Batılı Müslümanlar Turizm İçin Neden Türkiye’yi Tercih Ediyor?

Son yıllarda Türkiye, özellikle çoğunluğu Müslüman nüfusa sahip ülkelerden turistler için bir çekim merkezi. 2022 yılının ilk altı aylık döneminde Türkiye’ye gelen yaklaşık 11 milyon turistin 1,5 milyonuna yakını Arap ülkelerindendi. Bu ülkelerden gelen turist sayısı 2023 yılında ise tüm turist sayıları içinde yüzde 10’a çıkmış durumda. Orta Doğu, Körfez ve Arap ülkelerinden gelen turist yoğunluğu ülkede sadece turizm anlamında değil, turistlerin ülkedeki davranışları ve işletmelerin fiyat politikaları, hatta ırkçılıkla alakalı yeni soruları da gün yüzüne çıkartıyor.

Öte yandan Türkiye yalnızca Müslüman çoğunluk nüfusa sahip ülkelerden turistler için bir tercih sebebi değil. Avrupa’da yaşayan birçok “Batılı” Müslüman da turizm için Türkiye’yi tercih ediyor. Bu tercihin arkasında yatan nedenleri ihtida etmiş Müslüman Belçikalılarla konuştuk.

“Antalya’da Tatil Bize Ailece Çok İyi Geldi”

Son 15 senede Türkiye’de muhafazakâr tatil yerlerinin ciddi manada arttığı ve Halal Booking gibi muhafazakâr tatil paketleri sunan sayfaların her geçen gün daha da büyüdüğü açık. Son iki senedir yazlarını ailesiyle birlikte Türkiye’de geçiren, Belçika Brüksel’de yaşayan Fas kökenli Fatima bu durumu şöyle anlatıyor:

“Brüksel’de birçok Türk seyahat acentesi var. Türkiye’ye gitmek isteyen herhangi biri buralardan bilgi alıp rezervasyon yaptırabiliyor. Ben de iki sene önce bir arkadaşıma eşlik etmek adına bu tarz bir acenteye gitmiştim. Sunulan fiyatlar, otel seçenekleri ve her şey dâhil paketler kulağa hoş gelmişti. Bu vesile ile Antalya’ya tatile gitme fırsatı bulduk ve orada geçirdiğimiz bir hafta bize ailecek çok iyi geldi. Türk yemeklerine zaten bayılıyoruz. Otelin yemekleri de muazzamdı. Özellikle kadınlara özel plaj bulunması benim ve tesettürlü iki kızım için aradığımız rahatlıktı. Türkiye’nin Müslüman bir ülke olmasından kaynaklanan anlayış ve bundan yola çıkarak Müslüman kadınların ihtiyaçlarına yönelik otel konseptleri tasarlanması insanı sevindiriyor!”

Fatima’nın arkadaşı olan ve Belçika’da yaşayan Najatte de son altı senedir Türkiye’yi tatil için tercih edenler arasında. Kaldığı oteldeki yemeklerin helal ve Türk mutfağı olmasının tercih nedeni olduğunu söyleyen Najatte, tatillerinin büyük kısmını otel içinde geçirdiklerini anlatıyor: “Havaalanından doğrudan otele gittiğimiz için şehri görmeye pek vakit bulamıyoruz. Ama bu da Türkiye’ye tekrar gitmek ve şehirleri keşfetmek için bir bahane oluyor.”

“Mühtedi Bir Müslüman Olarak İstanbul Beni Yanıltmadı”

Dinî hassasiyete sahip turistlerin Türkiye’deki tatil tercihleri, sadece muhafazakâr oteller, Ege ve Akdeniz’in mavi sahilleri ve “helal mutfak”la sınırlı değil.

Türkiye’nin İslam dünyasıyla olan derin tarihî bağları ve barındığı İslam medeniyetinin izleri de Batılı Müslüman turistlerin ilgisini çeken nedenler arasında.

İsveç’in Göteborg şehrinde yaşayan 32 yaşındaki Anna, Türkiye’deki tatil tecrübelerini şöyle paylaşıyor: “26 yaşında Müslüman oldum. Bir arayış içindeydim. İslami yaşantıyı somut bir model olarak görebileceğim, İslam tarihini yakından hissedebileceğim ve Müslümanların yaşantılarına tanıklık edebileceğim bir yerlere gitmek istiyordum. Bunların hepsini bir arada bulmayı ümit ettiğim İstanbul vardı aklımda. Dolayısıyla Müslüman olduktan sonra ilk seyahatim İstanbul’a oldu. İstanbul beni yanıltmadı. Avrupa’daki şehirlerde hissedemediğim manevi havayı orada soldum. Osmanlı devletinden kalan izler ve İslam tarihiyle yakından bağlantılı olan camileri beni derinden etkiledi.”

İstanbul’a her gidişinde yeni bir cami gezdiğini anlatan Anna, kendisini İstanbul’da artık bir turist gibi değil, oranın bir parçası gibi hissettiğini söylüyor:

“Çok klişe gelecek biliyorum ama İstanbul cidden Batı ve Doğu’nun mükemmel bir karışımı. Ben Avrupalı bir Müslüman’ım ve sahip olduğum kimlik katmanlarının her bir parçası İstanbul’da karşılık buluyor.“

İstanbul’a üç kez gittiğini anlatan Anna, Türkiye’nin diğer yerlerini de keşfetmek için sabırsızlandığını ekliyor: “İlerisi ne gösterir bilmiyorum ama bazen keşke Türkiye’de yaşasam diye düşünüyorum.”

Türkiye’ye Alışveriş Turizmi

Her ne kadar Türkiye’nin tarihi ve manevi boyutu Müslüman turistler için dikkat çekici olsa da ülkenin bu kesim için bir turist destinasyonu olma nedenleri arasında ekonomik faaliyetler de var. Müslüman turistler Avrupa’da ulaşamadıkları, özellikle tesettür sektöründen ürünlere Türkiye’de ulaşabiliyorlar.

Brüksel’de yaşayan Cezayir asıllı Nadia, Türkiye’ye hem şehir gezisi hem de alışveriş yapmak için gidenlerden birisi. Türkiye’ye ziyaretini şöyle anlatıyor:

“Eskiden Brüksel’de başörtülü kadınlara hitabet eden çok az kıyafet bulabilirdik. Şimdi ise tamam, bu kıyafetler Brüksel’de de mevcut. Hatta neredeyse aradığımız her şeyi bulabiliyoruz. Ama yine de Türkiye’deki kadar yok! Arap ülkelerinde veya Avrupa’da bulamadığımız envai çeşidi Türkiye’de bulabiliyoruz.”

Bu alışveriş turizminde sosyal medyadaki başörtülü fenomenlerin büyük etkisi de var. Özellikle tesettür kıyafetlerinin reklamı yapan fenomenler, Türkiye’ye yönelik “alışveriş turizmi”ni arttıran turizm elçilerine dönüşmüş durumda. Nadia bu durumu şöyle ifade ediyor: “Türkiye’de yaşayan ve Instagram’da takip ettiğim birçok başörtülü fenomen var. Onların üstünde gördüğümüz ve reklamını yaptıkları markaları Brüksel’de satın alma veya sipariş verme şansımız yok. Bunlar bizi Türkiye’ye alışveriş için çeken unsurlar.”

Nadia, Belçika’dan birçok Müslüman turistin İstanbul’a hem alışveriş hem de şehir gezisi için gittiğini anlatıp ekliyor: “Kalabalık ve gürültülü, ama İstanbul gibisi de yok!”

Batılı Müslümanların turizm için neden Türkiye’yi seçtikleri sorusunun cevabı hayli çeşitli. İslam, Türk ve Batı kültürünün karışımını bir arada barındıran atmosferi solumak ve kendi hayat tarzlarına uyumlu konforlu bir tatil geçirmek belirleyici faktörler arasında.

Batılı Müslümanlar aradıkları bu kriterleri Türkiye’de bulabildikleri sürece Türkiye uzun yıllar turistler için çekim gücünü korumaya devam edecek gibi görünüyor.