'Fransa'

Fransa’nın Olaylı Yeni Başbakanı François Bayrou Kimdir?

Fransa'da yeni atanan başbakan François Bayrou'nun önünde zorlu bir süreç var. Bayrou'nun hiçbir grup ya da ittifakın çoğunluğa sahip olmadığı Ulusal Meclis'te istediği yasaları geçirebilmek için yeni müttefiklere ihtiyacı olacak.

Fotoğraf: Shutterstock

Geçtiğimiz haftalarda Michel Barnier hükûmetinin düşürülmesinin ardından Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bölünmüş bir Ulusal Meclis’i işler hâle getirebilmek umuduyla uzun süredir müttefiki olan bir isme yönelerek merkezci François Bayrou‘yu Fransa’nın yeni Başbakanı olarak atadı.

73 yaşındaki François Bayrou, on yıllardır Fransız siyasetinin tanınan bir figürü. Bayrou aktif olarak Pau şehrinin de belediye başkanlığı görevini yürütüyor. Merkezde yer alan Demokrat Hareket (MoDem) partisinin kurucusu ve lideri olan Bayrou, 1993-1997 yılları arasında Édouard Balladur ve ardından Alain Juppé tarafından yönetilen hükûmetlerde Eğitim Bakanı olarak görev yapmıştı.

François Bayrou, 2002, 2007 ve 2012 yıllarında üç kez cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmuş ancak üç seçimde de ilk turda elenmişti. 2017’de, Emmanuel Macron’un en önemli destekçilerinden biri oldu ve kendisi yeniden aday olmayarak Macron’a destek verdi.

Bayrou’nun Hukuki Problemleri

Fransız seçmen, Bayrou’yu geçmiş dönemlerdeki bakanlık görevlerinden ziyade attığı bir tokat ve hukuki sıkıntıları ile hatırlıyor. 2002 seçimlerindeki adaylığı sırasında Strasbourg’ta kampanya gezisi yapan François Bayrou kameraların önünde 11 yaşında bir çocuğu “Ceplerimi karıştırıyorsun” diyerek tokatlamıştı. Daha sonra da bu tavrını “bir aile babası gibi davrandığını” söyleyerek açıklamıştı.

2017 yılında Emmanuel Macron’un cumhurbaşkanı seçilmesini destekleyen Bayrou, seçimden sonra kurulan hükûmette Adalet Bakanı olarak atanmış, sadece 35 gün sonra hızla görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı. İstifasına sebep olan olay ise hakkındaki bir hukuki süreçti. 2005 ile 2017 yılları arasında Avrupa Parlamentosunda “hayali” asistanlık işi ile ödemeler alıp aslında bu ücretle Fransa Ulusal Meclis’te MoDem için çalışan parlamento asistanlarının maaşlarını ödeyen bir sistemin “ana karar vericisi” olmakla suçlanmıştı. François Bayrou bu iddiaları reddedip kanıt sunma sözü verse de, MoDem’in Avrupa Parlamentosu’ndan gelen kamu parasıyla personelini maaşlandırmak amacıyla oluşturduğu sahte iş sistemine dair haberler üzerine dönemin başbakanı Édouard Philippe tarafından uyarılmıştı. Bu koşullar altında Bayrou, sadece 35 gün görevde kaldıktan sonra istifa etmek zorunda kalmıştı.

Sonunda, bir mahkeme bu davada onu ilk aşamada aklamış, partinin sekiz diğer yetkilisini suçlu bulmuş ve MoDem’e para cezası kesmiştir. Ancak savcılık bu karara Şubat ayında temyiz başvurusu yapmıştır. Gelecek davanın tarihi ise şu an için belli değil.

Macron Neden Bayrou’yu Atadı?

Hiçbir grup ya da ittifakın çoğunluğa sahip olmadığı Ulusal Meclis’te François Bayrou’nun bütçeyi meclisten geçirmek için atacağı adımlar ve kurmaya çalışacağı köprüler önümüzdeki günlerde kritik olacak. Çünkü Emmanuel Macron, Haziran ayında yapılan erken seçimlerin ardından Ulusal Meclis’te üç ana blok bulunduğunun farkında.

Temmuz ayında yapılan seçimlerde, sol partilerin ittifakı olan Yeni Halk Cephesi (NFP), Ulusal Meclis’te en fazla sandalyeyi kazanmış ancak çoğunluğu elde edememişti. Yeni Halk Cephesi, Cumhurbaşkanı Macron’un merkezci ittifakı ve Ulusal Birlik (RN) arasında bölünmüş olan Ulusal Meclis’te mevcut durumda hiç kimse yalnız başına çoğunluk sağlayamadığı için bu grupların aralarında belli konular üzerine anlaşması zorunluluğu doğuyor.

Yeni Başbakan, selefi Michel Barnier’in bütçe kanununda başarısız olup gensoru ile düşürülmesinin ardından, gelecek yıl için bir bütçe üzerinde anlaşmak amacıyla Ulusal Meclis’le çalışacak bir hükûmet kurma zorluğuyla karşı karşıya. Emmanuel Macron’un muhtemelen François Bayrou’nun siyasi deneyiminden ve çeşitli partilerle olan nispeten iyi ilişkilerinden faydalanarak Fransa’yı mevcut politik kaostan çıkarmayı umduğu düşünülüyor. Muhafazakar sağcı Michel Barnier ile karşılaştırıldığında Bayrou, ılımlı sol partiler için nisbeten daha “birlikte çalışılabilir” bir isim olabilir.

Ancak Başbakan olabilmek için Bayrou‘nun Macron’u tehdit ettiğine dair haberler de var. Bayrou’nun merkezci MoDem hareketinden birçok milletvekili, gazetecilere, liderlerinin aday gösterilmemesi durumunda partilerinin Macron’un ittifakından ayrılacağını ve zaten Ulusal Meclis’te zor durumda olan Macron’un yaklaşık 36 sandalyeyi daha kaybetme riski olduğunu söyledi. Bu durumda, Emmanuel Macron daha da zayıflamamak adına Bayrou’yu tercih etmiş olabilir.

Bayrou’nun Atanmasına Siyasi Tepkiler

Fransa’daki mevcut siyasi iklimde bütçe, büyük bir anlaşmazlık noktası oluşturuyor. Aşırı sağcı RN Başkanı Jordan Bardella, partisinin potansiyel bir anlaşma konusunda “kırmızı çizgileri” olduğunu belirterek, yeni başbakanın her grubun görüşünü dikkate almaya hazır olması gerektiğini belirtti. Bardella partisinin şu anda “bekle ve gör” yaklaşımını benimsediğini belirtiyor. Sol kanatta ise birçok siyasetçi, François Bayrou’nun Emmanuel Macron’a çok yakın olduğunu ve onun politikalarını sürdürmenin son seçimlerin sonuçlarına saygısızlık olacağı görüşünde.

Sosyalist Parti (PS), François Bayrou’dan bütçeyi oylamaya sunmadan geçirmesine imkan veren Anayasa’nın 49.3 maddesini kullanmaktan vazgeçmesini talep etmiş ve bunun karşılığında bir gensoruya destek vermeyeceklerini bildirdiler. Yeşiller tarafından da benzer bir görüş dile getirilmiş, liderleri Marine Tondelier, Başbakan’ın 49.3’ü kullanmama taahhüdünde bulunup bulunmadığını izleyeceklerini ifade etmiştir. Soldaki en büyük parti olan Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) grubunun parlamentodaki lideri Mathilde Panot ise partisinin yeni hükûmete karşı ikinci bir güvensizlik oylaması yapmaya hazır olduğunu belirtmişti.

Yarı Zamanlı Başbakan, Yarı Zamanlı Belediye Başkanı

Bayrou’nun Başbakanlıktaki ilk birkaç günü, Fransa’nın güneybatısındaki küçük bir şehir olan Pau’nun belediye başkanı olarak bir yan işi sürdürme konusundaki ısrarı ve Fransa’nın denizaşırı bölgesi Mayotte’deki yıkıcı kasırgayı izleyen krizi ele alması konusundaki tartışmalar nedeniyle gölgelendi.

Bayrou göreve başlar başlamaz ilk hatasını yaptı. Halen belediye başkanı olduğu Pau’daki bir belediye meclisi toplantısına katılmak için resmi bir hükûmet uçağını kullanması çok fazla tepki çekti. Her ne kadar Fransa’da başbakanlık ve belediye başkanlığını aynı anda üstlenmeyi engelleyen bir yasal zorunluluk yoksa da başbakan olarak atandığında belediye başlanlığından istifa etmesi bekleniyordu. Merkezci lider, başbakan olurken 77.000 nüfuslu bir şehir olan Pau’nun belediye başkanı olarak kalmak istediğini belirtmişti.

Bayrou’nun kendi saflarında bile en çok tepki çeken şey, seyahatinin zamanlamasıydı. Fransız Ulusal Meclisi Başkanı ve Bayrou gibi Emmanuel Macron yanlısı koalisyonun bir üyesi olan Yaël Braun-Pivet, başbakanın Pau yerine Mamoudzou’ya uçmasını tercih edeceğini söyledi. Mamoudzou, geçen haftasonundan beri tropikal kasırga Chido’nun ardından felaketle boğuşan Hint Okyanusu’ndaki bir Fransız adası olan Mayotte’nin başkenti. Yerel yetkililer yüzlerce, muhtemelen binlerce kişinin ölmüş olabileceğinden korkuyor. Braun-Pivet, “Bu tür bir durumda, kriz yönetimi için yüzde yüz seferber olmamız gerekiyor” diye ekledi.

Perspektif’le Avrupa gündemini günlük takip etmek ister misiniz? Perspektif bültenine kaydolun, Avrupa'daki gelişmeler e-posta kutunuza gelsin.

 

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler