AfD’nin Güçlü Olduğu Eyaletlerden Taşınmak İsteyenlerin Sayısı Artıyor
Yapılan bir ankete göre göçmen kökenlilerin üçte biri AfD'nin kendi eyaletlerinde en güçlü parti olması durumunda taşınmayı planlıyor.
Alman Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezi (DeZIM) tarafından Cuma günü Berlin’de yayınlanan bir araştırmaya göre göçmen kökenlilerin üçte biri, AfD’nin kendi eyaletlerinde en güçlü parti olması durumunda taşınmayı planlıyor. AfD’nin aşırı politikaları toplumda hem tepki hem de korkuya yol açıyor.
Araştırmaya göre, aşırı sağcı AfD partisinin kendi destekçilerinin yaklaşık üçte biri partinin planlarını reddediyor. AfD destekçilerinim yüzde 28,9’u partinin “tersine göç” (Kelimenin aşırı sağcılar tarafından göçmen kökenlileri zorla sınır dışı etme eylemini normalleştirme amacıyla kullanılan bir terim) planlarını kabul etmiyor. Nüfusun genelinde ise bu oran yüzde 85 civarında. Araştırma sonuçlarına göre, Alman olmayanlara yönelik sınır dışı etme planları tüm katılımcıların neredeyse yüzde 60’ında korku yaratıyor. Katılımcıların büyük çoğunluğu AfD’yi demokrasi karşıtı (%72,4), ırkçı (%80) ve aşırılıkçı (%76,9) olarak nitelendiriyor. Ayrıca, katılımcıların yaklaşık yüzde 71’i AfD’yi “herhangi bir parti gibi” görmüyor. Bu değerlendirmeler, köken veya siyasi görüş gibi faktörlerden büyük ölçüde bağımsız olarak yapılmış durumda. Sadece AfD destekçileri bu konuda farklı düşünüyor.
DeZIM’de Konsensüs ve Çatışma Bölüm Başkanı olan araştırmacı Sabrina Zajak, çalışmanın “AfD’nin geniş çapta bir ideolojik desteğe sahip olmadığını” gösterdiğini ve AfD’nin aşırı pozisyonlarının reddedildiğini belirtti. Bielefeld Üniversitesi’nden çatışma araştırmacısı Andreas Zick ise bu çalışmanın, toplumda bir bölünme olduğunu ortaya koyduğunu ekledi. Diğer tüm grupların aksine, AfD sempatizanlarının çoğunluğu aşırı sağcıların “kitlesel yeniden yerleşim” konseptine katılıyor. Bu durum ise toplumda korku yaratıyor.
AfD’nin Yükselişi Nedeniyle Her Üç Kişiden Biri Taşınmayı Düşünüyor
AfD’nin toplumsal yükselişinin sonuçlarına yönelik olan bu ampirik çalışma, bu yılın Mart ayında Almanya genelinde 3 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bir ankete dayanıyor. “Reddedilme, Korku ve Göç Planları” başlıklı araştırmada, AfD’nin yükselişinin ve planlarının insanlarda hangi duygulara ve düşüncelere yol açtığı incelendi. Araştırmacılar ayrıca, AfD’nin güçlü olduğu bölgelerden taşınma veya Almanya’dan göç etme niyetlerini de sorguladı.
Mart ayında yapılan araştırmaya göre, göçmen kökenli katılımcıların üçte birinden fazlası (%33,8) AfD’nin eyaletlerinde en güçlü parti olması durumunda taşınmayı düşündüklerini belirtti. Katılımcıların %12,5’i ise bu yönde somut planlara sahipti. Göçmen kökenli olmayan katılımcılar arasında ise %14,2’si taşınmayı düşünürken, yalnızca %3,4’ü bu yönde bir plan yapmıştı. Çalışmaya göre, AfD’nin daha da güçlenmesi durumunda göçmen kökenli her dört kişiden biri Almanya’dan ayrılmayı düşünüyor. Göçmen olmayanlar arasında bu oran her on kişiden biri (%11,7) civarında.
Katlanılması Zor Kayıplar
Bu çerçevede Leipzigli kilise ve din sosyoloğu Gert Pickel, özellikle Doğu Almanya için “başa çıkılması zor bir bilgi, uzmanlık ve ekonomik kapasite kaybı” uyarısında bulundu. Magdeburg-Stendal Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nden sosyolog Matthias Quent, verilerin “aşırı sağcı yerinden etme söylemlerinin” toplumsal barışa zarar verdiğini gösterdiğini söyledi.
En son yapılan eyalet seçimlerinde AfD, Thüringen’de yüzde 32,8 ile en güçlü parti oldu. Saksonya’da ise yüzde 30,6 oy oranıyla ikinci oldu.
2016 yılında Alman Federal Meclisi tarafından kurulan DeZIM, Almanya’daki göç araştırmalarını bir araya getirmek amacıyla kuruldu ve ağırlıklı olarak Federal Aile Bakanlığı tarafından finanse ediliyor.