'Fransa'

Fransa, Göç Yasası Sonrası Anayasa Referandumuna mı Gidiyor?

25 Ocak'ta Anayasa Konseyi yeni Göç Yasası'ndaki maddelerin üçte birini çıkarma kararı aldı. Metindeki en sert tedbirleri eleyen bu karardan Macron cephesi memnun görünse de, sağ partiler anayasa değişikliği ve referandum talep ediyor.

31 Ocak 2024 admin
Fotoğraf: EQRoy / Shutterstock

Anayasa Konseyi, Ulusal Mecliste kesin olarak oylanan Göç Yasası’nın önemli bir kısmını sansürlemeye karar verdi. 25 Ocak’ta açıklanan kararla birlikte kurumun dokuz yargıcı, sol partilerdeki parlementerlerin itiraz ettiği yasa metninin üçte birini tamamen veya kısmen iptal etti. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise hiç zaman kaybetmeden 26 Ocak’ta metnin son hâlini onayladı ve yasa 27 Ocak’ta Resmî Gazete’de yayımlandı. Yasa metni yürülüğe girer girmez sonuçlarını göstermeye başladı. Yeni yasaya göre hareket eden Alpes-Maritimes Valiliği, daha önce mutlak koruma hakkından yararlanan kişilere Fransız topraklarını terk etme yükümlülüklerini duyurdu.

Göç Yasası Yasama Sürecinde Büyük Değişime Uğramıştı

İçişleri Bakanı Gérald Darmanin tarafından savunulan orijinal yasa metni, personel sıkıntısı çeken sektörlerin iş gücü problemini çözme vaadi, devletin göç üzerindeki kontrolünü arttırma ile göçmenlerin daha iyi entegrasyonunu sağlama arasında bir uzlaşma olarak kamuoyuna ve parlamentoya sunulmuştu. Ancak Senatodaki sağ ve merkez partilerden oluşan çoğunluktan gelen çok sayıda ekleme, metni bu amaçtan uzaklaştırıp daha sıkı bir göç politikasını merkeze alan bir rotaya sokmuştu.

Taslak daha sonra Ulusal Meclis Hukuk Komisyonu tarafından revize edilmiş, ancak milletvekillerinin ret önergesini kabul etmesiyle bu versiyon değerlendirilmeye alınmadan reddedilmişti. Daha sonra Macron yönetimi, Ulusal Meclis çoğunluğu ile Cumhuriyetçiler Partisi (LR)  arasındaki siyasi müzakerelerin neticesinde 18 ve 19 Aralık’ta metni daha da değiştiren bir ortak komite toplamış ve yasayı parlamentonun her iki kanadında da geçirmişti.

Yasa Metnindeki 32 Madde İptal Edildi

Yasanın 86 maddesinden 32’si Anayasa Konseyi tarafından iptal edildi. Bunlar arasında, aile birleşimi, yabancı öğrenciler için depozito ödemesi alınması, sosyal yardımların (aile yardımları, kişiye özel konut yardımı…) dağıtımında ulusal tercih kriteri uygulanması ile ilgili maddeler bulunuyor.

Tüm bu iptal edilen düzenlemeler, yasanın geçmesi konusunda varılan anlaşmanın bir parçası olarak Cumhuriyetçiler Partisi tarafından yasa taslağına eklenmişti. Anayasa Konseyinin son kararı ile yasa taslağı hükûmetin ilk sunduğu hâliyle kabul edilmiş oldu. Bu büyük sansürün yardımıyla orjinal fikre daha yakın bir versiyonun ortaya çıkması, Macron cephesinde memnuniyetle karşılandı.

Anayasa Konseyi Hangi Maddeleri “Niçin” İptal Etti?

Göçmen Kotası

Ülkeye alınan göçmen sayısı için bir kota oluşturulması ve parlamentoda göç ile ilgili yıllık düzenli oturumlar yapılmasına dair madde Anayasa Konseyi tarafından iptal edildi. Hükûmetin ilk taslağında yer almayan bu madde Senato tarafından eklenmişti. Ortak Komisyon da Senatonun getirdiği bu düzenlemeyi onaylamıştı.

Cumhuriyet İlkelerine Uyma Taahhüdü

“Cumhuriyet ilkelerine” uymadığı düşünülen bireylerin oturma izninin reddedilmesi veya geri alınmasına dair düzenleme de Anayasa Konseyi tarafından iptal edildi. Senato sürecinde eklenen maddeye göre oturum iznine başvuran herkesten, “Cumhuriyet ilkelerine saygı gösterme taahhüdü sözleşmesi” imzalaması istenecekti ve aksi takdirde kişi oturum izni alamayacaktı.

Sosyal Yardımlarda Asgari İkamet Şartı

Bazı sosyal yardımların beş yıllık yasal ikamet şartına bağlanmasına dair düzenleme de yasa taslağının ilk versiyonunda yer almazken yine Senato tarafından eklenmiş ve Ortak Komisyonda da kabul edilmişti. Ancak Anayasa Konseyi bu düzenlemenin kanun taslağının ana konusu ile bağlantısız olduğuna hükmetti.

Vatandaşlık Başvurusunu Zorlaştıran Maddeler

Yine aynı şekilde ilk taslakta yer almadığı halde Senato ve Ortak Komisyon tarafından vatandaşlık hakkının kazanılmasına dair süreçleri zorlaştıran düzenlemeler de Anayasa Konseyi tarafından kanun taslağı ile ilgisiz bulundu. Bu düzenlemeler arasında vatandaşlığa başvuru yapmak için Fransa’da geçirilmesi gereken sürenin arttırılması ve yabancı ebeveynlerden Fransa’da doğan çocukların vatandaşlık almasını zorlaştıran maddeler öngörülmüştü. Aile birleşimini zorlaştırmak için Senato ve Ortak Komisyon tarafından eklenen maddeler de aynı şekilde Anayasa Konseyi tarafından yasa taslağı ile ilgisiz bulundu.

Bu yeni yasaya karşı çıkan siyasiler ve kamuoyunun gözünde oluşan son durum hükûmet ve metne destek veren partiler adına bir yenilgi. Bu nedenle önemli bir kısmı reddedilmiş metnin yürürlüğe sokulmasının sorunlu olacağı fikrindeler. Anayasa hukukçuları açısından ise önemli bir problem daha söz konusu: Anayasa Konseyi sansür kararlarının çoğunu esas değil usul üzerinden aldı. Le Monde’ye yazan kamu hukukçusu Prof. Samy Benzina, çok sayıda maddenin çıkarılmasına rağmen bilhassa sosyal yardım dağıtımında uygulanmak istenen “ulusal tercihin” anayasal hak ve özgürlüklere uygun olup olmadığı sorusunun açıkta bırakıldığını belirtiyor. Benzina’ya göre, Anayasa Konseyi anayasaya uygunluk konusunda net bir tavır alıp kırmızı çizgiler çekmedi.

Sağ Partiler Anayasa Reformu Talep Ediyor

Anayasa Konseyinin kararının siyasi sonuçları hemen ortaya çıktı. Sağ ve aşırı sağ gruplar bir anayasa değişikliği reformu yapılmasına dair taleplerini ve göç yasasının referanduma sunulmasına yönelik isteklerini dile getiriyor. Konu hakkında Avrupa Parlamentosu üyesi Thierry Mariani (RN)  “Anayasa Konseyi bu nedenle göç yasasının bir kısmını iptal ederken, Fransızlar bu konuda çok daha radikal bir reform talep ediyor. Halkın iradesini hayata geçirmeli ve onlara söz hakkı vermeliyiz. Tek çözüm: Marine Le Pen’in talep ettiği referandum” dedi.

Anayasa Konseyi kararı çıkmadan önce bile Cumhuriyetçiler, olası bir iptali öngörmüştü ve yaklaşık bir yıldır ısrarla Macron yönetiminin ihtimal dışı gördüğü bir senaryo olan anayasa değişikliği için harekete geçmişti. Cumhuriyetçiler Senato Grubu Başkanı Bruno Retailleau geçtiğimiz hafta France Inter’de şöyle konuştu: “Anayasa Konseyi, anayasanın bunun yapılmasına izin vermediğini söylerse, anayasayı değiştirmek Cumhurbaşkanı’nın görevi olacaktır.”

Île-de-France Bölgesi Başkanı Valérie Pécresse (LR) de “Anayasa reformu olmadan bunu başaramayacağız.” dedi. LR Genel Başkanı Eric Ciotti ise “Anayasa Konseyi göç yasasını sansürledi. Hukuktan ziyade siyaseten bir yargılama yaptılar. Bu sansürü Emmanuel Macron ve sol cenah umuyordu. Fransa’nın kaderini korumak amacıyla yapılacak bir anayasal reform her zamankinden daha gerekli görünüyor! ” açıklamasını yaptı.

Ulusal Birlik Partisi (RN) Genel Başkanı Jordan Bardella da “Göç yasası ölü doğmuştur. Tek çözüm göç konusunda referandumdur.” sözleriyle benzer bir değerlendirme yaptı. Mevcut konjonktürde göründüğü kadarıyla sağ Cumhuriyetçiler ile aşırı sağ Ulusal Birlik Partisi bir anayasa revizyonu için ittifak yapacaklar.

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler