'Hollanda'

Hollanda Göç Sınavında Sınıfta mı Kaldı?

Mark Rutte ve koalisyon ortaklarının göç politikası ve mültecilerin aile birleşimi konularında anlaşamaması sonucunda Hollanda’da hükûmet düştü. Bahar Cebe, hükûmetin düşmesiyle sonuçlanan süreci ve koalisyonun dağılmasının Hollanda siyasetine olan muhtemel etkilerini değerlendirdi.

Fotoğraf: @martinbertrand.fr, shutterstock.com

2010’dan beri Hollanda’yı yöneten Mark Rutte ve koalisyon ortaklarının göç politikası ve savaş bölgelerinden gelen mültecilerin aile birleşimi konularında anlaşamaması sebebiyle Hollanda’da hükûmet düştü. Hollanda 2021-2025 Koalisyon Anlaşması’nda işçi göçü, iltica, usule uygun yürütme, kabul ve geri gönderme konularına değinmiş ve göçün güvenlikleştirileceği mesajını açıkça vermişti.[1] Ancak koalisyon partileri arasında gerçekleşen göç politikası, çatışma bölgelerinden gelen mültecilerin savaşın sona ermesiyle geri gönderilmesi ve bu kişilerin aile birleşiminin sınırlanmasına yönelik görüşmelerin ardından destek göremediğini ifade eden Rutte, Kral Willem-Alexander’a hükûmetin istifasını sundu. Yeni partilerin kaydolması ve oy merkezlerin düzenlenmesi gibi gerekçelerle seçim tarihi ileri atıldı. Yeni seçimlerin ise 22 Kasım’da olması planlanıyor. Rutte, yeni seçimlere kadar geçici başbakan olarak görevde kalacak. Dört dönem başkanlık yapan Rutte’nin yeniden aday olması beklenirken[2], Rutte siyaseti bıraktığını açıkladı. Hükûmetin düşmesi ile sonuçlanan benzer bir istikrarsızlık 2021 seçimlerinden kısa bir süre önce çocuk bakım ödeneği meselesi sebebiyle yaşanmıştı.

Süreç Nasıl Gelişti?

15-17 Mart 2021 tarihleri arasında Hollanda Temsilciler Meclisi seçimlerinde IV. Rutte Kabinesi kurulmuş ve koalisyon ortakları VVD (Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi), CDA (Hristiyan Demokratlar Birliği), D66 (Demokratlar 66) ve CU (Hristiyan Birlik Partisi) olmuştu. Hollanda’da bir siyasi partinin iktidara gelebilmesi için 150 sandalyelik parlamentoda en az 76 sandalyeye sahip olması gerekiyor. 17 sandalyeli Geert Wilders’in lideri olduğu PVV (Özgürlük Partisi)’nin koalisyona dâhil edilmemesi nedeniyle sayıyı denkleştirmek adına dört parti prensipte anlaşarak koalisyonu kurabilmişti. Ancak kabinenin göreve başlaması 10 Ocak 2022’de mümkün olmuş ve hükûmetin kurulması 299 gün sürmüştü. Hükûmet ile halk arasında çocuk bakım ödeneği sebebiyle yaşanan güven krizi, pandemi, koalisyonun kurulması hakkında alınan kararların basına sızdırılması, partiler arasındaki güvensizlik gibi olaylar koalisyonun kurulmasını geciktiren başlıca etkenlerdi.

Göç meselesi koalisyon arasındaki anlaşmazlıkların önemli bir ayağını oluşturuyor. Dörtlü koalisyon, ülkeye gelen mülteci sayısını sınırlama konusunda haftada birkaç kez bir araya gelerek görüşmeleri sürdürüyordu. Rutte, savaş bölgelerinden kaçan sığınmacıların oturum izni aldıktan ancak iki yıl sonra aile birleşimi müracaatında bulunabilmesi için teklif verdi. Böylece Rutte kabinenin dağılmasını göze alarak hem parti tabanına verdiği katı iltica politikasını hayata geçirecek hem de sığınmacıları caydıracaktı.[3] Aslında VVD, dolaylı yoldan göç karşıtlarının da desteğini almış oluyordu. Koalisyondaki diğer partilerden CU ve D66 ise daha ılımlı bir göç politikasını savunarak mültecilerin aile birleşiminin sınırlandırılmasına karşı çıktı. Bu bakımdan her iki partinin kadın liderleri ülkede gittikçe artan göçmen karşıtlığına karşı aile kurumunun önemini vurgulayan insani bir duruş sergiledi. Yaşanan anlaşmazlık koalisyon hükûmetinin düşmesi ile sonuçlandı.

Koalisyon partileri göç meselesini çalışma, eğitim, aşk ve iltica başlıklarıyla ele aldı. Paylaşılan haberlere göre ilk üç başlıkta sorunsuz ilerlenirken asıl sıkıntının iltica başlığında olduğu belirtildi.[4] Söz konusu planda dini, cinsel yönelimi ve siyasi düşünceleri sebebiyle zulüm gören sığınmacı talepleri A statüsünde, savaş nedeniyle sığınma talep edenler B statüsünde değerlendiriliyor. Öncelik tanınan A statüsündekiler aile birleşimi hakkından tam olarak yararlanırken, B statüsündekiler savaş bittiğinde ülkelerine geri dönmek zorunda. Bunun yanı sıra B statüsündekiler oturum izni aldıktan iki yıl sonra aile birleşimi talebinde bulunabilecek. Bu statüde olup aile birleşimi talebinde bulunabilecek kişi sayısı ise aylık 200 kişi olarak belirlendi.[5] Böylece aile birleşimine ciddi manada kısıtlama getirilmesi hedeflendi.

Yapılan statü ayrımının bir dereceye kadar makul görülmesi mümkünken aile birleşimi imkânının tüm sığınmacılara eşit derecede sunulması insani bir meseledir. Zaten aile üyelerinin Hollanda’ya gelişinin engellenmesi hem 2000 tarihli Hollanda Yabancılar Yasası’na (Fl. “Vreemdelingenwet”) hem de Avrupa Aile Birleşimi Direktifi’ne (Fl. “Europese Gezinsherenigingsrichtlijn”) aykırı bir teşebbüstür.

Krizin Görünen Yüzü: Ter Apel

Ter Apel’de geçtiğimiz yıl üç aylık bebeğin hayatını kaybetmesi ve insanların çimlerde uyumak zorunda kalması ulusal krize neden olmuştu. İnsani yardım grubu Sınır Tanımayan Doktorlar (Fr. “Medecins sans Frontieres” – MSF) sığınmacıların tıbbi tedavisine yardımcı olmak için bir ekip gönderdi. MSF acil durum koordinatörü çoğunluklu yoksul ve gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösterdiklerini, zengin bir Avrupa ülkesi olan Hollanda’da ilk kez çalıştıklarını açıklamıştı.[6] Bu yıl da insanlar yetersiz barınma koşulları sebebiyle dışarıda uyumak zorunda kaldı.[7]

Hollanda’da göçün artması, yaşlıların daha uzun süre evde yaşaması ve tek nüfuslu ikamet sebeplerinden kaynaklanan kronik bir konut yetersizliği söz konusu.[8] Koalisyon Anlaşması’nda da yer verilen konut meselesi artan göç akışı ve göçe bağlı olarak yapılacak aile birleşimlerine bağlı olarak tekrar revize edilmek zorunda. Bu durumda tahmin edilenden daha fazla konutun inşa edilmesi gerekecek.

Belediyelere yasal sorumluluk verilerek belediyeler arasında sığınmacıların adil dağılımını ve sığınmacı almak istemeyen belediyelerin zorlanmasını ön gören Dağıtım Yasası (Fl. “De spreidingswet”) kabulünde de anlaşmazlıklar uzun süre devam etti[9] Barınma merkezlerinde yaşanan sıkıntı nedeniyle çıkarılan yasanın yazdan sonra Temsilciler Meclisi ve Senato tarafından onaylanması bekleniyor ve 1 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girmesi planlanıyor.[10]

Yenilenen Hollanda Siyaseti Yeni Yönetim Kültürünün Habercisi Olabilir mi?

Koalisyonun dağılmasıyla koalisyon hükûmetinin parçası olan üç büyük parti lideri siyaseti bıraktığını açıkladı. Kabine’de dışişleri Bakanı ve CDA lideri Wopke Hoekstra, genel başkanlık görevinden ayrılacağını ve yerine gençlerin geçebileceğini söylerken D66 lideri aynı zamanda kabinenin Maliye Bakanı olan Sigrid Kaag, aldığı tehdit ve çevrim içi nefret mesajlarının ailesine zarar verdiğini gerekçe göstererek bir sonraki genel seçimlerden sonra siyasetten çekilme kararı aldı. Tehditlerin ise özellikle kendisini “cadı” olarak etiketleyen aşırı sağdan geldiğini belirtti.[11] Başarılı siyasetçi Hollanda’nın ilk kadın başbakanı olmayı hedefleyerek Hollanda için yeni bir yönetim kültürünü savunuyordu.[12]

Rutte’nin siyasetten ayrılma kararının ardından diğer partilerdeki belirsizlik sürerken Türkiye kökenli Dilan Yeşilgöz VVD Merkez Yönetim Kurulu ve tüm örgütlerin oy birliği ile aday gösterildi. Rutte, meclis tartışmasında Yeşilgöz için “benden daha sağcı” ifadesini kullandı. Yeşilgöz’ün kraldan daha kralcı oluşunun partinin katı göçmen politikalarının uygulanması için iyi bir tablo çizdiği düşünülüyor.[13] Geçtiğimiz aylarda Yeşilgöz, Hollanda polisinin tarafsız gözükmesi gerektiği gerekçesiyle başörtüsü takmasına karşı olduğunu açıklamıştı.[14] Keskin yönetim anlayışı ile katı göç politikalarını uygulaması beklenen Yeşilgöz, parti lideri seçilmesi durumunda Hollanda’nın ilk kadın ve göçmen kökenli başbakanı olacak.[15]  Ancak koalisyonun dağılma sebebi ülkeye gelen mültecilerin sayısını kısıtlamakken göçmen kökenli birinin aday gösterilmesi ve bu kişinin katı göçmen politikalarını hayata geçirme çabaları büyük tezatlıklar teşkil ediyor.

Rutte’nin göç meselesi sebebiyle koalisyonun dağıldığını açıklaması Avrupa’da yükselen popülizmin Hollanda’da da etkili olduğunu gözler önüne serdi. 2021 seçimlerinde katı göçmen politikalarını savunan sağ partiler Temsilciler Meclisi’nde toplamda 28 sandalyeye sahipti.[16] Ancak Wilders’in partisi kazandığı “başarıya” rağmen koalisyona dahil edilmedi. Koalisyonun göç sebebiyle düşmesi, bir bakıma İslam karşıtı tutumları ile öne çıkan Wilders ve diğer katı göçmen politikalarını savunan partilerin de önünü açmış oldu.

Bunun yanı sıra Hollanda’da Senato’daki sandalye sayısını belirleyen Mart 2023’te gerçekleştirilen eyalet seçimlerinde en yüksek oyu 2019’da kurulan Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisi (BBB) aldı.[17] Parti, hükûmetin azot salınımını azaltma planı kapsamında ülkedeki büyük ve küçük baş hayvanların sayısını üçte bir oranında azaltma ve doğal koruma alanlarındaki çiftlikleri kapatma kararına tepki olarak doğmuştu. Siyasette kalıcı olmalarına bağlı olarak BBB’nin göçmenlere yönelik tutumu da Hollanda’nın göç politikasını şekillendirecek.

Hollanda siyasetinin ve göç politikalarının ne yöne evrileceğini tahmin etmek güç. Ancak başbakan adayı ve bazı parti liderleri olarak kadın adayların gösterilmesi Hollanda yönetim kültüründe değişime gidileceği mesajını veriyor. Uzmanlar da Hollanda’da bir kadın başbakanın zamanının geldiğini ifade ediyor.[18] Aynı zamanda yaşanan ayrılıklarının oy verme davranışı üzerindeki etkisi büyük olacağa benziyor.

Dipnotlar

[1] https://gocvakfi.org/wp-content/uploads/2022/04/22-HOLLANDA-KOALI%CC%87SYON-ANLAS%CC%A7MASI-VE-GELECEK-PERSPEKTI%CC%87FI%CC%87.pdf

[2] https://time.com/6293255/mark-rutte-netherlands-government-collapse/

[3] https://time.com/6293255/mark-rutte-netherlands-government-collapse/

[4] https://nos.nl/artikel/2481621-crisisoverleg-over-asiel-en-migratie-val-kabinet-niet-uitgesloten

[5] https://nos.nl/collectie/13941/artikel/2481851-wat-vvd-wil-geldt-al-in-duitsland-maar-daar-wil-coalitie-er-juist-vanaf

[6] https://reuters.com/world/europe/dutch-set-rectify-inhumane-conditions-asylum-seeker-centre-rtl-2022-08-26/

[7] https://www.nu.nl/binnenland/6265112/voor-het-eerst-sinds-afgelopen-zomer-sliepen-mensen-weer-op-stoelen-in-ter-apel.html

[8] https://www.rijksoverheid.nl/actueel/nieuws/2023/07/12/woningbouwopgave-stijgt-naar-981.000-tot-en-met-2030

[9] https://nos.nl/nieuwsuur/artikel/2476352-onenigheid-in-kabinet-over-spreidingswet-leidt-opnieuw-tot-uitstel

[10] https://nos.nl/nieuwsuur/artikel/2476352-onenigheid-in-kabinet-over-spreidingswet-leidt-opnieuw-tot-uitstel

[11] https://www.trouw.nl/politiek/sigrid-kaag-legt-leiderschap-d66-neer-om-zorgen-gezin~b557a615/?referrer=https://www.dutchnews.nl/

[12] https://www.platformdergisi.com/yazi/yayin-uessuenden/36527/hollanda-siyasetinde-liderlik-degisimi-ruttenin-ardindan-sigrid-kaag-ve-wopke-hoekstra-da-gorevlerinden-ayriliyor

[13] https://www.trouw.nl/politiek/dilan-yesilgoz-pitbull-op-de-rechterflank-van-de-vvd~b1f00465f/

[14] https://www.parool.nl/nederland/minister-yesilgoz-wil-geen-hoofddoek-of-keppel-voor-boa-in-dienst~b66a08de/

[15] https://www.bbc.com/turkce/articles/c4nr7kj0k53o

[16] https://gocvakfi.org/wp-content/uploads/2022/04/22-HOLLANDA-KOALI%CC%87SYON-ANLAS%CC%A7MASI-VE-GELECEK-PERSPEKTI%CC%87FI%CC%87.pdf

[17] https://www.trthaber.com/haber/dunya/hollandada-eyalet-secimlerinde-en-cok-oyu-ciftci-vatandas-hareketi-partisi-aldi-753460.html

[18] https://eenvandaag.avrotros.nl/item/eindelijk-een-vrouwelijke-premier-nu-mark-rutte-stopt-is-het-moment-daar-zeggen-experts/

 

Bahar Cebe

Bahar Cebe, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde yüksek lisans eğitimini İstanbul Medeniyet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamlamıştır. Hollanda’daki Türkler ve yurt dışındaki Hollandalılar konularında araştırmalar yapan Bahar Cebe, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde başladığı doktora eğitimine devam etmektedir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#1

*Tüm alanları doldurunuz

  • Furkan Güleç
    2023-07-17 14:13:14

    Başkanlık sistemi en azından bu koalisyon düzenine son verdi fakat uygulamada hala büyük sorunlar var

Son Yüklenenler