kendi istedikleri gibi şekillendirmeleri, ödev yazma sürecindeki esnek teslim tarihleri, eğitim kalitesi, üniversitenin sağladığı sosyal faaliyet imkânları gibi faktörler, Bülent’in ülkedeki deneyimini olumlu yönde etkileyen unsurlar arasında. Bülent, diğer taraftan, geçimini sağlamak için çalışmak zorunda olduğunu ve bu durumun okul için ayırması gereken zamanı etkilediğini söylüyor: “İşe gitmeseydim herhâlde bu dönem tezimi yazmaya başlardım. Çünkü yıllık baza vurunca bir haftada iki gün işe gidiyorum. Pazarı da dinlenme günü saydığımızda senede 156 gün yapıyor. O kadar zamanda neler yapılmaz…”

Üniversite ve iş yaşamı arasında denge kurmak öğrenciler için bazen zor olabiliyor. Öğrencilerin finansal durumu öğrencilik deneyimini, kişinin zamanını nasıl kullandığını, sosyal ve kültürel faaliyetlere katılımını ve kendini geliştirme sürecini önemli şekilde etkiliyor. Bülent geçimini sağlamak için bir markette çalışıyor. Her ne kadar bu işten memnun olmadığını söylese de devamlılığı olan bir iş olması nedeniyle burada çalışmaya devam ediyor. Kendi alanıyla ilgili birkaç iş başvurusu yaptığını; fakat hepsinden olumsuz yanıt aldığını söylüyor.

Bülent, Almanya’daki öğrencilik deneyiminde en çok zorlandığı hususun dil konusu olduğunu söylüyor. Bu durum diğer öğrenciler için de benzer. Bu noktada çoğu zaman Bülent gibi uluslararası öğrenciler, Almanya’da doğmuş büyümüş öğrencilere göre dezavantajlı konumda olduklarını düşünüyorlar. Sosyoloji eğitimini İngilizce alan Bülent için Almanca bilgisi bu ülkede iyi bir işe sahip olmak için önemli bir faktör. Bu noktada Almanca, kişinin hangi işte çalıştığını ya da iş koşullarının nasıl olduğunu da etkiliyor. Bülent bu durumu şöyle açıklıyor: “Almanların bizimle benzer koşullarda çalıştıklarını düşünmüyorum. Mesela Bilgisayar Mühendisliği okuyan uluslararası öğrenciler ve Alman öğrenciler aynı şartlarda çalışabilir; ama diğer sektörlere veya disiplinlere bakarsak çoğumuz bölümümüzde alakalı olmayan işlerde çalışabiliyoruz. Örneğin Sosyoloji okuyan bir Alman öğrenci araştırma kurumunda çalışırken Alman olmayan başka bir öğrenci süpermarkette veya dönercide çalışmak zorunda kalabiliyor.”

“Hayata Tutunmamız Gerekiyor”

Fizik alanında yüksek lisans yapan Gamze ise Bülent’ten daha farklı bir deneyime sahip. Bir araştırma enstitüsünde çalışan Gamze, Almanya’ya gelmeden önce birçok iş başvurusu yaptığını; fakat hepsinden olumsuz dönüş aldığını belirtiyor. Üniversiteden kabul belgesi gelip yurt kaydını yaptırdıktan sonra özgeçmişindeki adres kısmını yenilediğini, daha sonra bu işe kabul edildiğini söylüyor. Diğer taraftan Gamze de Bülent gibi, çalışmanın onun için bir seçenek değil, bir zorunluluk olduğunu söylüyor. Bu noktada Almanya’da doğup büyüyen kişilerle farklı bir noktada olduklarını söylüyor: “Alman bir arkadaşım var, bizim enstitüde çalışıyor. Geçen gün ‘Kedim ameliyat olacak, onun için para biriktireyim bu hafta’ dedi. ‘İşte ara sıra kedi maması parası çıkıyor’ diyor. Onun için çalışıyormuş. Bizim için durum farklı. Çalışma saatlerimiz belli. O rahat rahat geliyor. Onlar için iş olsa da olur olmasa da olur gibi… İşe sadece istedikleri için, motive oldukları için geldiklerini gözlemliyorum. Bizim içinse daha hayati. Hayata tutunmamız gerekiyor çünkü.”

Yabancılar Dairesi Deneyimleri

Uluslararası öğrencilerin sorunları maddi gelirle sınırlı değil. Birçok öğrenci, yabancıların oturum konularıyla ilgilenen birim olan Yabancılar Dairesi ile iletişimde ciddi sıkıntılar yaşadığını aktarıyor. Öğrencilerin ülkedeki oturum, eğitim ve çalışma izni gibi konularını düzenleyen bu birimde “iyi bir memura denk gelmek”, işlemlerin nasıl ilerlediğini etkileyen önemli bir unsur. Bu durum öğrenciler için belirsizlik ve kaygılara yol açabiliyor.

Almanya’da uluslararası öğrenciler, oturumlarını uzatabilmek için belli bir finansal kaynak göstermek zorunda. Bu kaynak burs, maaş bordrosuyla birlikte verilen iş kontratı, Almanya’da yaşayan birinin garantör olması yahut bloke hesap gibi farklı yöntemlerle gösterilebiliyor. Ağustos 2022 itibarıyla bu rakam aylık 934 avro. Yani bir yıllık oturum almak isteyen bir öğrenci bir yıl için 11 bin 208 avroya sahip olmalı ya da bu miktarı sağlayacağını garanti etmeli. Takdir edileceği üzere bu miktarı sağlamak çok da kolay değil.

Araştırma görevlisi olarak çalışan Gamze, aylık olarak bu rakamı alabilmek için haftalık 20 saat çalıştığını, bu şekilde yeterli miktarı kazanabildiğini söylüyor. Fakat yeteri kadar çalışmasına ve finansal olarak kendisini geçindirmesine rağmen, iş kontratı ile oturumunu uzatmaya gittiğinde sorun yaşadığını söylüyor: “Buradaki yabancılar ofisi işi kabul etmedi! Oturma izni için gittim. İş kontratımı gösterdim. Memur baktı ve ‘Ne yapayım?’ dedi. Niye böyle yaptı, nedeni neydi, memurun ters günü müydü, bilmiyorum…” Gamze, Almanya’ya gelmeden önce kredi çektiğini ve bu parayla bloke hesap açtığını belirtiyor. İşe girdikten sonra bu parayı finansal kaynak göstererek kredi borcunu ödemeyi planlamasına rağmen işlerin pek de istediği gibi ilerlemediğini aktarıyor.

Hayaller ve Hayatlar…

Birçok öğrencinin hayali olan yurt dışı eğitimi, kişiyi farklı açılardan geliştirse de bu deneyim kendi içinde birçok zorluğu da barındırıyor. Almanya’daki uluslararası Türk öğrencilerin en çok zorlandığı konular finansal sıkıntılar ve oturumla ilgili hususlar olarak ortaya çıkıyor. Bunun haricinde öğrenciler ülkedeki eğitimden, derslerin kalitesi ve işleniş biçiminden, üniversitelerin sisteminden, üniversite tarafından sağlanan hizmetlerden ve hocalarla olan iletişimden memnun olduklarını belirtiyorlar. Okuldaki kaynaklara ve hizmetlere erişim konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarını belirten öğrenciler, bu hizmetlerden daha aktif bir şekilde faydalanmak için iyi bir Almancaya sahip olmak gerektiğinin de altını çiziyor. Kısacası başka bir ülkede, başka bir kültürde, başka bir dilde eğitim hem çok çekici ve kişiyi geliştiren bir deneyim, hem de hayata dair çeşitli zorlukları barındıran bir tecrübe. Öğrencilerin yurt dışında tüm lisans veya lisansüstü eğitimini kapsayacak uzun bir yolculuğa adım atmadan önce, Erasmus ya da Exchange programlarıyla bir dönemliğine yurt dışında okuyarak böyle bir yolculuğa ne kadar hazır olduklarını görmeleri iyi bir tecrübe olabilir.

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler