'Fransa'

Reddedilen Göç Yasası, Daha Sert Tedbirlerle Geri Gelebilir

Fransa'da göç politikasına dair yasa tasarısının Ulusal Mecliste reddedilmesi, hükûmetin siyasi konumunu zorlayarak erken seçim ihtimalini gündeme getirdi. Farklı siyasi partiler arasındaki çekişme, daha sert tedbirler içeren bir yasa metninin oluşma riskini de ortaya çıkardı.

Ulusal Meclis binası önünde yasa tasarısını protesto edenler arasındaki belgesiz işçiler, 11 Aralık 2023. Fotoğraf: Mohamad Salaheldin Abdelg Alsayed - Anadolu Ajansı.

Fransa’da hükûmetin tartışmalı göç yasa tasarısının Ulusal Mecliste dinlenmesi ve tartışılması reddedildi. Parlamentodaki muhalefetin Ulusal Mecliste tasarının görüşülmesinin reddine ilişkin verdiği önerge 265’e karşı 270 oyla kabul edildi. Meclis Genel Kurulu oylanmasında çıkan bu sonuçla yasa tasarısının Ulusal Mecliste müzakere edilmesi engellenmiş oldu.

Macron, İçişleri Bakanı Darmanin’in İstifasını Kabul Etmedi

Yeşiller Partisi (EELV) tarafından sunulan ret önergesine, aşırı sağcı Marine Le Pen’in partisi Ulusal Birlik (RN) milletvekilleri de destek verdi. 5 oy farkla ret kararının çıktığı oylamaya, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un partisi Rönesans’tan 5 milletvekilinin katılmaması dikkati çekti.

Ulusal Mecliste hükûmet aleyhine sonuçlanan oylamanın ardından, İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Cumhurbaşkanı Macron’a istifasını sundu. Darmanin’in istifasını kabul etmeyen Macron, tasarının önündeki engellerin kaldırılması için çalışılmasını istedi.

Peki, Hükûmet Düşebilir mi?

Macron’un partisi 2022’deki seçimlerin neticesinde Ulusal Meclisteki salt çoğunluğu kaybettikten sonra pek çok kişi yeni genel seçimlere gidilmesi gerekeceğini tahmin etmişti. Fakat bunu takip eden 18 ay içinde hükûmet, daha kötümser tahmin aksine bazı yasaları geçirmeyi başardı. Yine de göçmenlik yasa tasarısının başarısızlığı erken parlamento seçimleri konusunu yeniden gündeme getirebilir.

Önde gelen muhaliflerden Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisi lideri Jean-Luc Melenchon, “Böyle bir ret önergesi, hangi demokraside olursa olsun hükûmetin istifası ve şüphesiz yeniden sandığa gitmekle sonuçlanır.” ifadeleriyle hükûmete tepki gösterdi.

Benzer bir beklenti içerisinde olan bir diğer parti ise aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi. Genel Başkan Jordan Bardella tarafından parlamentonun feshiyle erken seçime gidilmesi gerektiği söylenirken hareketin lideri ve sonraki cumhurbaşkanı seçimindeki doğal adayı Marine Le Pen kendi kampına bu başarı karşısında rehavete kapılmamaları çağrısında bulundu. Le Pen daha önceside hükûmetin teklif ettiği bu tasarıyı “küçük yasa” adını takarak önemsizleştirmiş ve ülkenin göçmen kabulü ve iş gücü açığı alanındaki sorunlarını çözüme kavuşturmaktan uzak bir paket olarak eleştirmişti.

Macron Kanadı, Yasayı Geri Çekmeyi Düşünmüyor

Göç yasa tasarısının Ulusal Mecliste görüşülmesinin engellenmesinin ardından İçişleri Bakanı Darmanin, TFI kanalında yaptığı açıklamada, tasarıyı geri çekmeyi düşünmediklerini söyledi. Bu açıklamaya paralel olarak da Ulusal Mecliste Rönesans (RE), Horizons (Ufuklar) ve Demokrasi Hareketi’nin (MoDem) oluşturduğu Macron ittifakı yayınladıkları ortak bildiride, göç yasa tasarısını hayata geçirmek için mücadeleye devam edeceklerini açıkladı.

Bildiride, tasarının görüşülmesini reddederek “muhalefetin sorumsuzluğunu kanıtladığını” belirten milletvekilleri, “mümkün olan en hızlı şekilde” tasarının yasalaştırılması çağrısı yaptı. Le Parisien gazetesinin haberine göre, Macron yönetiminin önünde üç olası senaryo bulunuyor: Siyasi yorumcular tarafından en ‘radikal’ yol olarak görülen ilk seçenek, hükûmetin tasarıyı tamamen geri çekmesi, ki solcu milletvekilleri de bunu talep ediyordu. İkinci seçenek ise tasarının sağcı partilere mensup senatörlerin çoğunlukta olduğu Senatoya geri gönderilmesi. Bu durumda Senato tasarıyı bir kez daha tartışacak ve muhtemelen değiştirecektir. Daha sonra metin Ulusal Meclise geri dönecektir.

Üçüncü seçenek ise tasarının yedi Ulusal Meclis milletvekili ve yedi senatörden oluşan Senato-Meclis ortak komisyonuna (commission mixte paritaire ya da ‘CMP’) gönderilmesidir. CMP, kasım ayı ortasında Senato tarafından kabul edilen versiyonu merkeze alarak bir uzlaşma bulmaya çalışmak üzere tasarıyı yeniden inceleyecektir.

“Sol İçin İçi Boş Bir Zafer”

Le Monde gazetesinin son gelişmeleri sol partiler açısından değerlendiren haberine göre, bu sonuç aslında pek bir getirisi olmayan “içi boş bir zafer” olabilir. Gazetenin görüştüğü milletvekillerine göre -Macron yönetimi ortak bir komite toplayarak sağ partilerle yeniden müzakareye başlaması hâlinde- ortaya daha da sıkılaştırılmış bir yasa taslağı çıkartabilir.

Fransa Anayasa Konseyinin eski başkanı Jean-Éric Schoettl, Le Point dergisine kısa bir süre önce verdiği demeçte, tasarının CMP’ye geri gönderilmesi hâlinde ortaya çıkacak metnin, “CMP’nin Ulusal Meclisten daha sağ tandanslı olması nedeniyle” Senato tarafından onaylanmış geçen metne daha sadık kalacağını tahmin etmişti. Senato, belgesiz kişilerin sağlık güvencesinin kaldırılması ve Fransa’da yabancı ebeveynlerden doğan çocukların aile birleşimi ve Fransız vatandaşlığı haklarına daha fazla kısıtlama getirilmesi gibi daha sağcı unsurlar eklemişti.

Bu çerçevede daha sert tedbirler eklenmiş bir yasa metni sağ parti Cumhuriyetçiler ve aşırı sağcı parti Ulusal Birlik’in desteğini alarak parlamentoda kabul görme şansını arttırabilir. Fakat bu rotanın tercih edilmesi, Macron’un kendi merkezci partisinin solundaki insanları kızdırma riski taşıyor. Macron yönetimi ve Ulusal Meclisteki çoğunluğu oluşturan Rönesans Meclis Grubu ise bu konuda uzun bir süredir fikir ayrılıkları yaşıyor. Rönesans’ın sol eğilimli milletvekilleri, Senatoda kabul edilen metne karşı çıktıklarını açıklamıştı

Senato Onaylı Versiyonda Öngörülen Değişiklikler

Senatoda kabul edilen göç politikasına ilişkin yasa taslağı iltica başvuru prosedürlerini hızlandırmayı, tehlikeli görülen yabancıların sınır dışı edilmesini kolaylaştırmayı ve iş gücü açığı olan sektörlerdeki belgesiz işçilere statü vererek düzenli hâle getirmeyi amaçlıyor. Tasarı aynı zamanda ülkeye gelen göçmen sayısına parlamento tarafından belirlenecek yıllık bir kota getirmeyi ve belgesiz kişilere devletin sağladığı tıbbi yardımı (l’aide médicale de l’État) sadece acil durumları kapsayan bir kapsamla sınırlamayı öngörüyor. Geçtiğimiz mayıs ayında hazırlanan bir rapora göre, 2022 yılında 415 bin kişinin yararlandığı bu uygulamanın bütçeye getirdiği maliyet ise Fransa’nın sosyal güvenlik sistemi içinde yüzde 0,47’ye, yani 1 milyar 186 milyon avroya tekabül ediyor. (AA/P)

bgucin

Galatasaray Üniversitesi’nde Sosyoloji programından mezun olan Burak Gücin, sonrasında Heidelberg Üniversitesi’nde Kültürel Çalışmalar alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. Ağırlıklı olarak ideoloji, kültür ve göç üzerine çalışan Gücin, Perspektif redaksiyon ekibinin üyesidir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler