'İslam Düşmanlığı'

Danimarka ve İsveç Dinî Temelli Saldırılara Karşı Önlem Alacak

İsveç ve Danimarka'da son dönemde Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırılar yoğunlaşırken, bu provokasyonlara izin verilmesi tepkiyle karşılanıyor. Tepkilerin ardından her iki ülke de kültürel ve dinî temelli saldırılara karşı önlem almayı değerlendiriyor.

Atila Altuntaş - Anadolu Ajansı

Danimarka ve İsveç’te dün yine Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar düzenlendi. Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da İslam karşıtı ve aşırı milliyetçi “Danske Patrioter (Danimarkalı Vatanseverler)” isimli grubun üyeleri, Suudi Arabistan Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yaktı. İslam’a hakaret içeren pankart açan ve sloganlar atan grup, bu anları sosyal medya hesabından canlı paylaştı. Provokasyonu polis güvenliği eşliğinde gerçekleştiren grubun, bir diğer Kur’an-ı Kerim’in üzerine de ayakkabı koyduğu görüldü.

İsveç’te ise daha önce de Kur’an-ı Kerim yakan Irak asıllı Salwan Momika, Parlamento önünde Kur’an-ı Kerim yakarak, İslam dininin ülkede yasaklanmasını istedi. İsveç Parlamentosu önüne geniş polis koruması altında gelen Momika, çevredekilerin tepkisine rağmen Kur’an-ı Kerim’in üzerine bastı. İslam’a hakaret içeren sözler sarf eden Momika, Kur’an-ı Kerim’i ateşe verdi.

Danimarka: Saldırıları Önlemenin Yollarını Araştırılacağız

Danimarka, ülkede son dönemde düzenlenen Kur’an-ı Kerim’i yakma provokasyonlarını, birçok ülkenin kınadığına ve İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) 31 Temmuz’da bu konuyu ele almak üzere toplantı düzenleyeceğine dikkati çekerek, ülkedeki kültürel ve dinî temelli saldırılara karşı önlem almanın yollarını araştıracağını bildirdi.

Danimarka hükûmetinden yapılan yazılı açıklamada, ülkede Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıların, başka ülkelerde hakaret ve tepki uyandırma amacı taşıyan, Danimarka’ya da zarar veren boyutları olduğuna işaret edildi. Açıklamada, Kur’an-ı Kerim’i yakma eylemleri nedeniyle 15 ülkenin Danimarka’yı kınadığı ve İİT’nin 18. Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi’nin, 31 Temmuz’da toplanarak bu konuyu ele alacağı belirtilerek, bu provokasyonlar, “birkaç kişi tarafından düzenlenen son derece saldırgan ve pervasız eylemler” olarak nitelendi.

Bu eylemleri yapanların, Danimarka toplumunu temsil etmediği ve bu eylemlerin aşırılık yanlılarına fayda sağladığı kaydedilen açıklamada, “Danimarka hükûmeti, örneğin diğer ülkelerin, kültürlerin ve dinlerin aşağılandığı ve bunun Danimarka için özellikle güvenlik açısından ciddi olumsuz sonuçlar doğurabileceği özel durumlara müdahale etmenin yollarını araştıracak.” ifadesi yer aldı. Bu değerlendirmenin, Danimarka’nın kapsamlı ifade özgürlüğü çerçevesinde yapılacağı aktarıldı.

İsveç: Kur’an-ı Kerim Yakma Provokasyonlarına Karşı Danimarka ile Diyalog İçindeyiz

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da yaptığı yazılı açıklamada, son haftalarda İsveç ve Danimarka’da artan Kur’an-ı Kerim yakma girişimlerine karşı Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen ile görüştüğünü ve Danimarka ile yakın diyalog halinde bulunduklarını kaydetti. İsveç’in İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra “en ciddi güvenlik durumunu” yaşadığını belirten Kristersson, “Kur’an-ı Kerim krizini başka ülkelerin İsveç aleyhine kullandığının farkındayız.” ifadesini kullandı.

İfade özgürlüğünü ve gösteri özgürlüğünü savunduklarını vurgulayan Kristersson, şu ifadelere yer verdi:

“Farklı geçmişlere ve inançlara sahip insanlara saygı duyma konusunda güçlü bir geleneğe sahibiz. Din özgürlüğü toplumlarımızın doğal bir dayanağıdır. İsveç’te ulusal güvenliğimizi ve yurt dışında İsveçlilerin güvenliğini güçlendirecek önlemlerin kapsamını araştırmak amacıyla ‘Kamu Düzeni Yasası’ da dahil olmak üzere, yasal mevzuatı analiz etmeye çoktan başladık.”

“Kur’an-ı Kerim Yakma Eylemleri Ülkenin İmajını Zedeliyor”

İsveç Adalet Bakanı Gunnar Strömmer, Kur’an-ı Kerim yakma eylemlerinin ülkesinin güvenlik durumunu kötüleştirdiğini ve imajı üzerinde olumsuz etki yaptığını söyledi. Strömmer ve İsveç İstihbarat Teşkilatı (SEPO) Başkanı Charlotte von Essen, ülkede son günlerde artan Kur’an-ı Kerim yakma provokasyonlarına ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Kur’an-ı Kerim yakma eylemleri ve dünyanın çeşitli yerlerindeki karşı protestoların İsveç’te güvenlik risklerini tırmandırdığına işaret eden Strömmer, “İsveç’in, İslam düşmanı ülke gibi resmedilmesi ciddi bir durum. Kur’an-ı Kerim yakma eylemleri, İsveç’in güvenlik durumunu kötüleştirdi. Ülkemizin imajı üzerinde olumsuz etkisi oldu.” ifadelerini kullandı.

Strömmer, teröre karşı çalışmaların hızlandırıldığını, 15 kurumun da teyakkuza geçirildiğini belirtti. SEPO Başkanı Essen de mart ayından beri ülkenin terör riski seviyesinin yüksek olduğunu hatırlatarak, Kur’an-ı Kerim yakılma olaylarından sonra, ülkedeki mevcut terör riskinin yüksek seviyede kalmaya devam ettiğini söyledi.

İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström, Kur’an-ı Kerim yakılmasına ilişkin ülkesinin dış dünyada kötüleşen imajının ele alındığı Meclis Adalet Komitesi toplantısına katıldı. Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Billström, İsveç’te kutsal metinlerin yakılma olayının ciddiye alınması gerektiğine işaret etti.

Kur’an-ı Kerim yakılmasının İsveç’te yasal olmasına rağmen, uygun olmadığını dile getiren Billström, “Kur’an-ı Kerim yakma olayları başladığı günden beri, birçok ülkenin dışişleri bakanı ile temas halindeyim. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri ile de konu hakkında bir görüşme yapacağım.” dedi.

İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakılmasından sonra İslam dünyasında yükselen İsveç firmalarına boykot çağrısı üzerine harekete geçen Uluslararası Kalkınma İşbirliği ve Dış Ticaret Bakanı Johan Forssell, firma yetkililerini toplantıya çağırdı.

Toplantı öncesi açıklamada bulunan Forsell, “Ku’ran-ı Kerim yakılma olaylarından sonra yurt dışında ticaret yapan İsveç firmalarının zarar görmesi söz konusu. Bu nedenle yakma olayına tepki gelen bölgelerde iş yapan İsveç şirketlerini toplantıya çağırdım.” dedi.

Momika Hakkında İnceleme Başlatıldı

İsveç Göçmeler Ofisi, 11 Temmuz’da, Momika ile ilgili, oturma ve çalışma izninin iptali ve sınır dışı edilmesi için dava açtı. Kurumdan yapılan açıklamada, Momika’ya 16 Nisan 2021’de ülkede çalışma ve oturma izni verildiği ve bu iznin 16 Nisan 2024’te biteceği aktarıldı.

İsveç Expressen gazetesi ise Momika hakkında Irak’ta bulunduğu sürede “savaş suçu” işlediği şüphesiyle Göçmenler Ofisi tarafından dava açıldığını yazdı.

İsveç ve Danimarka’da Kur’an-ı Kerim’e Yönelik Provokasyonlar

Danimarkalı aşırı sağcı politikacı ve Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan, 2022’de Paskalya tatili boyunca İsveç’in Malmö, Norköpin, Jönköping kentleri ile başkent Stockholm’de Kur’an-ı Kerim yakma provokasyonlarını sürdürmüştü. Paludan, 21 Ocak’ta Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği ve 27 Ocak’ta Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakmıştı.

Stockholm’de Irak asıllı Salwan Momika da Kurban Bayramı’nın birinci gününe denk gelen 28 Haziran’da, Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kur’an-ı Kerim yakmıştı. Momika, 20 Temmuz’da da Irak’ın Stockholm Büyükelçiliği önünde polis koruması altında Kur’an-ı Kerim’i ve Irak bayrağını ayaklar altına almıştı.

Danimarka’daki İslam düşmanı ve aşırı milliyetçi bir grup, nisan ayı itibarıyla Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Türk bayrağına ve Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırı düzenlemeye başlamıştı. İslam karşıtı pankart açan ve İslam’a hakaret içeren sloganlar atan grup üyeleri, 21 Temmuz’da Irak’ın, 24 Temmuz’da İran ve Irak’ın, 25 Temmuz’da da Mısır ve Türkiye’nin Kopenhag büyükelçilikleri önünde Kur’an-ı Kerim yakmıştı. Grup, 28 Temmuz’da Kopenhag’daki bir caminin önünde Kur’an-ı Kerim yaktı.

Bu eylemlerin, polis koruması eşliğinde ve yetkili makamlardan izin alınarak yapılmasına, Türkiye başta olmak üzere birçok ülke tepki göstermişti. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 25 Temmuz’da, kutsal kitaplara yönelik şiddeti uluslararası hukukun ihlali olarak tanıyan ve bu tür eylemleri şiddetle kınayan karar tasarısı kabul edilmişti. (AA, P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler