Olası TikTok Yasağı: Sosyal Medyada Dengeler Nasıl Değişecek?
ABD ve Çin arasındaki TikTok krizi, sosyal medya endüstrisinin siyasetle olan bağını ve sektördeki tekelleşme ihtimalini hatırlatan bir süreç başlattı. ABD'de yasaktan şimdilik vazgeçilmiş olsa da Meta ve Google gibi teknoloji devleri için ne gibi avantajlar söz konusu?

Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) TikTok’un yasaklanmasına dair tartışmalar son dönemde hız kazandı. ABD’nin eski Başkanı Joe Biden, ABD Kongresinin TikTok’a erişim engeli getirme kararı alması durumunda ilgili yasa tasarısını imzalayacağını ifade etmişti. Bu gelişmelerin ardından, ABD Yüksek Mahkemesi, Çinli sosyal paylaşım platformu TikTok’un satılmaması hâlinde ABD’de yasaklanmasını öngören ilgili Kongre kararını onayladı. Belirlenen süre içinde TikTok’un satılmaması nedeniyle 19 Ocak’ta uygulama ABD’de yasaklandı. Ancak, ABD Başkanı Donald Trump, göreve gelir gelmez Beyaz Saray’ın internet sitesinde yayımlanan kararname ile Adalet Bakanlığından TikTok yasağının 75 günlüğüne uygulanmamasını istedi. Bu nedenle TikTok geçici olarak yeniden erişime açıldı. Şu anda, TikTok’un ABD’deki geleceği belirsizliğini koruyor ve ByteDance’in uygulamayı satması veya başka bir çözüm bulunması için çalışmalar sürüyor.
ABD ve Çin Arasındaki TikTok Krizi
ABD’nin yabancı teknoloji şirketlerine yönelik düzenleme çabaları yeni değil. 2010’lu yıllarda Huawei gibi Çin merkezli teknoloji devleri, ABD’nin ulusal güvenlik endişeleri nedeniyle kısıtlamalarla karşı karşıya kaldı. 2018’de ABD Başkanı Donald Trump, Çinli teknoloji şirketlerine yönelik ticaret yasakları getirdi. Benzer şekilde, Trump 2020 yılında da TikTok’un yasaklanmasını talep etti ancak hukuki engeller nedeniyle bu gerçekleşmedi.
ABD yönetimi, TikTok’un sahibi olan Çin merkezli ByteDance şirketini de ulusal güvenlik tehdidi olarak değerlendiriyor. Yetkililere göre, TikTok ABD’li kullanıcıların verilerini Çin hükûmetine sızdırabilir ve bu durum ABD’nin siber güvenliğini riske atabilir. TikTok, böyle bir tehdidin bulunmadığını ve ABD’deki verilerin Oracle tarafından saklandığını belirtse de ABD’li siyasetçiler bu açıklamaları tatmin edici bulmuyor.
Endişeler, Çin hükûmetinin TikTok üzerinden Amerikalıları gözetleyebileceği veya belirli içerikleri manipüle ederek ABD kamuoyunu etkileyebileceği yönünde. Örneğin, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktörü Christopher Wray, Çin hükûmetinin yazılım aracılığıyla Amerikalıların cihazlarını tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu. ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Michael McCaul, uygulamayı “Amerikalıların telefonlarında bir casus balonu” olarak nitelendirdi. Senatör Chris Coons ise “veri akışının Amerikan güvenlik çıkarlarıyla uyumlu olmayan yollarla toplandığını ve paylaşıldığını” söyledi.
Tüm bunların neticesinde ana şirketi Çin merkezli ByteDance’in uygulamayı satması veya ABD pazarından çıkarılması yönünde çıkan yasa 19 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe girdi. Bunun üzerine TikTok, ABD’de hizmetini durdurdu ancak daha sonra Trump’ın yeni görev döneminde çözüm bulma ihtimaline işaret edildi ve uygulama tekrar erişime açıldı.
Sosyal Medya Endüstrisinde Tekelleşme Riski
Tüm bu gelişmeler birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. TikTok’un yasaklanması, sosyal medya endüstrisinde belirgin bir tekelleşme yaşanmasına yol açabilir. Şu anda ABD pazarında Meta (Facebook, Instagram, Threads), Google (YouTube) ve Snap gibi büyük oyuncular hakim. TikTok’un ortadan kalkması, bu şirketlerin pazar payını daha da artıracak ve rekabeti ciddi şekilde azaltacaktır. TikTok’un en büyük avantajlarından biri, genç kullanıcı kitlesi ve güçlü algoritmalarına dayalı etkileşimiydi. Bu avantajlar kaybolursa, Meta ve YouTube gibi devler bu boşluğu dolduracak ve içerik üreticileri daha sınırlı platform seçeneklerine sahip olacaktır.
Tekelleşme kaygıları, sosyal medya platformlarının daha az yenilikçi hâle gelmesine ve kullanıcıların daha sınırlı seçeneklere mahkum olmasına neden olabilir. 2010’lu yıllarda Facebook’un WhatsApp ve Instagram’ı satın almasıyla başlayan tekelleşme tartışmaları, TikTok’un yasaklanması durumunda daha da derinleşebilir. Bu durum, ABD’deki rekabet dengesini bozarak birkaç büyük şirketin içerik üretimi, dağıtımı ve reklam gelirleri üzerindeki hakimiyetini artıracaktır. Sonuç olarak, kullanıcılar daha az çeşitliliğe sahip olabilir ve algoritmaların kontrolü daha fazla hissedilebilir.
Eğer TikTok yasaklanırsa, en büyük faydayı Meta ve YouTube elde edecektir. TikTok’un kısa video formatı, Reels ve YouTube Shorts gibi platformlarla zaten rekabet hâlindeydi. TikTok’un yokluğu, bu platformlara yeni kullanıcı akışı sağlayarak etkileşimlerini ve gelirlerini artırabilir. Bu durum, sosyal medya ekosisteminde Meta ve Google’ın baskınlığını pekiştirecek ve içerik üreticilerini bu dev platformlara bağımlı hâle getirecektir. Snapchat ise TikTok’un yerini doldurmaya aday bir diğer platform. Ancak Snap, Meta ve YouTube kadar güçlü bir reklam ağına sahip olmadığı için, gelir anlamında en büyük kazançları yine Meta ve Google elde edecektir.
TikTok, 2023 yılında ABD’de milyarlarca dolarlık reklam geliri elde etti. Bu gelirler TikTok’un kapanmasıyla birlikte doğrudan Meta, Google ve Snap gibi şirketlere kayacaktır. TikTok’un ana reklam verenleri, hedef kitlelerine ulaşabilmek için YouTube Shorts ve Instagram Reels gibi alternatif platformlara yönelmek zorunda kalacaktır. Bu da Meta ve Google’ın reklam tekeline daha fazla güç kazandıracak ve reklam fiyatlarını artırarak küçük ve orta ölçekli işletmeleri zorlayacaktır.
Sosyal Medya Platformlarının Geleceği, Siyasi Gelişmelerle İlişkili
Elon Musk’ın TikTok’u satın alabileceğine dair spekülasyonlar olsa da TikTok’un piyasa değeri oldukça yüksek ve Musk’ın böyle bir yatırım yapmaya hazır olup olmadığı belirsiz. Ayrıca, ABD yönetimi satışın bir ABD şirketine yapılmasını istiyor ve Musk’ın finansal modeli TikTok’un sürdürülebilirliğini garanti etmeyebilir.
Donald Trump’ın başkanlığı döneminde sosyal medya düzenlemelerinde daha sert bir yaklaşım benimsemesi muhtemel. Trump yönetimi daha önce de TikTok’u yasaklama girişimlerinde bulundu ve büyük teknoloji şirketlerine yönelik düzenlemeler konusunda agresif bir tutum sergiledi.
Trump’ın döneminde sosyal medya platformlarının ifade özgürlüğüne müdahale etme şekli üzerine yeni tartışmaların gündeme gelmesi de olasılık dahilinde. Trump’ın destekçileri, sosyal medya devlerinin muhafazakâr sesleri sansürlediğini iddia ediyor ve bu konuda yeni yasal düzenlemeler getirilmesi gündeme gelebilir.
Sonuç itibarıyla, TikTok’un ABD’de yasaklanması ihtimali sosyal medya dengesini önemli ölçüde değiştirebilir. Bu durumdan en büyük kazananlar Meta ve Google olurken sosyal medya alanındaki platformlar arası rekabet azalacaktır. Sosyal medya ekosisteminde büyük bir tekelleşme riski oluşacaktır. Kullanıcıların içerik çeşitliliği azalırken reklam verenler daha sınırlı seçeneklere yönelmek zorunda kalacaktır. TikTok’un geleceği belirsizliğini korurken ABD’deki sosyal medya platformlarının kaderi de siyasi gelişmelerle yakından ilişkili olmaya devam edecektir.
*Bu yazı Anadolu Ajansı’nın analiz metni olarak yayımlanmıştır. Makalelerdeki fikirler, yazarına aittir ve Perspektif’in editöryal politikasını yansıtmayabilir.