'Endemi'

Kovid-19 Salgını: Pandemi Bitti mi?

Almanya ve Avusturya'da Kovid-19'un pandemiden endemiye dönüştüğü belirtiliyor. Peki, bu tahmin, sağlık sistemi açısından ne anlama geliyor?

Fotoğraf: blvdone - Shutterstock.

Berlin’deki üniversite hastanesi Charité’de viroloji bölüm başkanı olan Christian Drosten’in bir röportajında Kovid-19’un pandemi safhasının sona erdiğini açıklaması gündeme yerleşti. Kovid-19 karşıtı önlemlerin daha da gevşetilmesi için beklentiler daha yüksek sesle ifade ediliyor. Ancak bu beklentilere karşı uyarıda bulunan uzmanlar da var. Yerel düzeyde önlemlerin sıkılaştırılmasını gerekli kılacak sağlık altyapısı sorunlarının yaşanabileceğinden endişe ediliyor.

“Kovid-19 Artık Pandemi Değil Bir Endemik Salgın”

Drosten, Tagesspiegel’e verdiği röportajda, içinde bulunduğumuz kış mevsiminde Kovid-19’un artık endemik düzeyde bir salgın olduğunu ve bunun da pandeminin sona erdiği manasına geldiğini söylemişti. Kış mevsiminin ardından Kovid-19 bağışıklığının nüfus geneline yayılmış, direncin artmış ve bunların sonucunda virüsün insandan insana bulaşıcılığının yaz aylarında oldukça azalmış olacağını da tahmin ediyor.

Endemi, bir hastalığın belirli bir bölgede veya toplulukta sürekli görülmesi durumunu, pandemi ise daha geniş coğrafyalarda veya küresel düzeyde yaşanan bir salgını ifade ediyor. Drosten’in ardından görüş ve tahminlerini paylaşan başka virolog ve salgın hastalık uzmanları da, Kovid-19 salgının artık bir endemi olarak devam ettiğini, diğer soğuk algınlıkları veya grip gibi viral enfeksiyonlar arasına katıldığını ve bunun da bağışıklığın artmasıyla beraber çok daha az insanın hastalanması ve hastalandıklarında da bunu eskisi kadar şiddetli geçirmeyecekleri anlamına geldiğini söyledi.

Endemik Salgın ve Sağlık Sistemi

Avusturya’daki virologlar da Drosten’den hareketle endemik salgın ve artan genel bağışıklık görüşüne hak veriyor ve Kovid-19’un ülkelerindeki seyrinin de endemi hâline geldiğini belirtiyor. Avusturya Bilimler Akademesinden genetik bilimci Ulrich Elling de bu görüşe katılanlardan. Fakat Elling’in dikkat çektiği bazı kritik hususlar var. Pandeminin sona ermesiyle RSV, grip ve influenza varyantlarının bu kış güçlü bir dalga ile dönmüş durumda. Bu nedenle daha fazla insan, önceki yıllara kıyasla solunum yolu hastalığı ve soğuk algınlığı geçiriyor. Bu artış nedeniyle sağlık personelinin personelin bir kez daha çok yüksek bir iş yüküyle karşı karşıya kaldığını vurguluyor. Elling, çocuk sağlığı sektörü gibi kaynakların yetersiz olduğu branşlarda bir “erozyon” yaşandığı görüşünde; Bu erozyon, sağlık sisteminde yapısal sorunlara bağlı işleyiş problemlerini daha somut ve hissedilir hâle getiriyor.

Elling, pandemi sona erse Kovid-19’un kalıcı bir patojen (hastalık yapıcı) olarak hayatımızı etkilemeye devam edeceğini hatırlatıyor ve bu nedenle uzun vadade ne kadar insanın enfekte olabileceğini tahmin etmenin zor olduğunu belirtiyor.

Ülkenin Kovid-19 kriziyle mücadele masası olan Avusturya Gecko Komisyonu üyesi salgın hastalıklar uzmanı Eva Schernhammer de, mevcut göstergelerden hareketle, salgında endemik bir aşamaya yaklaşıldığını belirtti. Fakat, bu safhaya geçilse bile küresel düzeydeki ağır hastalık yükünün devam etmesi nedeniyle Kovid-19’un sorunlara yol açmaya devam edeceği kanısında. Scherhammer, ayrıca, bir hastalığın endemik düzeye inmesinin otomatik olarak olumlu bir gelişme olmadığını söylüyor. Kovid-19’un uzun vadede toplumun genel refah düzeyi ve insanların geçimini olumsuz etkileyeceğini ve sağlık maliyetlerinin de artacağını düşünüyor. (P)

bgucin

Galatasaray Üniversitesi’nde Sosyoloji programından mezun olan Burak Gücin, sonrasında Heidelberg Üniversitesi’nde Kültürel Çalışmalar alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. Ağırlıklı olarak ideoloji, kültür ve göç üzerine çalışan Gücin, Perspektif redaksiyon ekibinin üyesidir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler