Fransız Meclisindeki Satranç Oyunu: Hükûmet Yine Düşecek mi?
Fransa'da bütçe krizi devam ediyor. Başbakan Bayrou'nun bütçeyi oylamasız bir şekilde yürürlüğe koyması, henüz iki aydır görevde olan hükûmetinin düşürülmesi riskini ortaya çıkardı.

Fransa Başbakanı François Bayrou, hâlâ resmileşmemiş olan 2025 yılı bütçesini yürürlüğe koyma amacında. 3 Şubat’ta Bayrou, hükûmetin Ulusal Meclis oylaması olmaksızın yasa çıkarabilmesini sağlayan anayasanın 49.3 maddesini kullanarak bütçeyi geçirmeye karar verdi. Önümüzdeki günlerde meclis oturumlarında muhalefetteki partilerin girişimiyle bu karara cevaben güvenoyu oylaması yapılacak ve Bayrou kabinesini oldukça zor bir süreç bekliyor.
49.3’ü Kullanan Bayrou’ya Karşılık Dört Ayrı Güvenoyu Oylaması
Yürütme organının devamlılığını sağlama amacı taşıyan ve istisnai bir yetki veren 49.3 maddesi son yıllarda Fransa’da çok fazla kullanılır hâle geldi. Ancak anayasa, bu yetki kullanıldığında muhalefet milletvekillerinin güvensizlik oyu teklifinde bulunmasına da olanak tanıyor. Eğer hükûmet yapılan güvenoyu oylamasında gerekli çoğunluğu sağlayamazsa 49.3 ile yapılan ilgili düzenleme, yürürlükten kalkarken hükûmet de düşüyor. Aralık 2024’te bir önceki Başbakan Michel Barnier’in hükûmeti tam da bu şekilde bütçeyi oylatmadan geçirmeyi denediğinde Ulusal Mecliste bütün muhalefet gruplarının desteklediği güvensizlik oyu ile düşmüştü.
Bayrou, dün anayasanın 49.3 maddesi kapsamındaki istisnai yetkiyi iki kez devreye soktu. Politico‘nun haberine göre Bayrou‘ya yakın bir milletvekili Başbakan’ın kalan bütçe kalemlerini yürürlüğe koymak için gelecek hafta bu manevrayı iki kez daha kullanacağını belirtiyor. Bayrou’nun bu maddeyi dört defa kullanması, şu anlama geliyor: Muhalefet partilerinin milletvekilleri -aralık ayında eski Başbakan Michel Barnier’in harcama planları nedeniyle görevden indirilmesini takip eden iki aydan kısa bir sürede- hükûmeti ikinci kez devirmek için dört ayrı fırsata sahip olacaklar. İlk iki güvensizlik oyu teklifine ilişkin oylamaların 5 Şubat’ta yapılması bekleniyor.
Boyun Eğmeyen Fransa Partisi, Bayrou Hükûmetini Devirmeye Kararlı
Sabık Başbakan Barnier gibi merkezci bir siyasi olan Bayrou da Fransa’nın 2024 yılı için 156 milyar avroyu bulan devasa bütçe açığını azaltmayı hedefleyen sadeleştirilmiş bir bütçeyi geçirmeye çalışıyor; ancak Bayrou’nun mevcut planları, daha muhafazakâr bir siyasi profile sahip selefi kadar agresif değil. Barnier azınlık hükûmetini ayakta tutmak için potansiyel bir ortak olarak aşırı sağdaki Ulusal Birlik’e yönelmişti. Bayrou ise merkez sol olarak görülebilecek Sosyalist Partinin (PS) desteğini kazanmaya çalışıyor. Ancak PS’lilerin içinde bu konuda bir birlik sağlanmış değil. Örneğin, geçtiğimiz ocak ayında Bayrou güvenoyuna gidilme tehdidiyle ile ilk kez karşı karşıya kaldığında, PS’li sekiz milletvekili partilerinden ayrı olarak Bayrou’nun düşmesi için oy vermişti.
Boyun Eğmeyen Fransa (LFI), Başbakan Bayrou’nun devlet ve sosyal güvenlik bütçelerinin ilk bölümünü milletvekillerinin oyu olmadan kabul etmek için iki kez madde 49.3’ü kullanmasının ardından aceleyle tepki gösterdi. Partinin X platformundaki hesabından yapılan açıklamada hükûmetin meşru olmadığı ve düşürülmesi gerektiği dile getirildi. LFI Genel Koordinatörü Manuel Bompard da şahsi X hesabından yaptığı açıklamada “Hükûmetin düşmesi, son 20 yılın en kötü bütçesini, ekoloji, konut, istihdam, milli eğitim veya araştırma konularında canavarca kesintilerini ve Fransızların satın alma gücünü etkileyecek önlemlerini engellemeyi mümkün kılacak.” cümlelerini dile getirdi.
LFI, Bayrou’u devirmek amacıyla uzun bir süredir planladığı güvensizlik oyu vermeyi teklif ediyor. Bu teklif Komünist Parti ve Yeşiller tarafından da destek görüyor. Yine de güvenoyu oylamasındaki nihai sonucu, aşırı sağ parti Ulusal Birlik (RN) ve Sosyalist Parti (PS) taraflarından gelecek oylar tayin edeceğe benziyor.
Sosyalistler Bayrou Hükûmetinin Yeni Müttefiği mi?
Sosyalist Parti, hükûmetin hazırladığı bütçeden duyduğu memnuniyetsizliği dile getirmiş olsa da, X’te yayımladıkları bir açıklamada Bayrou’nun harcama planlarıyla bağlantılı olan güven oyu teklifine oy vermeyeceğini çünkü “Fransa’nın bir bütçeye ihtiyacı olduğunu” belirtmiş durumda.
Bununla beraber, Sosyalistler, Bayrou’nun geçen hafta ülkenin göç ve iltica politikaları konusundaki tartışmalı yorumları üzerine “cumhuriyet değerlerine” bağlı kalmayı reddettiği gerekçesiyle hükûmeti kınamaya yönelik kendi tekliflerini sunmayı planladıklarını ifade etti. PS’nin bu girişimi, yeterli sayıda milletvekilinin desteğini alırsa hükûmeti devirebilir; ancak bu durum Ulusal Birlik’in alacağı tavra bağlı ve partinin bu konudaki tavrı Bayrou’dan daha sert.
Bayrou, Göçten Bahsederken Aşırı Sağın Dilini Kullanıyor
François Bayrou, geçtiğimiz hafta göçle ilgili konuşurken aşırı sağ siyasetçileri aratmayacak cümleler kurdu. 27 Ocak’ta Fransa’nın “göç akını” (fr. submersion migratoire) altında olduğunu düşünmeye yaklaştığını söyledi. Sol partiler, Başbakan’ın bu sözlerine yüksek sesli bir tepki verdi. Tepkilerinin temelinde Bayrou’nun bu ifadeyi kullanılmasında siyasi bir anlam olduğu fikri yatıyor. Göç akını ifadesi, özellikle aşırı sağ grupların sıklıkla kullandığı bir kavram. Bu kavramın kullanılması aslında göç tartışmalarında hükûmetin aldığı ya da almakta olduğu bir pozisyonun da habercisi.
Bütçe konusunda Bayrou ile anlaşmaya varabilen sosyalistler bütçenin 49.3 maddesi kullanılarak meclis onayı olmadan geçirilmesine karşı LFI’nin verdiği güvenoyu oylamasında hükûmete karşı oy kullanmayacaklarını açıklarken bir yandan da Bayrou’nun göç konusundaki tavrına karşı “cumhuriyet değerlerine” bağlı olmadığı gerekçesiyle yeni bir güvensizlik oylaması talebinde bulunacaklarını açıkladılar. 2 Şubat’ta Ouest-France ile yapılan bir röportajda, PS grubunun başkanı Boris Vallaud, Başbakan’ın iddia edilen “göç akını” üzerine yaptığı açıklamalara sert tepki göstererek, Fransa’da “Trumpvari bir dönemin” yaşanmasından da endişe ettiklerini belirtmişti.
Ancak matematiksel olarak hükûmeti düşürebilecek bir sonuç için Ulusal Birlik’in de Bayrou hükûmetine karşı oy kullanması gerekiyor. Le Pen ve ekibinin, Bayrou’nun göç konusundaki sert üslubunu eleştiren bir güven oyu teklifine oy verme olasılığı düşük görünse de salt hükûmeti düşürmek amacıyla güvensizlik oyu vermeleri de söz konusu olabilir.
Sol Partilerin İttifakı NFP, Dağılıyor mu?
Sosyalistlerin bir yandan hükûmeti bütçedeki küçük tavizler karşılığı desteklemesi bir yandan da hükûmete karşı göç konusundaki pozisyonlarından kaynaklı bir aksiyona girişmesi kafaları karıştırıyor. Şubat ayında hâlâ Fransa’nın bir bütçesi olmaması sorununu aşmak için bütçenin siyasi sorumluluğunu hükûmete yükleyerek diğer yandan hükûmeti düşürme hesapları yapılıyor olabilir.
Öte yandan seçimlerde birinci çıkan sol partilerin ittifakı Yeni Halk Cephesi’nin (NFP) iki büyük grubu Boyun Eğmeyen Fransa ve Sosyalist Parti arasındaki gerginlik de büyüyor. Sosyalistlerin bütçeye karşı verilen güvensizlik oylamasında hükûmeti düşürmek için aksiyon almayacak oluşu LFI koordinatörü Manuel Bompard tarafından ittifaktan ayrılmak olarak yorumlanıyor. Bompard, bu durumu “Hükûmete katılım göstermeden sadece destekleyici konuma düşecekler ve seçmenler önünde verdikleri sözleri hiçe sayacaklar.” ifadeleriyle vurguluyor.
Diğer yandan sosyalistlerin önemli figürlerinden eski Başbakan Lionel Jospin da, bu tartışmaya katılarak sosyalistleri ve genel olarak solu bütçe konusunda “güvensizlik oyu vermemeye” çağırdı; aksi takdirde ülkenin hükûmetsiz ve bütçesiz kalacağına dikkat çekti.
Aşırı Sağ Parti Ulusal Birlik, Ne Yapacak?
Ulusal Birlik’in Michel Barnier hükûmetinin düşüşüne destek verdiği gibi Bayrou hükûmetinin düşüşünde de destek verip vermeyeceği merak konusu. Aşırı sağ partinin 29 yaşındaki başkanı Jordan Bardella 4 Şubat sabahı bu konudaki belirsizliği gidermek amacıyla bir açıklama yaptı. Ulusal Birlik Genel Başkanı Bardella, Europe 1 ve CNews’e yaptığı açıklamada, RN’nin “istikrarsızlık” riski nedeniyle hükûmeti düşürme yönünde oy kullanmaması gerektiğini açıkladı. “Soru şu ki, Fransızlar yeni bir güvensizlik oyu teklifinden fayda sağlayacak mı?” diye soran Bardella, Bayrou hükûmetini ayakta tutmayı planlıyor.
Bu durumda matematiksel olarak, hükûmetin devrilmemesi bekleniyor. Hem aşırı sağ parti Ulusal Birlik’in hem de merkez sol Sosyalist Partinin, “sorumluluk ruhu gereği” ya da “istikrarsızlık riski karşısında” güvensizlik oyu vermeyeceğini açıklaması, mevcut durumda Bayrou hükûmetini düşmekten koruyacağa benziyor. Ancak önümüzdeki günlerde bu meclis aritmetiğinin nasıl değişeceği belirsiz. Hem PS’lilerin içinden hükûmeti düşürmek yönünde oy verenler olabilir hem de daha sonrasında Sosyalist Partinin “göç akını” tartışmalarından dolayı vereceği gensorudan farklı bir sonuç çıkması mümkün.