'Gazze Şeridi'

“Hastane Saldırısı Bütün Dünyanın Ön Gördüğü Ama Önlemediği ‘Bir Savaş Suçu'”

Dün akşam Gazze'deki El-Ehli Baptist hastanesine düzenlenen bombalı saldırı, İsrail'in geçen hafta Gazze'deki hastanelere gönderdiği "tahliye emirlerini" gündeme getirdi

18 Ekim 2023 bgucin
Fotoğraf: AA.

Hamas’ın 7 Ekim tarihinde İsrailli sivillere yönelik gerçekleştirdiği saldırıların ardından İsrail Gazze’ye yönelik saldırılarını arttırdı. Dün akşam Gazze’deki El-Ehli Baptist Hastanesi’ne düzenlenen saldırıda hastaneye sığınan halkın ve sağlık çalışanlarının da içinde bulunduğu ilk belirlemelere göre 500’den fazla kişi hayatını kaybetti.

İsrail içerisinde El-Ehli Baptist Hastanesi’nin de olduğu 22 hastaneye tahliye emri yollamıştı. İsrail’in bu isteğine aralarında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Sınır Tanımayan Doktorlar tepki göstermişti. İsviçre merkezli Sınır Tanımayan Doktorlar, “Gazze’de ayrım gözetmeksizin devam eden kan dökme ve sağlık hizmetlerine yönelik saldırıları kınıyoruz” demişti.

DSÖ de böylesi bir kararın “yaralılar ve hastalar için idam cezası” anlamına geleceğini belirterek İsrail’den bu kararı geri almasını istemişti.

Hastane saldırısının öncesindeki günlerde bilgilendirme yapan DSÖ, Gazze’deki sağlık hizmetlerine yönelik hâlihazırda 41 teyit edilmiş saldırıda bulunduğunu uluslararası toplumla paylaşmıştı. Bölgede faaliyetlerini sürdürmeye çalışan sağlık kurumları ise, işlem bekleyen hasta, güvenlik gerekçesiyle hastanelere sığınan siviller ve cesetler nedeniyle çok zor durumda olduklarını açıklamıştı.

Filistin’de 3 Günlük Yas İlan Edildi

İsrail’in Gazze Şeridi’nde gerçekleştirilen hastane saldırısı nedeniyle işgal altındaki Batı Şeria ile Doğu Kudüs’te bir günlük genel greve gidildi. Filistin’in resmî haber ajansı WAFA’da yer alan haberde, “İsrail’in Gazze’deki El-Ehli Baptist Hastanesi’ni bombalayarak yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği menfur katliam ve devam eden İsrail saldırılarının ardından işgal altındaki Batı Şeria ile Doğu Kudüs’te bir günlük genel greve gidildiği” ifade edildi.

Filistin direniş güçlerinin çağrısıyla gerçekleştirilen grevin, Batı Şeria ile Doğu Kudüs’teki üniversite, banka, iş yerleri olmak üzere tüm kurum ve kuruluşları kapsadığı kaydedildi. Toplu taşıma araçlarının da katıldığı grevin, yaşamın tüm alanlarını etkilediği belirtildi.

Haberde ayrıca, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın dünkü hastane saldırısı sonrası ilan ettiği 3 günlük yas dolayısıyla resmî kurumlarda bayrakların yarıya indirildiği ifade edildi.

İsrail: “İslami Cihad Yaptı”

İsrail ordusu, Gazze’deki El-Ehli Baptist Hastanesi’nin İslami Cihad tarafından vurulduğunu iddia ederek bunu kanıtladığını ileri sürdüğü bir radar haritası grafiği paylaştı. İsrail ordusu, X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, Filistinli İslami Cihad grubunun abluka altındaki Gazze Şeridi’nden attığı bir roketin menziline ulaşmakta başarısız olup kısa mesafedeki El-Ehli Baptist Hastanesi’ne isabet ettiğini savundu. İsrail ordusu radar sistemlerine dayandığı öne sürdüğü harita grafiğinin, abluka altındaki Gazze Şeridi’nden fırlatılan roket güzergahlarını kanıtladığını iddia etti.

İsrail’in suçladığı İslami Cihad Hareketi ise , Gazze’deki El-Ehli Baptist Hastanesini bombaladıkları yönündeki İsrail iddialarını yalanlayarak, bunun “asılsız olduğunu” belirtti.

Filistin gözlemevi ve haber teyit servisi “Tahaqaq”, İsrail’in Gazze’deki El-Ehli Baptist Hastanesine düzenlediği ve 500’den fazla kişinin ölümüne yol açan saldırıya ilişkin İsrail ordusunun öne sürdüğü iddiayı yalanlayan bir analiz yayımladı. Tahaqaq’ın yayımladığı ve hastanenin vurulduğu sırada meydana gelen patlamayı gösteren farklı görüntülerin ve olay sırasında ve öncesinde yaşanan gelişmelerin incelendiği çalışmada, hastanenin İsrail ordusu tarafından bombalandığı sonucuna varıldı.

İsrail Daha Önce Hastaneye 2 Ayrı Füze Saldırısı Gerçekleştirmişti

İngiliz-Filistinli bir plastik cerrah ve Sınır Tanımayan Doktorlar gönüllüsü olan Dr. Ghassan Abu-Sittah, El-Ahli Baptist Hastanesi’nde yaşanan trajik bir olayı Middle East Eye’a anlattı. El-Ahli Hastanesi’nin talebi üzerine görev yaptığı ve yaklaşık 40 bin kişinin sığındığa Dar Al Şifa Hastanesi‘nden geçici olarak gelen Dr. Abu-Sittah, saldırının gerçekleştiği esnada yaralılara müdahale ediyor ve gerek görülen ampütasyon işlemlerini yapıyordu. Trajediye birinci elden şahit olan Dr. Abu-Sittah, İsrail’i Filistin hastanelerini hedef aldığı için kınayarak, İsrail’e koşulsuz destek sunan ülkelerin politikacılarını da saldırıdan sorumlu tutuyor ve saldırıyı bütün dünyanın olacağını gördüğü ama önlemediği bir “savaş suçu” olarak nitelendiriyor.

Filistin Sağlık Bakanı Vekili Yousef Abu al-Rish, saldırıdan sonra yaptığı basın açıklamasında hastanenin İsrail tarafından vurulduğunu dile getirdi. Açıklamasında, İsrail ordusunun hastane müdürü Dr. Maher Ayyad’ı arayarak daha öncesinde hastaneyi aradıklarında kimse açmadığı için öncek gün iki uyarı füzesiyle hastaneyi vurduklarını iddia ettiğini ve müdüre hastaneyi neden boşaltmamış olduklarını sorduğunu söyledi. İsrail tarafının insan hayatını önemseyen pervasız tutumunu kınayan Abu al-Rish, İsrail ordusunun benzer boşaltma talepleri ve tehditlerle Kuveyt Hastanesi’ne de ulaştıklarını paylaştı.

Abu al-Rish, DSÖ’nün Filistin şubesinde 15 Ekim’de yaptığı açıklamada, Gazze’deki hastanelerinin boşaltılmasının mümkün olmadığını ve hastaların taşınabileceği elverişli bir sağlık tesisinin bulunmadığını da söylemişti. Hasta kabul edebilecek kapasiteye sahip bir tesis olsa bile ağır durumdaki birçok hastanın nakil sırasında canından olacağını ifade etmişti. Birleşmiş Milletler de, İsrail’in, 8 Ekim’de Gazze’ye yönelik su, elektrik, gıda ve diğer temel hizmetleri kesme kararının ardından artık bölgedekilere insani yardım sağlayamadıklarını duyurmuştu.

Biden: “Saldırıyı Diğer Taraf Düzenledi”

İsrail’i ziyaret eden Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yla ortak basın toplantısı düzenledi. Biden, “Bugün burada bulunmamın basit bir nedeni var; İsrail halkı ve dünyadaki herkesin ABD’nin nerede durduğunu bilmesi. Dışişleri Bakanı (Antony) Blinken da burada. Buraya birkaç kez geldi. Ama ben şahsen gelmek istedim.” dedi.

Amerikalıların İsrail ile yas tuttuğunu belirten Biden, “Kendinizi savunmak için ihtiyaç duyduğunuz şeylere sahip olmanızı sağlayacağız. Ayrıca Hamas’ın tüm Filistin halkını temsil etmediğini ve onlara sadece acı getirdiğini de unutmamalıyız.” diyerek ABD’nin İsrail’e desteğini yineledi.

ABD Başkanı Biden, hastanedeki “patlama” nedeniyle duyduğu üzüntüyü dile getirerek “Görünen kadarıyla hastaneye yapılan saldırıyı diğer taraf düzenledi, siz (İsrail) değil. Ancak çok sayıda kişi emin değil.” diye konuştu.

Biden’ın, Tel Aviv’deki ziyaretin ardından Ürdün’ün başkenti Amman’da düzenlenmesi planlanan dörtlü zirveye katılması bekleniyordu. Söz konusu zirveye, Biden, Ürdün Kralı 2. Abdullah, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi katılacaktı. Saldırının ardından Ürdün, yapılması planlanan dörtlü zirveyi iptal ettiğini duyurdu. Beyaz Saray ise planlanan dörtlü zirvenin, Abbas’ın, Gazze’deki hastaneye yapılan saldırıdan sonra 3 gün yas ilan etmesi nedeniyle tarafların “ortak kararıyla” iptal edildiğini öne sürdü.

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Soruşturma Yürüttüğünü Bildirdi

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Filistin’deki durumla ilgili soruşturma yürüttüğünü belirterek, bu kapsamda İsrail ve Filistin’deki güncel olaylarla ilgili bilgi sahibi olanların UCM Savcılık Ofisi’ne (OTP) bildirimde bulunabileceği belirtti.

UCM, sosyal medya platformu X’ten yaptığı paylaşımda, “UCM’nin Roma Statüsü uyarınca Savcılık Ofisi (OTP), mahkemenin yetki alanına giren suçlarla (savaş suçları, insanlığa karşı suçlar, soykırım ve saldırı) ilgili olarak herhangi bir kaynaktan kendisine sunulan bilgileri analiz edebilir.” ifadesini kullandı.

Paylaşımda, ayrıca, Filistin’le ilgili yürütülen soruşturma kapsamında bildirimde bulunmak isteyenler için link paylaşıldı. Söz konusu linkteki formun “iletişim” olarak da bilinen bu tür bilgileri, UCM Savcılık Ofisi’ne isimsiz veya isimli olarak göndermek için kullanılabileceği kaydedildi. (AA/P)

bgucin

Galatasaray Üniversitesi’nde Sosyoloji programından mezun olan Burak Gücin, sonrasında Heidelberg Üniversitesi’nde Kültürel Çalışmalar alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. Ağırlıklı olarak ideoloji, kültür ve göç üzerine çalışan Gücin, Perspektif redaksiyon ekibinin üyesidir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler