'Gazze Şeridi'

Gazze Sınırına Giden Macron, Trump’a Karşı Arap Planını Destekledi

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Gazze’deki insani krize ve sekteye uğratılan barış sürecine çözüm amacıyla Arap Birliği’nin planına desteğini açıkladı. Teknokratlar yönetimi kurulmasını öngören bu plan, Trump’ın Filistinlilerin zorla yerinden edilmesi planına bir alternatif olarak öne çıkıyor.

Fotoğraf: Frederic Legrand/Shutterstock

Geçtiğimiz günler Gazze’nin durumu hakkında yapılan uluslararası görüşmeler ile geçti. Bir tarafta ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu görüşürken diğer taraftan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Mısır’ı ziyaret etti ve Gazze Şeridi sınırına yakın bölgeleri gezdi. İsrail ordusunun 18 Mart’ta ateşkesi bozmasından bu yana her gün bombaladığı Gazze’de insani durum kötüleşirken, İsrail’in izin vermemesi nedeniyle sınırdan geçemeyen binlerce ton temel ihtiyaç malzemesi ve tıbbi ekipman Mısır’ın Gazze sınırında depolanıyor.

Mısır’a Giden Macron: “İnsani Yardım Girişi Derhal Başlamalı”

6 Nisan Pazar günü başlayan ziyareti sırasında Fransız Cumhurbaşkanı, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi ve ardından Ürdün Kralı II. Abdullah ile Gazze’deki savaşı görüştü. Her iki lider de Batı’nın yakın müttefikleri olup, Gazze’deki çatışmaların sona ermesini istiyor. Mısır, Katar ile birlikte 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ve geçen ay çöken ateşkesin başlıca arabulucularındandı. Macron ziyaretinde acil ateşkes çağrısında bulundu ve İsrail’in insani yardımlar üzerindeki ablukayı kaldırması gerektiğini söyledi. Macron, bu durumun Filistinliler açısından artık “katlanılamaz” hâle geldiğini vurguladı.

Sina Yarımadası’nın kuzeydoğusundaki Mısır’ın El-Ariş kentinde 8 Nisan Salı günü gerçekleşen ziyaret sırasında Emmanuel Macron, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi ile birlikte Gazze’ye yönelik insani yardımların depolandığı bir merkeze gitti. Merkez, Gazze’ye yaklaşık elli kilometre mesafede bulunuyor. El-Ariş’te Macron, görev başındayken öldürülen 15 Filistinli sağlık görevlisinin öldürülmesini de kınadı. Macron sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gerçek şu ki, iki milyon insan şu an kapana kısılmış durumda. Aylarca süren bombardımanlar sonucunda on binlerce insan yaşamını yitirdi. On binlerce çocuk uzuvlarını kaybetti, ailesiz kaldı. Gazze’den söz ederken aslında bundan bahsediyoruz, bir inşaat projesinden değil. Barış için iki temel gerçeği kabul etmeliyiz: Filistin halkının bir devlete sahip olmaya yönelik meşru isteği ve İsrail halkının kendi devletine sahip olması. Bunlardan birisinin reddi bölgeyi kırılganlaştırmaya yeter.”

Fransa Cumhurbaşkanı, Hamas ve İsrail arasında yeni bir ateşkes ve Gazze’ye yönelik insani yardım akışının yeniden başlaması çağrısında bulundu. Macron, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada,  “Gazze’deki insani durum dayanılmaz. Yardımın yeniden başlaması, rehinelerin serbest bırakılması, ateşkes ve barış yolunun açılması mutlak gerekliliktir,” dedi. Hamas ve İsrail arasında yeni bir ateşkes ve Gazze’ye yönelik insani yardım akışının yeniden başlaması çağrısında bulundu. Macron’un Mısır ziyareti, İsrail’e yönelik en sert söylemlerinden biriyle sona erdi. Paris’e dönerken yaptığı basın toplantısında İsrail’e açık mesaj verdi: “Yardımın bu kadar uzun süre engellenmesi, eşi benzeri görülmemiş bir durumdur. Bu şekilde devam edemez.”

Aynı günlerde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de Gazze’yi bir ölüm tarlasına benzeterek sivillerin sonsuz bir ölüm döngüsüne hapsolduğunu belirtti. Guterres,  “İşgalci güç olarak İsrail’in, uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukuku da dahil olmak üzere, açık ve tartışmasız sorumlulukları vardır.” dedi.

Macron’un Trump’a Karşı Desteklediği “Arap Planı” Nedir?

Emmanuel Macron, 7 Nisan Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Arap Birliği’nin geçtiğimiz mart ayında kabul ettiği Gazze’nin yeniden inşasına yönelik plana desteğini dile getirdi. Bu plan, Filistin Ulusal Yönetimi’nin kademeli olarak geri dönmesini öngörürken, Hamas’ın yönetime dahil edilmesini dışlıyor. Ancak İsrail bu planı reddediyor ve yerine Filistinlilerin Gazze’den tamamen çıkarılmasını hedefleyen Amerikan planını tercih ediyor.

Macron, Filistinli nüfusun yerinden edilmesine, Gazze’nin ya da Batı Şeria’nın İsrail tarafından ilhak edilmesine kesinlikle karşı olduğunu belirtirken bu planın uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğini ve İsrail de dahil olmak üzere tüm bölge için ciddi bir güvenlik tehdidi olduğunu vurguladı. Macron, “Arap planı, Gazze’nin yeniden inşası ve yeni bir Filistin yönetimi için gerçekçi bir yol sunuyor,” diyerek bu plana desteğini açıklayarak tek çözümün siyasi çözüm olduğunu dile getirdi.

Arap ülkelerinin desteklediği bu plana göre Gazze Şeridi, Filistin Ulusal Yönetimi’nin kontrolüne yeniden geçmeden önce, Filistinli teknokratlardan oluşan bir komite tarafından geçici bir süre yönetilecek. Ancak bu plan, İsrail’in muhalefetiyle karşılaşıyor. Bu plan çerçevesinde Mısır, Gazze Şeridi’nin yeniden inşası için beş yıllık ve 53 milyar dolar maliyeti olan bir plan sundu. Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Sisi, bu planın, Gazze’deki 2,4 milyon sakinin topraklarında kalmasını sağlayacağını, ABD Başkanı Trump’ın bölgeyi “Orta Doğu’nun Rivierası” hâline getirmek amacıyla sakinleri Mısır ve Ürdün’e sürme önerisine karşı bir yanıt olduğunu söylemişti.

Arap Birliği’nin Gazze Planına Kimler Destek Veriyor?

Mart ayında Arap Birliği’nin Gazze’ye dair öngördüğü planını açıklaması üzerine Avrupa’nın önde gelen ülkeleri, Gazze’nin yeniden inşasını hedefleyen ve 53 milyar dolar maliyeti olan bu planı desteklediklerini açıklamışlardı. Plan ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi olan müslüman ülkeler tarafından da destekleniyor.

Geçtiğimiz ay içinde Fransa, Almanya, İtalya ve Birleşik Krallık dışişleri bakanları, Gazze’nin 5 yıl içinde yeniden inşa edilmesini öngören bu planı “gerçekçi” olarak niteleyerek memnuniyetle karşıladıklarını belirmişti. Bu ülkeler, yaptıkları ortak açıklamada, planın Gazze halkının “felaket boyutundaki yaşam koşullarında hızlı ve sürdürülebilir bir iyileşme” sağlayacağını vurgulamıştı.

Plana göre, Gazze geçici olarak bağımsız uzmanlardan oluşan bir komite tarafından yönetilecek ve bölgeye uluslararası barış gücü konuşlandırılacak. Komite, insani yardımların denetimini üstlenecek ve Gazze’nin işlerini geçici olarak Filistin Yönetimi’nin gözetiminde yürütecek. Arap destekli Gazze planı, Trump’ın Gazze’yi ABD denetimine alarak nüfusunu başka bir yere yerleştirme önerisine alternatif olarak sunuluyor. Bu planın temel vurgusu, Filistinlilerin topraklarından edilmesini önlemeye yönelik olmasıydı. Ancak Beyaz Saray ve İsrail dışişleri bakanlığı, planın Gazze’deki gerçekleri göz ardı ettiğini savunmuştu.

Trump, “Gazze Şeridi’ni Temizleme” Planından Vazgeçecek mi?

Macron Mısır ziyaretiyle eş zamanlı olarak, ABD’de de İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ABD başkanı Trump ile görüştü. Netanyahu ve Trump iki ay önce Washington’da buluştuklarında, Trump dünya kamuoyunu şok eden bir plan açıklamıştı: 2 milyondan fazla Filistinlinin Gazze’den zorla çıkarılması ve kıyı bölgesinin Amerikan toprağına dönüştürülmesi. Şubat ayındaki ortak basın toplantısının ana konusu buydu. Arap ülkelerinden gelen güçlü itirazlara rağmen Trump’ın bu planda ısrar etmesi, günlerce gündemde kalmıştı. İsrail’deki aşırı sağ partiler bu planı büyük sevinçle karşılamış ve uzmanlar ABD’den gelen bu desteğin Netanyahu’nun koalisyon hükûmeti çöküşten kurtardığı ifade etmişti.

Ancak nisan ayındaki bu son görüşmede Trump’ın planından fazla bahsedilmedi. Bu kez, “Gazze Rivierası” adı verilen plan yalnızca sağ tendanslı bir İsrail medyası çalışanının sorusu üzerine Trump tarafından kısaca gündeme getirildi. ABD Başkanı hâlâ bu planı “beğendiğini” söylemiş olsa da Gazze’nin geleceğiyle ilgili “başka” planlara da açık olduğunu belirtti. Bu yorum, Trump’ın Netanyahu ile görüşmesinden hemen önce Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi, Ürdün Kralı II. Abdullah ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yaptığı görüşmeleri göz önüne alındığında dikkat çekiciydi. Bu liderlerin hepsi, Filistinlilerin zorla yerinden edilmesine kesin olarak karşı çıkıyor ve Arap ülkelerinin de dahil olacağı, bölgenin yeniden inşasını öngören alternatif bir planı destekliyor.

Trump, İsrailli rehinelerin durumunu da gündeme getirdi ve onları Gazze’den çıkarma işinin çok yavaş ilerlediğinden şikayet etti. Hâlihazırda İsrail kamuoyunun geniş kesimlerinde Netanyahu’nun rehineleri geri getirmek için yeterince çaba göstermediği düşünülüyor. Daha önceki, İsrail tarafından feshedilen ateşkes sürecinin önemli aktörlerinden birisi olan Trump’un Ortadoğu özel temsilcisi Steve Witkoff, şu anda yalnızca kısa süreli bir ateşkes karşılığında birkaç rehinenin serbest bırakılmasını amaçlayan bir anlaşma üzerinde çalıştığı biliniyor. Savaşı bitirecek geniş kapsamlı bir anlaşma ise şu an ABD yönetiminin gündeminde yok gibi görünüyor.

Trump’ın bu defa abartılı tehditler ve gayrimenkul hayalleri yerine, çoğu İsraillinin istediği şey olan rehinelerin geri getirilmesine dair cümleler kurması daha önceki “Gazze’yi temizleme” planından uzaklaşma sinyali olarak okunuyor.

Perspektif’le Avrupa gündemini günlük takip etmek ister misiniz? Perspektif bültenine kaydolun, Avrupa'daki gelişmeler e-posta kutunuza gelsin.

 

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler