'Akdeniz'

Akdeniz’deki Kurtarma Çalışmaları Mülteci Hareketliliğini Artırmıyor

Siyasetçiler sık sık Akdeniz'deki kurtarma operasyonlarının mülteci sayısını arttırdığını iddia ediyor. Ancak yapılan yeni bir araştırma mülteci sayısındaki artışta belirleyici faktörlerin farklı olduğunu ortaya koyuyor.

©Anjo Kan / Shutterstock.com

Akdeniz’in Kuzey Afrika ile İtalya arasındaki bölümü, Avrupa’ya deniz yoluyla ulaşmak isteyen düzensiz göçmenlerin kullandığı en önemli rotalarından biri. Yakın zaman önce yeni analiz teknikleri kullanılarak yapılan bir çalışma 2011 ve 2020 yılları arasında bu rota üzerindeki geçiş teşebbüslerinin ve gerçekleştiği bilinen ölümlerin sayısındaki değişiklikleri inceliyor.

Alman Uyum ve Göç Araştırmaları Merkezi’nin (DeZIM) “Akdeniz’de Deniz Kurtarma” projesi kapsamında yapılan çalışmanın yazarları, bu rotada deniz yoluyla gerçekleşen sınır geçişlerinin sayısının, devlet veya özel sektör tarafından yürütülen arama ve kurtarma operasyonlarından etkilenmediğini ortaya koyuyor.

Temel Faktörler: Çatışmalar ve Ekonomik Şartlar

Çalışmaya göre Akdeniz’deki sınır geçişlerinin sayısı daha ziyade menşe ülkelerdeki çatışmalar ve şiddet ortamı, işsizlik oranları, hammadde fiyatları ve doğal afetlerin yanı sıra iklim şartları, döviz kuru ve Kuzey Afrika, Orta Doğu ve AB ülkeleri arasındaki hava trafiğindeki değişiklikler gibi ekonomik ve çevresel koşullardan etkileniyor.

Sonuçlar, denizdeki arama ve kurtarma operasyonlarının göç üzerinde sözde bir çekim etkisine sahip olduğu, böylece insanları Akdeniz’i geçmeye teşvik ederek dolaylı yoldan daha fazla ölüme neden olduğu yönündeki ısrarlı iddialarla çelişiyor. Araştırmanın yazarı Alejandra Rodríguez Sánchez, “Artık hangi somut faktörlerin göç hareketlerini etkilediğini daha kesin ve daha iyi bir şekilde açıklayabiliyoruz.” diyerek yaptıkları çalışmayla özellikle Akdeniz’de mülteci botlarına yönelik gerçekleştirilen kurtarma operasyonlarının “Pull effect” olarak anlandırılan daha fazla mülteciyi çektiği tezinin bilimsel bir dayanağı olmadığını ortaya koyduklarını belirtildi.

“Geri İtmeler İnsan Hakları İhlali”

Öte yandan mevcut verilerin, Libya sahil güvenliği tarafından gerçekleştirilen geri itme uygulamalarıyla Akdeniz’i geçiş girişimlerinin azaltıldığını gösterdiği belirtildi. Bununla birlikte çalışmada, “Teknelerin durdurulması ve Libya’ya geri gönderilmesi ciddi insan hakları ihlalleriyle ilişkilendiriliyor ve Libya’daki insan hakları durumunun da tahammül edilemez olduğu belgeleniyor” ifadelerine yer verildi. İnsan hakları ihlalleri nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (ICC) çok sayıda dava devam ediyor.

DeZIM’den Ramona Rischke, Akdeniz’deki kurtarma çalışmalarının “çekim etkisi” teziyle de desteklenen ve giderek daha insan düşmanı bir caydırıcılık politikasının nesnesi hâline geldiği eleştirisinde bulundu. Rischke, bu araştırmayla deniz kurtarma uygulamalarının daha fazla mülteciyi Akdeniz’e çektiği tezinin bilimsel bir temeli olmadığının ortaya konduğunu ve bunun siyasi bir sonucunun da olması gerektiğini belirtti. (P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler